|

İslam'a doğadan bakalım

Müslümanların doğaya karşı duyarlı olması için çalışmalar yürüten Genç Neyad Derneği; İslam, çevre ve doğa konuları üzerine projeler üretiyor. Müslümanların çevre konularını göz ardı ettiğini belirten Eda Gezmek, "Düzenlediğimiz 'Yeryüzü İşaretleri' fotoğraf yarışması ile Müslümanların doğaya farklı bir gözle bakmasını hedefledik. Doğa, bize Allah'ın bir emaneti. İslam'a bir de doğa penceresinden bakmalıyız" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/03/2018 Pazar
Güncelleme: 05:53 - 17/03/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Fotoğraflar: Talha MENTEŞ
Fotoğraflar: Talha MENTEŞ

Neyad (Nil Eğitim ve Yardımlaşma Derneği) bünyesinde 2016 yılında kurulan Genç Neyad, bugüne kadar üzerinde çalışılmamış ve eksik çalışılmış sorunları ele alarak yeni projeler üretiyor. “Kadın Araştırmaları Seminer Dizisi”, “Kitaphane”, projelerine bir de "İslam, Doğa ve Çevre" projelerini ekleyen dernek, özellikle Müslümanların doğaya karşı duyarlı olması için çalışmalar yürütüyor. "Müslümanlar olarak çevreye nasıl bakıyoruz?" sorusunun cevabını arayan gençler, Kur'an'dan ayetlerle bu konuya dikkat çekiyor. Bugüne kadar belli bir kesmin eylemler ve karşı söylemlerle çevre konularını sahiplendiklerini belirten gençler, "Yeryüzü İşaretleri" fotoğraf yarışmasıyla da Müslümanları doğayı keşfetmeye çağırıyor. Derneğin yönetiminde yer alan Eda Gezmek, Merve Yiğit, Sinem Yazıcı ve Tuğçe Mete ile Yıldız Parkı'nda gerçekleştirdikleri bir toplantıda bir araya geldik.

ALLAH'IN BİZE EMANETİ

Dernek başkanı Eda Gezmek, ekonomi muhabiri olarak bir dergide çalışıyor. Aktif iş hayatının yanında dernek çalışmalarına da ağırlık veren Gezmek, "Biz 2015 yılında Nilgün Diptaş'ın önderliğinde kurulmuş bir derneğiz. Derneğin esas amacı lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi alan kız öğrencilere pozitif ayrımcılık yaparak onlara burs imkanı sağlamak. Biz de 2016 yılında proje uygulama koordinatörü olarak kurulduk. Fakat sonrasında proje ekibinden çıkarak ayrı bir yapılanmaya geçtik. Şimdi de farklı projelerimiz var. İslam, doğa ve çevre de bunlardan biri" diyor. Asıl amaçlarının diğer sivil toplum kuruluşlarından farklı konulara eğilmek olduğunu söyleyen Gezmek, "Derneklerde yapılan çalışmaların daha çok siyasi ya da hukuki içerikli olduğunu gördük. Biz de daha çok kadın, çevre ve kültür konularına eğilmek istedik. Çünkü çevre, doğa ve hayvan konuları muhafazakar kesmin çok fazla incelemediği ve göz ardı ettiği konulardan biri. Doğa bize Allah'ın bir emaneti. Biz de kiracı olarak bu mülkiyeti en iyi şekilde korumalıyız. Sanki onun hizmetçisi değil de sahibiymişiz gibi davranmaktan vazgeçmeliyiz" şeklinde konuşuyor.

PROJENİN KAYNAĞI KUR'AN'I KERİM

Allah'ın cemil sıfatıyla bize güzellikleri gösterdiğini cemal sıfatıyla da cezalandırdığını söyleyen Gezmek, "Mülk suresinde Allah, 'Başınıza gelenler sizin yaptıklarınız yüzündendir' der. Geçmişte de insanların başına gelen helaklar, hep doğa olayları eliyle olmuş. Günümüzde Müslümanların uğraştığı çok fazla sorun var. Bu nedenle belki de çevre konularını göz ardı ettik ama artık böyle olmamalı. Bu konularda Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle de farklı projelere imza atılabilir" diyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Kültürel İncelemeler alanında yüksek lisans yapan Merve Yiğit, İslam, doğa ve çevre konularına eğilme fikrinin kendisine ait olduğunu söyleyerek şunları ifade ediyor: " İlk kurulduğumuz zamanlarda herkes bir fikir üretsin ve bunun üzerine konuşalım denmişti. Benim kişisel ilgimden kaynaklanan bu konu arkadaşlarımın da oldukça dikkatini çekti. Ben de her zaman Kur'an ve çevre ilişkisinden etkilendim. Projenin kendisi Kur'an'ı Kerim'den doğdu. Yani temelde Kur'an'a karşı duyduğumuz o küçük şaşkınlık ve hayranlıklardan çıktı" diye konuşuyor.

