Tarihe bakarsak, "Mescid-i Aksa"yı kirletme cüreti gösterenler er ya da geç Kudüs"ten sökülüp atılmışlar. Halife Ömer 638"de fethettiği Kudüs"e tevazu ve nezaket ile girmiş, Hıristiyan ve Yahudilerin ibadet haklarına herhangi bir zarar dokundurmamıştı. 461 yıl sonra, 1099"da Haçlılar Kudüs"e girdiklerinde ise tam bir vahşet sergilediler. Kubbetü"s- Sahra"yı yağmaladılar, kentin sakinlerini yaşlarına ve cinsiyetlerine bakmadan öldürdüler. Fidye şartıyla Mescid-i Aksa"ya sığınmalarına izin verilen
Tarihe bakarsak, "Mescid-i Aksa"yı kirletme cüreti gösterenler er ya da geç Kudüs"ten sökülüp atılmışlar. Halife Ömer 638"de fethettiği Kudüs"e tevazu ve nezaket ile girmiş, Hıristiyan ve Yahudilerin ibadet haklarına herhangi bir zarar dokundurmamıştı. 461 yıl sonra, 1099"da Haçlılar Kudüs"e girdiklerinde ise tam bir vahşet sergilediler. Kubbetü"s- Sahra"yı yağmaladılar, kentin sakinlerini yaşlarına ve cinsiyetlerine bakmadan öldürdüler. Fidye şartıyla Mescid-i Aksa"ya sığınmalarına izin verilen müslümanları dahi katlettiler. Kudüs"deki Yahudiler de canlarını kurtaramadılar. Sığındıkları sinagogun ateşe verilmesiyle diri diri yakıldılar. Olaylara şahit olan Fransız bir papaz ise Mescid-i Aksa"nın da içinde yer aldığı "Tapınak Tepesi"ni gezerken bileklerine kadar kan içinde yürüdüğünü kaydetmişti..
Avrupalı Haçlılar Kudüs"te bir krallık kurmuşlardı. Meşhur "Tapınak Şövalyeleri" de Kudüs"ün işgalinden sonra doğmuştu. Kendilerini "Süleyman Mabedi"nin Şövalyeleri" olarak nitelendiren bu askeri-dini tarikat Mescid-i Aksa"yı karargah haline getirmişti. Kudüs Latin Krallığı 88 yıl dayanabildi. 1187"de Selahaddin Eyyubi Kudüs"e girdiğinde Halife Ömer"den farklı davranmadı. Selahaddin"in Kudüs"de yaşayan halka yüce gönüllülük gösterdiğini hıristiyan tarihçiler anlata anlata bitiremezler. Selahaddin Tapınakçılar"ın kirlettiği Mescid-i Aksa"yı gülsuyu ile temizletti, Kubbetüs Sahra"daki "Haç"ı yerinden söktürdü. "Kutsal Kabir Kilisesi" ise "Ortodoks" ve "Yakubî" hıristiyanlara yeniden tahsis edildi. Haçlıların kovduğu Yahudiler de Müslümanlarla birlikte Kudüs"e dönmüşlerdi.
Selahaddin Eyyubi"nin yeğeni Melik el-Kamil 1229"da bir anlaşma ile Kudüs"ü Alman İmparatoru II. Friedrich"e teslim etti. Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa ve Kubbetü"s- Sahra"nın yer aldığı Harem-i Şerif müslümanların elinde kalacaktı. Harem-i Şerif"te ibadet etmek isteyen müslümanlar serbest geçiş hakkına sahip olacaklardı. Friedrich kendisiyle birlikte Kubbetü"s-Sahra"ya girmek isteyen bir Katolik rahibi dışarı attırmıştı. İmparator yanındakilere "İçinizden biri izin almadan buraya girmeye cüret ederse, gözlerini oyarım" demişti. Kudüs 15 yıl sonra 10 bin kadar Harzem-Türk atlısı tarafından geri alındı. "Tapınak Şövalyeleri" ise Doğu Akdeniz sahillerinden peyderpey sökülüp atıldılar. 1300"lerin başlarında "Tapınakçılar"ı Avrupa"da kötü bir son bekliyordu. "Tapınakçılar" Fransa"da korkunç şekilde tasfiye edildiler. Haçlıların "Kudüs hayali" tarih olmuştu.
"Osmanlı"nın Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudileri bir arada, adil şekilde ve barış içerisinde yaşattığı Kudüs "İsrail" kurulduktan sonra hiç huzur bulmadı. Siyonistler güya altında "Süleyman Mabedi"nin bulunduğu gerekçesiyle mukaddes Harem-i Şerif"in müslüman mirasını yok etmeye çalışıyorlar. Arkeolojik kazı gerekçesiyle Mescid-i Aksa"nın altında tüneller açıyorlar. Bütün dünyanın gözü önünde yapıyor bunu İsrail. "Tapınak Şövalyeleri"nin yerini ise bir dizi fanatik Yahudi örgütü aldı. 827 yıldır Mescid-i Aksa"ya ne Hıristiyan ne de Yahudi postalı ayak basmamıştı. Dört bir tarafı müslüman ülkelerle çevrilmiş İsrail"in bu cüreti göstermesi utanç verici değil midir? Mescid-i Aksa"nın 1969"da yakılmasının sebebiyet verdiği infial üzerine "İslam Konferansı Teşkilatı" doğmuştu. Bu teşkilat zamanla genişleyerek "İslam İşbirliği Teşkilatı"na dönüştü. 57 ülkeden oluşan Teşkilat Harem-i Şerif"teki İsrail terörünü durduramıyor ise feshedilsin daha iyi değil mi?
