Britanya adasının ve Birleşik Krallık'ın en az bilinen ülkesi olan Galler'in adını, geçtiğimiz yaz Fransa'da oynanan Avrupa Futbol Şampiyonası ve transferde 100 milyon Euro barajını geçen ilk futbolcu olan Gareth Bale dışında pek de duymadık. “Galler Prensi Charles” dışında cümle içinde bile kullanmadığımız bu ülke belki de dünyada Sonbahar'ın en uzun sürdüğü ülke. Galler'in başkenti Cardiff ise 700 bini aşkın nüfusunun yarısından fazlasının köylerde ve kasabalarda yaşadığı bir şehir. Romantizm ve aşk ile özdeşleşen sonbahar denince aklınıza sadece sarı renk ve yer düşen yapraklar gelmesin zira Cardiff ve Galler'de sonbahar, sarının yanında kırmızı, turuncu ve bordo demek. Britanya'nın en büyük milli parkı Brecon Beacon, Brecon Şelaleleri ve Glamorgan Vadisi gibi doğal güzelliklerin yer aldığı ülkenin başkentinde sizler için hem sonbahara hem de doğaya doyacağınız bir Cardiff rehberi hazırladık.
Galcenin resmi dil olduğu ülkede tabelalar iki dilli, şehir isimleri ise Galce. Caerphilly ve diğer civar köy ve kasabaların da isimleri böyle. Britanya'nın en büyük ikinci kalesine ev sahipliği yapan bu kasaba, kaleyi çevreleyen hendeğin etrafında yer alıyor. Balık tutmak isteyen ve kamp yapmak isteyenlere açık olan hendeğin çevresi tek katlı Victoria dönemi evleriyle dolu. 13. yüzyıldan kalma kale size dönemin yaşantısına ait izler sunarken kendinizi bir film seti içerisinde hissediyorsunuz.
Nehir boyundan 13 kilometre yürüdükten sonra kendinizi Tongwynlais kasabasında bulacaksınız. Küçük mahalle ve çiftliklerden geçerek ulaşacağınız bu kasabada Game of Thrones'tan fırlamış gibi gözüken Coch Kalesi'ni görebilir, kaleyi de içine alan Golf sahasında doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Birçok kuş türüne de ev sahipliği yapan bölgede yer alan küçük kafelerde Galler'in meşhur üzümlü kekini (Welsh Cake) tadabilir, demlenmiş bir İngiliz çayı içebilirsiniz. Birleşik Krallık parklarında sık rastlanmayan balıkçılığın serbest olduğu Roath Park da şehrin doğu yakasında yer alıyor. 30 hektarlık gölü ve 4 adet adasıya birçok su kuşuna ev sahipliği yapan park da Bute Park gibi şampiyon ağaçlara ev sahipliği yapıyor. Özellikle Victoria tarzı evlerin çevrelediği bir mahalle içerisinde yer alan parkın en dikkat çekici yapısı ise göl içinde yer alan Scott Memorial adındaki saat kulesi. Kıyıdan birkaç metre açıkta bulunan kulenin yanına kiralayacağınız deniz bisikleti ve kayıklarla gidebilirsiniz.
Dünya üzerinde var olan en ilginç müzelerden birine ev sahipliği yapan St Fagan's köyü Cardiff şehir merkezine 7 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Tamamen orman içinde kalan bu köyü diğer köylerden ayıran özellik ise köyü oluşturan yapılanrın 1946'dan beri Galler'in her coğrafyasında yer alan tarihi ve kültürel değer taşıyan yapıların sökülüp burada yeniden birleştirilmesiyle oluşması.
Tarihi Kelt (Galler halkına verilen isim) hayatının yapılar üzerinden anlatıldığı köyde yüzlerce yıl önce inşa edilmiş onlarca çiftlik evi, iki kilise, ahır ve işyerleri yer alıyor. Köyde bulunan yapılar arasında en önemlileri ise horoz dövüşleri için özel olarak inşa edilmiş ring, araziler arası yolculuk edenlerden para kesen arazi sahiplerinin kullandığı tarihin ilk otoyol gişesi ve köyün eski sahibi Plymout Kont'unun sarayı. Orman içinde birden karşınıza çıkan yapılarda, yapının özellikleri ile geldiği bölge, sahipleri ve bölge tarihine ilişkin bilgiler de yer alıyor. Gitmişken el yapımı Kelt reçeli ve keklerinden tatmayı da unutmayın.
Cardiff'ten bineceğiniz Pembroke treniyle bir saatlik yolculuğun ardından ulaşacağınız Tenby kasabası, İtalya'nın rengarenk sahil kasabalarını andırdığı için bu isimle anılıyor. Denize doğru uzanan büyük bir kayalık yarımada üzerine kurulu kasabanın iki yanında yer alan kumsallar yaz boyu halkın deniz sefası sürdüğü yerler olarak dolup taşarken sonbahar ve kış aylarında ise yatlara ev sahipliği yapıyor. “Plaj nasıl yatlara ev sahipliği yapıyor?” diyecek olursanız söyleyelim: Akşama doğru yaklaşık 100 metre çekilen deniz üzerinde yer alan tüm tekne, yat ve kayıklar karaya oturuyor. Ancak sabaha karşı denizin geri gelmesiyle tekneler su üzerine çıkabiliyor.
Birleşik Krallık'ın en büyük parkı olan Bute Park, 1947'ye kadar Cardiff Kalesi'nde yaşayan Bute ailesine ait bir bahçeydi. Bugün 526 bin metrekareyi aşkın büyüklüğüyle Taff nehri boyunca uzanan parkın bir ucu Cardiff Kalesi diğer ucu ise Coch Kalesi'ne çıkıyor. Bir kısmı Birleşik Krallığın en büyük ya da en eski ağaçlarını oluşturan “Şampiyon Ağaçlar” da dahil yüzlerce türden 3 bini aşkın ağacın bulunduğu park şehrin tam da merkezinde yer alıyor. Şehri ikiye bölen parkın içinde köprüler, futbol ve ragbi sahaları, kafeler ve tarihi botanik bahçeleri bulunuyor. Şehrin içinde şehir hayatından uzak bu parkı gezmek için hele ki renk cümbüşünün yaşandığı şu dönemde günler harcamanız gerekiyor.
Deniz kenarında yer alan Cardiff şehrinin merkezi bölgesi kıyıya 15 dakikalık bir yürüme mesafesi uzaklıkta. Lloyd George bulvarının boyunca uzanan sarı yapraklı ağaçları altından yürüyerek ulaşacağınız körfezde Galler'in simgelerinden Pierhead binası ile ülkenin ulusal meclisini ziyaret edebilirsiniz. Tipik sahil kafelerine ve restoranlarına sahip olan körfezde iskele üzerine kurulmuş bir de Türk restoranı yer alıyor. Bir set ile önü kapatılan körfezin iki ucunu deniz üzerinden yürüyerek geçebilir ve “Cardiff'in bahçesi” olarak adlandırılan Penarth bölgesine ulaşabilirsiniz. Körfezin bu yakası tamamı bahçeli evler, köşkler, parklar ve Atlas Okyanusu'na dönük plajlardan oluşuyor.
