Gökçay yaptığı açıklamada, inek sütünden hazırlanan mamaların, anne sütünün yerini tutmasının olanaksız olduğunu belirterek, ABD ve Somali dışında, dünyadaki tüm ülkelerin uluslararası yasa ile mamaların doğrudan halka satışını yasakladığını ifade etti.
Son 40 yılda yapılan araştırmalarda anne sütünün koruyucu maddeler içerdiğini, mamaların ise böyle bir etkisi bulunmadığını kaydeden Gökçay, anne sütü ile beslenen bebeklerde, zatürre, ishal, orta kulak iltihabı ve alerjik hastalıkların daha seyrek görüldüğüne dikkat çekti. Gökçay, inek sütü veya hazır mama ile beslenen bebeklerde ishalin, anne sütü ile beslenenlere göre 15 kat, zatürrenin 3 kat daha sık görüldüğünü kaydederek, anne sütü ile beslenen çocuklarda ileri yaşlarda lösemi, damar sertliği, şeker hastalığı, hiper tansiyon, multipi skleroz, bazı bağırsak hastalıkları, diş yapısı bozuklukları ve bazı ruhsal hastalıklara daha az rastlandığını ifade etti. Okul çağındaki çocuklarda yapılan araştırmaların ise anne sütü ile beslenenlerin daha zeki olduklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Gökçay, ilk altı ayda yalnızca anne sütü ile beslenme sonucu dünyada 10 milyon bebeğin ölümünün önlenebileceğini kaydetti.
Doğum yapmış kadınların yüzde 99'unun iki bebeği besleyebilecek kadar süt üretebileceğine dikkate çeken Gülbin Gökçay, anne sütü ile beslenmenin, anneye, ülke ve aile ekonomisine ve çevreye de katkısının olduğunu belirtti. Gökçay, “Emziren annelerde, doğum sonrası rahim sorunları görülmemekte, meme, yumurtalık kanseri ve idrar yolu iltihabı daha az görülmektedir. En az üç ay tek başına anne sütü ile beslenme sonucunda, bebek başına yıllık kazanımın 300 dolar olduğu bilinmektedir” dedi.
Gökçay, dünyanın birçok ülkesinde mama reklamlarının, anne sütü kullanımına olumsuz etkisi nedeniyle kaldırıldığına dikkat çekerek, Türkiye'deki mama reklamlarının da durdurulmasını istedi. Gökçay, konuya ilişkin Sanayi ve Ticaret bakanlığına bağlı Reklam Kurulu'na başvuruda bulunduklarını, henüz bir sonuç alamadıklarını bildirdi.
