|

Muhtıra'dan ajandaya

Türkiye’nin kişisel kültür tarihinin en önemli tanıklarından Ece Ajandası, belgesel niteliği taşıyan ‘Bir Defterin Arkasındaki Büyük Aile’ sergisiyle Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde.

Yeni Şafak ve
04:00 - 16/12/2014 Salı
Güncelleme: 00:02 - 16/12/2014 Salı
Yeni Şafak
Ece Ajandası’nın belgesel niteliği taşıyan ‘Bir Defterin Arkasındaki Büyük Aile’ sergisi Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Sergi Türkiye’nin kişisel hayat tarihine ışık tutan belgeler barındırıyor. Ece, Türkiye’deki kişisel kültür tarihinin en önemli tanıklarından biri. Sergide Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan Füsun Erbulak’a kadar pek çok önemli ismin kullandığı ajandalar da sergileniyor. İlk kez 1910 yılında ‘Muhtıra’ adıyla yayımlanan ve 1932 yılından itibaren Ece adını alan defterler, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne, işgal yıllarına, İstiklal Savaşı’na, Cumhuriyet’in kuruluşuna, iki dünya savaşına ve daha birçok sosyal, kültürel ve ekonomik olaylara şahit oluyor. Aralarında siyasetçilerin ve sanatçıların da bulunduğu milyonlarca insanın günlük hayatına eşlik ediyorlar. 104 yıldır yayımlanan Ece Ajandası’nın arkasında Kağıtçı Ailesi bulunuyor. Sergi, Kağıtçı Ailesi’nin de hayat akışından kronolojik kesitler sunuyor. Sergi, 31 Ocak’a kadar gezilebilir.

TARİHİ ÇOK KUVVETLİ

Ece Ajandası’nın kurucusu Mehmet Sadık Kağıtçı. Ece adı da dünya güzeli seçilen Keriman Halis’in soyadından geliyor. Ece’nin 5. kuşak yöneticilerinden Sedef Günşiray, “Bu sergi dönemin sosyolojik ve demografik yapısını insanlara gösterebilecek bir sergi. Tarihi ve içeriği çok kuvvetli. Buraya gelenler o dönemde insanlar nasıl yaşamışlar, kaç para maaş almışlar, nereye ve hangi sinemaya gitmişler, kimin filmine gitmişler, ne yemek yemişler, hayatları nasıl geçmiş, nasıl evlenmişler bütün bunları görecek. Türkiye tarihini anlatan, dönemin tarihini anlatan ve insanların şahsi yaşantılarını ortaya koyan bir sergi oldu” diyor.

Beklentiler fazla

Yüz yılı aşkın geçmişi olan ve böylesine prestijli bir markayı yönetmek oldukça zor olmalı.  Zor ve zahmetli. Üstelik ciddi bir sorumluluk da getiriyor. “100 senelik bir geçmişi olan bir firmayı yönetirken beklentiler çok fazla ve bu beklentilere cevap vermenin yükümlülüğü ağır. Ağır olmasıyla beraber başarıyla gelen tatmin ve mutluluk da bir o kadar yoğun” diyen Günşiray, senelerdir Ece kullanan insanları mutlu edebilmek, markanın özünden ödün vermeden büyümesini sağlamak için çalıştıklarını ifade ediyor. Günşiray, her kesimden müşteriye hitap edecek şekilde markanın özünü ve ruhunu da koruyarak hem yurt içinde hem de yurt dışında daha geniş tüketiciye ulaşma hedefinde.

#Ece Ajandası
#Bir Defterin Arkasındaki Büyük Aile
#Milli Reasürans Sanat Galerisi
9 yıl önce