|

Kerr’in Oscar şansı var mı?

Tayfun Pirselimoğlu’nun yedinci uzun metraj filmi Kerr, Türkiye’nin Oscar adayı olarak açıklandı. Bir yanıyla distopik bir evrende ama tam aksine de çok tanıdık karakterler ya da nüanslar ile tarihin tekerrür ettiğinin göstergesi olarak beyaz perdeye çıkan bir yapım. Kerr nasıl bir film ve Oscar şansı nedir? Gelin hep beraber bakalım...

Abdulhamit Güler
00:00 - 1/10/2022 Cumartesi
Güncelleme: 20:44 - 30/09/2022 Cuma
Yeni Şafak
Kerr
Kerr

Türkiye’nin bu yılki Oscar adayı geçtiğimiz günlerde açıklandı. Adaylar arasında çekişme de sürpriz de heyecan da pek yoktu ama Kerr aradan sıyrılarak aday gösterildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Türkiye’deki meslek kuruluşları temsilcilerinden oluşan 16 kişilik kurul tarafından belirlenen aday sürpriz sayılabilir. En azından genel kitlenin pek de duyduğu bir isim değil. Zira Kerr, bir bağımsız yapım. Yani sadece festivallerde adından söz ettirdi. Zaten Oscar’daki yabancı dil kategorisinde yarışan filmler genel olarak böyledir. Amerikan sinema endüstrisini temsil eden Oscar’da Hollywood yapımları yarışır, dünyanın diğer ülkelerinin filmleri ise yabancı dilde film kategorisinde boy gösterir. Bunun için de yılın belli döneminde ülkeler aday adaylarını açıklar. Sonrasında Akademi seçici kurulu adayları ilk kısa listeye (9 film) indirir. En son ise son kısa liste (5 film) belirlenir. 1964’te Metin Erksan’ın Susuz Yaz filmi ile Oscar’a film göndermeye başlayan Türkiye, bugüne kadar hiç son listeye kalamadı. Nuri Bilge Ceylan’ın Üç Maymun’u 2008’de 9 filmlik listeye kalmış ancak sonrasını getirememişti.

Her yıl bu vakitler gündemimiz Oscar olur. Zira sinema sektörünün en popüler yarışmasıdır. Oscar’da herhangi bir şekilde yer almak da haberlerde birlikte anılmak da dünya çapında prestij sebebidir. Fekat Oscar, herhangi bir açıdan ülke sinemalarının iyi olduğunun tasdik edildiği yer değildir. Olamaz. Sadece Oscar değil, hiçbir organizasyonun öyle bir işlevi yoktur. Popüler olanın onay mekanizması olarak görülmesi gibi Oscar da genel olarak sinema dünyasının onay töreni olarak görülür. Ancak bunun sadece ABD sinema sektörü için geçerli olduğunu unutmamak gerekir.

TEKERRÜR EDEN HİKAYE Mİ YÖNTEM Mİ?

Gelelim aday adayımız olan Kerr filmine…

Tayfun Pirselimoğlu’nun yedinci uzun metraj filmi olan Kerr, bir yanıyla distopik bir evrende ama tam aksine de çok tanıdık karakterler ya da nüanslar ile tarihin tekerrür ettiğinin göstergesi olarak beyaz perdeye çıkan bir yapım. Yönetmen Pirselimoğlu, ressam ve edebiyatçı kimliği ile de tanınıyor. Zaten Kerr de yönetmenin daha önce yazdığı bir romandan uyarlama…

Filmin hikayesi, çok tanıdık mekanlarda anlamsızlaşan tanınmışlıkların, bir karakterin kendine yabancılaşması ve böylece tekerrüre malzeme olması üzerine kurulu. Esas oğlan Can, babasının cenazesi için gittiği kasabada anlam veremediği çok sayıda olay arasında bulur kendini. Bir cinayete şahit olur, Can. Ve kasabalılarla kurumların Can’ın canına okuyan tavırları ile hikayenin, yani suçlamanın, yani tekrarın kendisine yöneldiğini anladığında kaçmaya karar verir. Bunu başarıp başaramadığını anlatmak doğru olmaz. Gerek de yok. Hikayenin nereye vardığının bir önemi yok. Zira anlatılan tekerrür, daha önce çokça anlatılmışların tamamlayıcısı hüviyetinde. Yönetmen de bu tekrarın bir tekamüle yol açtığına inanıyor. Ve elbette burada filmi diğerlerinden ayıran noktalara bakmak gerekiyor.

Öncelikle hassas sinematografi ve sanat yönetimi dikkat çekiyor. İnce işlenmiş mekanlar ve dokular çok çalışıldığını gösteriyor. Ancak bu hassasiyet yaşanmışlık hissini azaltan durumları da çıkarıyor. Bazı mekanlar bu filme ait değilmiş gibi düşündürüyor. Diğer taraftan karakterler, farklılıkları, absürt hususlar ve diyaloglar bir bütün olarak olayın/olayların garipliğine ve tekerrüre işaret etse de karafilm örneklerinden çok tanıdığımız mizansen ya da diyaloglar sahiciliği zedeliyor. Distopik de olsa kendi içinde inandırı olması gereken hikaye ve filmin yumuşak karnı özellikle sahici olamayan bazı diyaloglar ve yaşamayan mekanlar…

KERR’İN OSCAR ŞANSI NEDİR?

Oscar söz konusu olduğunda hep söylediğimiz şeyi tekrar edelim; Oscar’da ödül almak bir başarı fekat her şey değil. Oscar’a gidemeyen film ya da ülke sinemalarının kötü olduğu düşünülmemeli.

Kerr’e de bu zaviyeden bakarak Oscar yolculuğunda başarılar diliyoruz. Ancak tarz olarak Oscar’lık olmadığını söylemek gerek. Oscar ile hiç alakası olmayan tarzların zaman zaman boy gösterdiği olmuyor mu? Oluyor elbet. Ancak Kerr’in böyle bir durumu olacağını zannetmiyorum. Zira Oscar’da aday olacak ve ödül için boy gösterecek 5 filmin, öncesinde dünyanın önemli festivallerinden başarı elde edip Hollywood’un kapısına dayanması gerekiyor.

Kerr, ülkemizde ödüller alıp yurt dışında bazı önemli festivallerde yarıştı ancak Oscar’da ses getirecek kadar değil.

#Kerr
#Oscar
#Tayfun Pirselimoğlu
#Holywood
2 yıl önce