Uğur Dündar yıllar önce bir sinema filminde oynamıştı... İlk ve son filmiydi...

Şimdi gündemde bu var...

Tv dünyasında son günlerde karşılaştığım dostlarla bu konuya da gelip muhabbetini yapıyoruz...

Yıllarca spor spikerliği yapıp daha sonra magazine geçen, muhabirlikten başlayıp bu alanda duayen isimler arasına giren Soner Kartal ile buluştuk dün...

“Ben de dizide oynadım” dedi...

Şaşırdım... Bilmiyordum çünkü...

Seneler önce muhabir olarak Ah Bir Zengin Olsam adlı dizinin setine gitmiş...

Başrolde Hülye Avşar oynuyor...

Bizim Soner onunla röpartaj yapacak...

Ancak sette gerilim dorukta...

Sinirler yay gibi gerilmiş...

Çünkü bir sahne var... Hülya Avşar''a bir tenis hocası eğitim verecek... Rol gereği tenis öğretecek...

Ancak anlaştıkları tenis hocası ortalıkta yok, gelmemiş...

Bir türlü çekimler yapılamıyor...

Yönetmen Kartal Tibet öfke yağdırıyor, bağırıyor, çağırıyor...

“Nerde kaldı bu adaam!.. Bana çabuk bir tenis hocası bulun” diye..

Soner elinde mikrofon, ardında kameraman gerilimli anı izliyor, bir an önce Hülya Avşar ile nasıl röportaj yaparımı düşünüyor...

İşte o anda ilginç bir gelişme oluyor...

Hülya Avşar yanına geliyor “Sonerciğim sen tenis hocasını oynar mısın?... Yoksa sabaha kadar buradan çıkamayacağız” diye teklifte bulunuyor...

Soner şaşkın... Kem küm ediyor...

“Ben masa tenisi oynadım ama tenis raketini hiç elime almadım” diyor...

Kartal Tibet geliyor yanlarına...

“Oynarsın Sonerim... Top gelecek vuracaksın... Kurtar bizi” diyor...

Soner ricaları kıramıyor, korta çıkıyor...

Karşısında Hülya Avşar...

Topa bir vuruyor Avşar kızı... Topu göremiyor Soner...

Ardından Soner vuruyor topa...

Dağlara taşlara gidiyor...

Kartal Tibet saçını başını yoluyor...

Saatler sürüyor Soner''le çekimler....

Öyle veya böyle sonuçta Soner o dizide oynuyor...

Beş kuruş da para almıyor...

Onun için en büyük ödül Hülya Avşar ile özel röportaj yapmak...

İstediğini alan bir oyuncu-muhabir olarak oradan ayrılıyor...

Bir hafta sonra tekrar sete röportaja gidiyor...

Alkışlarla karşılıyorlar onu...

Neredeyse altı okka yapıp havalara atacaklar...

Zira postacı rolünde oynayacak kişi sete gelmemiş...

O gün de bir postacı oyuncu lazım...

Hemen sete buyur ediyorlar...

Soner ikinci set macerasında bu defa postacı olarak dizide oynuyor...

Çekimler bittiğinde Hülya Avşar yine ona özel röportaj veriyor...

Dizidekiler mutlu, Soner mutlu...

Üzerine basa basa söyledi...

“Ben gazeteciyim... İşim için dizide çöpçü bile olurum... Yeter ki mesleğimi en iyi şekilde yapayım...” diyor Soner...

Binbir Gece finaline iş için gitmiş olup bir anda kameraları karşısında gören ve 30 saniye bu dizide mecburen oynayan biri olarak diyorum ki;

“Gazeteci olarak kapıdan giremiyorsan bacadan girmek diye buna denir”....

Tenis hocası ve postacı oyuncusu gazeteci Soner Kartal da diyor ki;

“Uğur Dündar''dan iyi oyuncu olurdu”....

Ve ekliyor;

“Ama Cüneyt Arkın''ı yiyemezdi... Onun karizması ve estetiği Uğur Dündar''da yok... Savaş Ay bile Özcan Denizli bir dizide kendi rolünü yani gazteciyi oynadı ama orada sırıttı.. Uğur Dündar ile Cüneyt Arkın arasında benim tenis topumu gönderdiğim dağlar taşlar kadar fark var.”