Kedisi Çiko ile çocukları arasındaki ilişkiyi daima gözlemlediğini ve kontrollü davrandığını belirten Görkem Karman Abat, “Çocukları evcil bir hayvanla kontrolsüzce baş başa bırakmak, her ikisinin güvenliği için de tercih ettiğimiz bir yöntem değil. Öncesinde birbirlerine alışmalarını beklemek, çocuğa bir hayvana nasıl yaklaşması gerektiğini öğretmek, evdeki dostunuzun karakterini iyi bilmek ve tepkilerini doğru anlamak önemli. Sonrasında onları baş başa bıraktığınızda birbirlerini ailenin birer ferdi olarak olarak benimsediklerini görüyorsunuz. Bu da çocukların başka bir canlının iyiliğini gözetmelerini, onu merak etmelerini, özlemelerini, ihtiyaçlarını düşünmelerini sağlıyor. Bu sayede sorumluluk almayı öğreniyorlar.” şeklinde konuştu.
Koşulsuz sevgiyi deneyimliyorlar
Hayvanlarla aynı evi paylaşmanın, çocuklara sevginin en saf halini deneyimleme fırsatı sunduğunu da söyleyen Görkem Karman Abat, “Hayvanlarla kurduğumuz bağın temelinde, koşulsuz sevgi yatıyor.
Onlara şefkatle yaklaştığınız küçük bir an bile hemen karşılık buluyor. Çocukların bu deneyimi erken yaşta tatmaları ise hem koşulsuz sevgiyi deneyimlemerini sağlıyor hem de her insanın içinde olan çıkar kavramının törpülenmesine yardımcı oluyor. Tüm bunlar, çocuğun bireysel gelişimin yanı sıra doğaya ve dünyayı paylaştığımız diğer canlılara saygılı davranan, zarar vermeyen nesiller yetişmesinde de çok önemli.” dedi.
Yaşam döngüsünün farkına varıyorlar
Görkem Karman Abat, çocukların zihinlerinde doğum ve ölüm kavramlarının yerleşmesinde evcil hayvanların etkili olduğunu da hatırlattı. Abat, “Evimizi açtığımız her canlı, tıpkı bizler gibi yaşam döngüsünün bir parçası ama ne yazık ki ömürleri bizlerden çok daha kısa. Bu yüzden hayatlarına ortak olduğumuz yıllarda onlarla bir arada olmaktan ne kadar mutluysak veda zamanı geldiğinde de bir o kadar sarsılıyoruz. Uzmanlara göre çocuğun da evini, ailesi paylaştığı başka bir canlıyla bu süreçten geçmesi, yaşam döngüsünün farkına varmasına yardımcı oluyor ve yaşadığı kayıp, doğum ve ölüm gibi kavramları doğallaştırmasını sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Sokaktaki hayvanları unutturmamak gerek
Sözlerini noktalarken çocuk gelişiminde yalnızca ailenin ferdi olan evcil hayvanlarla değil sokakta yaşayan hayvanlarla olan temasın da önemli olduğuna dikkat çeken Görkem Karman Abat, “Çocukların diğer canlılarla olan ilişkisi yalnızca evinde gördüğü, beslediği canlılardan ibaret olmamalı. Yani sokaktaki hayvanlar unutulmamalı. Çocuk, hayvanları sokakta gördüğünde de onlara şefkatle yaklaşmalı, korumalı ve yardım etmeyi öğrenmeli. Bunun için birlikte dışarı çıktığınızda sokak hayvanlarına mama vermek, evinizin önüne hem kuşlar, hem kediler hem de köpekler için bir kap su koymak, tedavi edilmesi gereken bir canlıyla karşılaştıysanız bu sürece çocuğu da dahil etmek iyi olabilir.” dedi.