BAKIŞ AÇIMIZI TAZELECEĞİZ

Kur'an'ı Kerim'in bizi yaşadığımız dünyayla hemhal kıldığını belirten Yiğit, "Kur'an bize çevremize bakıp bu vesileyle Yaratıcı'yı görmemizi emrediyor. Düzenlediğimiz yarışmanın da adı bu nedenle 'Yeryüzü İşaretleri' oldu. İnternet sayfamızda da bu konuyla ilgili 40 tane ayete yer verdik. Bunların hepsi aslında bir tefekkür sebebi. Sonra kendi içimizde dedik ki neden bu konulara bu kadar ilgisiziz. Bir ağaca bir kuşa neden bu kadar uzak düştük. Ciddi anlamda bir umursamazlık söz konusu. Bir ağaca hayranlık duymak aslında en çok Müslümana yakışır. Müslümansak bunlara daha da hayret etmeliyiz. Ama etmiyoruz. Yarışmadaki hedef kitlemiz de Müslümanlar oldu. Onlara bir şeyleri hatırlatıp çevrelerine farklı bir gözle baksınlar istedik. Kur'an'ı Kerim'e bakış açılarını tazelesinler istedik. Aynı zamanda diğer STK'lar da farklı bir motivasyon içerisine girebilir diye düşündük. İkinci bakış açımız da İslam'a karşı olan önyargıları yıkmaktı. İslam'a bir de doğa penceresinden bakın dedik. Önümüzdeki günlerde 'Osmanlı'da çevre politikaları' gibi konulara da eğileceğiz. Ama bu konularda çok çalışan kimse olmadığı için kaynak bulma noktasında sıkıntı yaşayabiliyoruz" şeklinde konuşuyor.

YARATICIYI DEĞİL DOĞAYI KUTSALLAŞTIRDIK

Marmara Üniversitesi Uluslararası İktisat alanında yüksek lisans yapan Sinem Yazıcı ise Allah'ın yarattığı doğayı değil de doğanın kendisini kutsallaştırmaya başladığımızı belirterek "Doğanın kutsallığı diye bir algı var maalesef. Tüm biyologlar her şeye hayranlar ama her şeyi kanunlara ve yasalara sıkıştırmaya çalışyorlar. Ama kanun ve yasaların arkasında bir Yaratıcı var. Ağaca sadece bir madde olarak bakamayız. Nasıl ki eski zamanlarda insanlar güneşe ve aya bakarak onlara tapmışlarsa bugünde bunun farklı versiyonunu görüyoruz" ifadelerini kullanıyor. Derneğin diğer gönüllülerinden Tuğçe Mete ise "Ben ünversitedeyken ekolojiyle ilgili bir ders almıştım. Hocamız dersi beğenip beğenmediğimizi sormuştu. Oysa o ders benim psikolojimi bozmuş ve doğayı ne denli israf ettiğimizi anlamıştım. O dönemlerde çevreyle ilgili farkındalıklarım daha da artmaya başladı" diyor.

  • Gelenekselleştirmek istiyoruz
  • "Yeryüzü İşaretleri" fotoğraf sergisini gelenekselleştirip her yıl yapmayı istediklerini belirten Merve Yiğit, "Herkesin yaratıcılıklarını kullanarak 8 Nisan'a kadar yarışamaya katılmasını istiyoruz. Bir astro fotoğraf hep hayalimdi. Umarım öyle bir fotoğraf da gelir. Yarışmamızın jüri koltuğunda Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Köse, Fotoğraf sanatçısı Zeynel Abidin Ağgül, Süleyman Gündüz ve Nilgün Diptaş olacak" diye konuşuyor. Dernek, 22 Nisan'da Dünya Günü kapsamında "İslam, çevre, felsefe, edebiyat" konulu söyleşiler düzenleyip katılımcılarla çevre ve doğa konularını tartışacaklar.
#Genç Neyad Derneği
#İslam
#Doğa
6 yıl önce