|
Yıkılma Sakın

Şu sıralar, tekrar, İsmet Özel ve Ataol Behramoğlu okumaları yapıyorum. Her iki şairin aynı başlıkla ve karşılıklı olarak yazdığı Yıkılma Sakın"lara gelip durdum.

İsmet Özel, şiirini Muş ilinden, Behramoğlu ise Malazgirt ilçesinden yazıyor. Şiirler, Memet Fuat yönetiminde çıkan Yeni Dergi"nin elli yedinci sayısında yayınlanıyor. Haziran 1969. Sayfa 538"den itibaren. Yeni Dergi, şiirleri, şairlerin dünyadaki kıdemine göre sıralıyor. Behramoğlu 1942, Özel 1944 doğumlu.

Şiirlerin olduğu kitaplar, yine, Memet Fuat yönetimindeki De Yayınları"ndan çıkıyor. Evet İsyan, Kasım 1969; Bir Gün Mutlaka, Ocak 1970. Bir de rivayet: Özkan Mert"in Kuracağız Her Şeyi Yeniden isimli şiir kitabı da bu "seriden" yayınlanacakmış. Sakıncalı bulunduğu için, yayınevi dosyayı kabul etmemiş. Kitapların isimlerini birleştirince, gerçekten de anlamlı oluyor: Evet İsyan! Bir Gün Mutlaka Kuracağız Her Şeyi Yeniden. Nihayetinde, Özkan Mert, kitabını kendi imkânıyla yayınlamaya karar veriyor. (Sosyalist Fikir Kulübü Yayınları, 1969, Ankara) Ve kitap, çıkar çıkmaz, sakıncalı bulunarak toplatılıyor. Konuşmamıza göre, şairin kendisinde bile hiç nüsha yokmuş. Artık, hatıra olsun diye, bir tane hediye edeceğim.

İsmet Özel, şiirini Behramoğlu"na ithaf etmiş. Nisan 1980"de yayınlanan Şiirler"de ithaf duruyor. (Yeryüzü Yayınları, sayfa 85) Şiir Kitabı"na ise Evet İsyan"dan hiçbir şey almamış. (Haziran 1982, Adam Yayınları) Sadece birinci ve üçüncü kitap: Geceleyin Bir Koşu ile Cinayetler Kitabı. Evet İsyan"dan on sekiz yıl sonra yayınlanan Erbain"de ise ithaf kaldırılmış. (İklim Yayınları, Nisan 1987, sayfa 61)

Yazıya başlamadan evvel, Özel ve Behramoğlu"nun birlikte "kurdukları" Halkın Dostları dergisinin de bütün sayılarını gözden geçirdim. Son sayının tarihi, Eylül 1971. Dergi, sıkıyönetim kararıyla kapatılıyor.

İsmet Özel"in Yıkılma Sakın şiirindeki birçok güzel dizeden biri de şu: "Halkın doğurgan dünyasına dalmakla." Halkın Dostları deyince, aklıma, ilk olarak bu dize geliyor. Behramoğlu ise, şiirinde, "dostlarından" uzakta kaldığına sitem ediyor.

Derginin ismini İsmet Özel"in bulduğunu, hatta ısrarcı olduğunu biliyoruz. "Derginin adı konusundaki kaygılarım devam ediyor" diyerek Halkın Dostları"na itiraz eden, yerine Haklı Yumruklar"ı öneren (15 Şubat 1970) Behramoğlu"na; İsmet Özel, iki gün sonra şu karşılığı yazar: "Halkın Dostları"nı seviyorum. Bilinen bir ad olmasına karşın, yeniden buldum onu. Ben bir halkın dostuyum."

Her iki şairi tanıyor olmamın yanı sıra, Muş ve Malazgirt"i görmem, oralarda kalmam, bu şiirleri bana daha da yakınlaştırıyor.

Şiirlerin ikisi de kırk iki dize. Bunun özel bir anlamı var mı, bilmiyorum.

Behramoğlu, şiirini, Malazgirt"te oda hapsindeyken yazıyor. Ve Muşlu avukat Zülküf Şahin"le İsmet Özel"e gönderiyor. Bu avukata, yanılmıyorsam, Ekim 1968"de yazılan Muş"ta Bir Güz İçin Prelüdler şiirinde rastlıyoruz: "Evine bir kumru tadı bırakarak / Zülküf"ün anası / düşünmektedir." (Erbain, Çıdam Yayınları, sayfa 79)

Şiiri alan İsmet Özel, 16 Nisan 1969"da, Muş"tan, Malazgirt"teki Behramoğlu"na şu mektubu yazıyor: "Niyetim, bu ikisini aynı sayıda ardarda basılmak üzere Memet Fuat"a göndermek. Buna itirazın olacağını sanmıyorum. Dileğim bu iki devrimci şairin, İstanbul dünyasını biraz yerinden etmesidir. Durum, dayanışma ve yaratılan yeni sanat bakımından." (Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire Mektuplar, Oğlak Yayınları, Nisan 1995, sayfa 86)

Yıkılma Sakın"ların serüvenini bu mektuplar üzerinden takip etmek mümkün. Özel"den Behramoğlu"na bir mektup daha. 15 Haziran 1969: "Şiirlerimizi gördüm. Onlar Türk edebiyatının sağlam dayanışma örnekleridir." (Sayfa 93)

Yıkılma Sakın"ların sadık bir okuyucusu olarak, çok şey yazabilirim. Özellikle, İsmet Bey"in şiirinin bendeki karşılığı büyük. O şiirle ilgili aziz hatıralarım var. Özel, askerliğinin on sekiz ayını, sürgün olarak Muş"ta yapıyor. Yirmi iki yıl sonra, aynı birliğe benim de yolum düştü. Burasının "sürgün yeri" olduğunu söylüyorlardı. Muş"ta on dört ay kaldım. Bunları hep gördüm, yaşadım: "Dik bayırların üstündeki bağlar", "sabahın bekâreti karşısında kargalar", "sis sanki ayaklandırıyor yamaçları", "böğrümüzdeki ova." Velhasıl, "zorlu bir kış geçirdim." Orada, o zor şartlar altında, Yıkılma Sakın"ı sayısız kere okuduğumu biliyorum: "Yaşamak / Bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki." Bu cümle de İsmet Özel"e ait: "Yalnızım ve en kuvvetli tarafım da bu." Bunu dedikten iki sene sonra Amentü"yü yazıyor.

Toparlayalım. Şu sıkıntılı günlerde, bize, "yıkılma sakın" diyecek dostlara ihtiyacımız var. Ve daha çok şiire. Çünkü şiir, "kalbimizi eğitir, terbiye eder."

10 yıl önce
Yıkılma Sakın
Sağ gelenek ve AK Parti...
Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!