Başbakan Recep Tayyip Erdoğan CHP'nin 'kaşarlı' kadrolaşma yaptığını belirtirken, DYP-CHP Hükümeti döneminde yapılan kadrolaşmaya dikkat çekti. 1991 seçimlerinin ardından kurulan DYP-SHP ve DYP-CHP Hükümetleri döneminde özellikle SHP-CHP'li bakanlar büyük bir kadrolaşma gerçekleştirdi. Bu hükümetlerde görev yapan Adalet Bakanları Seyfi Oktay ile Mehmet Moğultay'ın kadrolaşması ise Moğultay tarafından itiraf bile edildi.
Koalisyon hükümetleri döneminde Adalet Bakanları Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay hakim ve savcı kadrolarını parti sempatizanı isimlerle doldurdu. Oktay ve Moğultay döneminde 2 bin hakim ve savcı alınırken mülakat sınavında parti sempatizanı olmayan isimler elendi. Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Moğultay ise partisinin il kongresine yaptığı konuşmada kadrolaşmayı itiraf ederek, "Evet, hükümetten sınavlı beş bin kişilik kadro çıkarttım. Doğu'dan Güneydoğu'dan gelen insanlar aç mı, işsiz mi kalsın? Bu kadroları örgütüme vermeyip de milliyetçilere mi verseydim? Seyfi Oktay ve benim dönemimde de iki bin hakim aldık. Bu aldığımız kadrolar, ileride yeşerecek demokrat insanlardır. Yaptığım suçsa işlemeye devam edeceğim. Ben yılmayacağım, bu makamı da terketmeyeceğim" dedi.
Mehmet Moğultay'ın Adalet Bakanlığı döneminde yapılan hakimlik ve savcılık sınavlarında yazılı sınavda ilk 100'e giren isimlerden 57 kişi mülakatta elendi. Yapılan yazılı sınavda dereceye girmelerine rağmen CHP örgütünden 'referansı' olmadığı için bu isimlerin elendiği belirtiliyor.
Koalisyon hükümeti döneminde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapan Mustafa Kul'un ise SSK'ya personel alımında mevzuata aykırı davrandığı ortaya çıkmıştı. Devlet memurluğu için 18 yaş şartının olmasına rağmen 18 yaşından küçüklerin bile devlet memuru olarak alındığı tespit edildi. Eski Bakan Mustafa Kul hakkında SSK'ya özürlülerin alınması için açılan sınavda mevzuata aykırı ve usulsüz işlemler yapılmasına göz yumarak görevini ihmal ettiği ve kötüye kullandığı iddiasıyla Meclis'te soruşturma komisyonu bile kurulmuştu.
Başbakan Erdoğan, önceki günkü konuşmasında, kadrolaşma iddialarına karşı, CHP ve SHP'li bakanların icraatlarını gündeme getirmişti. Kadrolaşma iddialarına karşılık Danıştay'ı örnek gösteren Başbakan Erdoğan, önceki yıllarda yapılan atamaların, bugün kendisini çok daha iyi gösterdiğini ve her fırsatta hükümetin icraatlarının engellemeye çalışıldığını ifade etmişti.
Başbakan Erdoğan önceki gün yaptığı konuşmasında isim vermeden Cumhurbaşkanı Sezer'i de eleştirerek, müsteşar atamaları için kapıcıların bilgilerine başvurulduğunu hatırlatmıştı. Atadıkları kişlerin bu ülkenin evlatları olduğunu belirten Erdoğan, "Bir genel müdür atayacaksınız, evine birisi gidip kapıcısına soruyor. 'Bunun eşi nasıl giyinir?', 'Kimlerle görüşürler? diye soruyorlar. Böyle bir devlet yönetimi, böyle devlet yönetimi anlayışı olur mu?" diye konuşmuştu.
