Sıfır noktasını sallayan Türkler

Seda Baştuğ
00:0011/02/2007, Pazar
G: 11/02/2007, Pazar
Yeni Şafak
Sıfır noktasını sallayan Türkler
Sıfır noktasını sallayan Türkler

Savaş muhabirleri Bengüç Özerdem ve Hakan Kumuk, Güney Kutbu sıfır noktasına ilk ayak basan Türkler olarak tarihe geçti. Ayaklarıyla dünyayı sallamak için buzlara vuran, “Made in Turkey” damgalı tabağı buza saplamak isterken kıran iki maceracı, kutup sarhoşluğunu henüz atamadan Yeni Şafak Pazar'a konuştu.

Bir ay süren kutup yolculuklarını tamamlayarak yurda dönen savaş muhabirleri Bengüç Özerdem ve Hakan Kumuk, Güney Kutbu sıfır noktasına 'Made in Turkey' damgasını vurarak, Güney Kutbu'nda Türk Bayrağı sallandıran ilk Türkler olarak tarihe geçti. Macera dolu yolculuklarını Yeni Şafak Pazar'a anlatan iki serüvenci, yaşadıkları zorluklara rağmen, “Ben yaptım” demenin sarhoşluğunu yaşıyor. Antartika'nın fırtınalı dağlarında çadır kurmanın ve (-) 60 dereceye varan soğukta tuvalet ihtiyacı gidermenin zorluklarından hiç gocunmayan iki çılgın Türk'ten Hakan Kumuk, “Mutluluktan ve heyecandan ne yapacağımı bilemedim. Tam sıfır noktasında tepinerek, alt komşuyu rahatsız etmeye çalışan ev sahibi edasıyla dünyayı salladım!” diyor. Bengüç Özerdem ise sponsorları Güral Porselen'in hazırladığı Made in Turkey damgasını Güney Kutbu sıfır noktasına vururken, “Damganın buzlar üzerinden hiç silinmemesini istercesine yumruğumu porselen tabağa vurdum. Öyle hızlı vurmuşum ki, tabak kırıldı!” diyor. Şimdi Güney Kutbu'nda, "Dünyanın dip noktası" olarak bilinen noktada iki Türk'ün ayak izi, Türk bayrağı ve "Made in Turkey" damgası var.


EN ÖNEMLİ SORUN TUVALET

Savaş muhabiri olarak yıllarca dünyanın en sıcak noktalarında görev yapan Bengüç Özerdem ve Hakan Kumuk, 1 Ocak 2007 günü İstanbul- Madrid, Madrid- Santiago- Santiago-Punta Arenas yolculuğu yaptılar. Bengüç Özerdem yıllar önce, Alaska'dan Sibirya'ya uzayıp giden buz yolunu, yani Bering Boğazı'nı 22 günde yürüyerek geçmişti. Bu yolculuk ise tam 18 saat sürdü. Punta Arenas'taki ilk kampta performans testinden geçtiler. İki gazeteciye, "Kutupta hayatta kalma kuralları" konulu brifing verildi. Antarktika'nın tepesindeki ozon tabakasında, gitgide büyüyen delik nedeniyle "Ne olursa olsun buz üstündeyken yüzünüzü açmayın, gözlüğünüzü çıkarmayın" dendi. Yolculuğun en büyük problemi hakkında bilgi verildi: "Tuvaletinizi çadırda yapacaksınız, yanınızda götürdüğünüz özel torbalarda biriktireceksiniz, döndüğünüzde bize teslim edeceksiniz ve biz Şili Punta Arenas'taki bu üsse getireceğiz" dendi.


İNSANIN KENDİSİYLE HESAPLAŞTIĞI AN

Organizatörler, ekibi kutup şartlarına göre donatılmış, tekerlek yerine kızak üstüne inen özel uçağa bindirip, 88. paralele kadar götürdüler. İki serüvenci, bir kızakla, 104 kilometrelik buz üzerinde yapılacak 6 saatlik yürüyüşe başladı. Çadır kurmanın zorluklarını anlatan Kumuk, “Bize belli periyotlarda çadır kurmamız söylenmişti. Ancak hava güzel diye biz kurmuyor ve yürüyüşün keyfini çıkarmaya çalışıyorduk. Tam o sırada bir fırtına çıkıyor ve göz gözü görmüyordu. Mecburen çadır kuruyorduk. O fırtınada çadırı kurmak ise tam bir eziyetti" diyor. Özerdem ise o anki duygularını şöyle anlatıyor: "Sonsuz bir beyazlığın içindeydik. Elimizde koordinatları önceden girilmiş rotamızı gösteren GPS cihazımız vardı. Onun ekranındaki kırmızı çizgiyi izleyerek yola koyulduk. İnsan böyle bir ortamda hiç konuşmadan adım atıyor. İnsan bu kadar sessiz bir ortamda kendisiyle hesaplaşıyor galiba."


GÜNEŞ SAĞDAYSA GECE SOLDAYSA GÜNDÜZ

Bu mevsimde hep gündüz yaşanıyor Güney Kutbunda. Güneş sağdaysa gece, soldaysa gündüz demek. Ama ortam hep aydınlık. "İyi ki de aydınlıktı"diyor Bengüç Özerdem, "Zaman zaman bozulan moralimizi düzeltmekte havanın hiç kararmaması etkili oldu" diye ekliyor. Türkiye'den götürülen Türk bayrağı göndere çekilmek üzere yetkililere emanet edilmiş, Özerdem ile Kumuk'un pasaportlarına "Buraya geldiler…" damgası vurulmuş, yemekler yenmiş, hatıra fotoğrafları çekilmiş. Sıfır noktasında çekim yapmaya çalışan serüvencilerin kameraları donmuş. Bu nedenle fotoğraflarının daha çok olduğunu söylüyorlar. Sıfır noktasına çıktıklarında ise Özerdem, “Türkiye'm Türkiye'm cennetim, benim eşsiz milletim” diye şarkı söylemeye başlamış. Özerdem, “Bunu hiç planlamamıştım. Ama o anda yaşadığım duygu yoğunluğuyla birden içimden geldi” diyor.


KÜRESEL ISINMAYI YERİNDE İZLEDİLER

Bengüç Özerdem ve Hakan Kumuk, ulaştıkları Güney Kutbunda, tam sıfır noktasında bulunan Amundsen ve Scott South Pole Station'da Amerikalı bilim adamlarının küresel ısınmaya karşı yaptıkları çalışmaları yerinde izlediler. Bilim adamları, Bengüç Özerdem ve Hakan Kumuk'a “Kuraklık tehlikesinin çok daha büyük felaketlere yol açabileceğinden korkuyoruz” dediler . Üsteki ziyareti tamamlayan Özerdem ve Kumuk, arkalarından "Buzullar şeker gibi eriyor. Böyle giderse 100 yıl sonra Antarktika diye bir yer kalmayacak. Bu da dünya için felaket. Bu mesajı ülkenize ve dünyaya duyurun" diyen bilim adamlarının sesini duyurmaya çalışıyorlar.