
Anadolu''yu da, İstanbul''u, Ankara''yı ve büyük kentleri gezerken de görüyorsunuz.. "İnter-net cafe"ler, inanılmaz bir hızla artıyor..
Böylesine bireyselleşmiş bir olayın, Türkiye''de kollektif bir yapı içinde gelişmesi herhalde maddi yetersizliklerden..
Örneğin, Amerika''daki inter-net bağlantısı olan insanların oranı, tüm dünyadaki inter-net bağlantılı insanların yüzde 50''sidir. Geçen yıl, Amerikan gayrisafi milli hasılasının yüzde 3.5''u, bilgi teknolojisi ve iletişim sistemleri, "net-work"ler için harcanmıştır.
Bu oran Çin, Endonezya, Filipinler, Hindistan gibi ülkelerde, yüzde 1''in altındadır..
Bir başka rakam daha verelim..
Çin Halk Cumhuriyeti''nde, 1996''nın sonlarında, inter-net kullanıcılarının sayısı 60 binmiş.. Geçen yıl bu rakam, 2.1 milyon kişiye yükselmiş..
Bu bilgileri, "Liberal Düşünce" dergisindeki Michael C. Maibach imzalı "İnternet: Büyük Eşitleyici" yazısından aldık..
Maibach, İntel Şirketi''nin Başkan Yardımcısı.. Yazısında, ülkeleri iletişim alt-yapısı ve de-regülasyon dereceleri açısından da inceliyor..
Örneğin 1,2 milyar nüfuslu Çin, internet kullanıcılarının sayısını, 2000''li yılların başında 5 milyon kişiye ulaştırmak için, telefon ücretlerinde büyük düşüşler yapmış. Çin telekomu dörde bölünmüş ve her bölüm, yabancı ortaklarla, fiber-optik yatırımları, kablosuz network projeleri başlatmışlar.
Bütün bunları okuyunca, Türkiye''deki "inter-net cafe"lerin varlık sebebini anlıyorsunuz. Hem iletişim alt-yapısı yeterli değil.. Hem bir telefon hattı girişi sahibi olmak pahalı.. Hem de özellikle gençlerin, bir bilgisayar sahibi olacak paraları yok..
"İnter-net cafe"lerde "chat" yapılıyor.. O sanal evrende dolaşırken, bilgiden pornoya, hobilerden meraklara uzanan sayısız siteye girilebiliyor..
Aslında bütün dünya bir "internet-cafe" şimdi.
Yazılı ve görüntülü basındaki hükümet kontrolları, kartel sınırlamaları, inter-nette yok.. Sanal bir evrendeki özgürlük rüzgarları ile, yelkeninizi doldurabiliyorsunuz..
"Liberal Düşünce Topluluğu"nun inter-net sitesine girmek için, "liberal-dt.org.tr." adresini yazın.. Bu önemli düşünce üretim merkezi ile, günlük inter-aktif ilişkiyi kurabilirsiniz..
Örneğin Prof. Mustafa Erdoğan, Fazilet Partisi kongresi ertesinde, bu partinin görüntüsünü irdeliyor.. Fazilet''in kapatılma davasında, Parti''yi bir anayasa hukukçusu olarak savunan Prof. Erdoğan''ın, Kongre sonrasındaki gözlemleri, çok ciddi aksaklıkları sıralıyor..
"Liberal-dt.org.tr" adresli sitede, Prof. Dr. Atilla Yayla da, "Demirel nasıl hatırlanacak" konusunda şunları söylüyor:
-Benim bildiğim Demirel''in hayatındaki temel ilke, herhangi bir ilke sahibi olmamaktır. Çünkü Demirel''in başlıca değil yegane amacı, iktidarı elinde tutmaktır. Bu amaç her türlü aracı meşru kılmakta ve her türlü kalıcı ilkeyi, berhava etmektedir.
İnter-nette liberallerden ayrılıp, medya-kritiklerine geçmek isterseniz, adres olarak "medyakronik-com"u yazın..
"Yeni Şafak" okurlarının da yakından tanıyıp, sevdiği yazar Kürşat Bumin''in yönetiminde, Bilgi Üniversitesi İletişim öğrencileri tarafından hazırlanan "Medya Kronik" sitesine girersiniz..
Burada bütün gazetelerin haber ve yorumları, incelenip, eleştiriliyor.. Örneğin "Mumcu Cinayeti" konulu haberlerde, gazeteler birbiri ile çelişkili ne haberler vermiş.. Hürriyet''te Oktay Ekşi, dün ne yazmış, bugün ne yazmış aynı konuda..
İnter-net, "arşiv" sorununu da bitirdi.. Gazeteleri, dergileri biriktirmek, kupür kesmek artık anlamsız.. Hatta başvuru kitaplarının ve sözlüklerin bile, gereği pek kalmıyor..
Mehmet Eymür''ün "atin.org" sitesini, şimdiye kadar 166 bin kişi ziyaret etmiş.. Bu sitenin bağlantılarından (linkler), en az 7-8 tane "Susurluk" konulu arşive girebiliyorsunuz.. Bilkent Üniversitesi''nin bile "Susurluk arşivi" var mesela..
Evet.. Dünya bir "internet cafe"dir.
Elini çabuk tutsun!..
Şaibe dosyalarından aklandığı takdirde, hükümete girsin diye, Bakanlar Kurulu''ndaki ANAP koltuklarından biri, boş tutuluyormuş..
Bu Mesut Yılmaz, elini biraz çabuk tutsun..
Çünkü hissedildiği kadarıyla, ANAP''ın genel başkanlık koltuğunu bile, Mesut Yılmaz''sız doldurmayı planlayanlar var..
Merak edenler, Güniz Sokak''a çok sık gelip gidenleri kontrol etsin..
Medyatik-toplum topallıyor!..
Dünyanın en büyük şirketlerinden birinin en üst düzeydeki bir yöneticisi ile geçen hafta bir akşam yemeği yedim. Çok-uluslu bu şirketin yıllık iş hacmi, 100 milyar dolarlarla ifade ediliyor..
Uzun yıllardır bu şirketin hiyerarşi basamaklarını tırmanıp, en tepeye çıkan bu Avrupalı yönetici, "son dönem"in geçen dönemlerden farkını, şöyle özetledi..
-Eskiden vaktimizin yüzde 10''unu, halkla ilişkilere ve kamuoyunu aydınlatmaya ayırırdık. Vaktimizin yüzde 90''ı, yeni ürünlerin yaratılmasına, üretime ve pazarlamaya ayrılırdı. Bugün ise, vaktimizin yüzde 90''ı, halkla ilişkilere, medya ile temaslara ve kamuoyunu aydınlatmaya ayrılıyor..
Evet.. Yeni "medyatik dünya"nın, çok uluslu bir şirkete yansıması bu şekilde olmuş..
Ama Türkiye''de, bu konu, devlette de, özel sektörde de fazlaca anlaşılamadı.
Örneğin Emniyet''in "siyasi cinayetler"i aydınlatmak için harcadığı çaba, halkla ilişkiler ve kamuoyunu bilgilendirme açısından gösterilen zaaf yüzünden, "rahatlama" yerine "kuşku" yaratıyor.
Bunun gibi, son "GSM" özelleştirilmesi konusunda Ulaştırma Bakanlığı da, İş Bankası ve İtalyan Telekomu da, kamuoyunu aydınlatmak yerine, konuyu spekülasyonlara bırakıyorlar.
Çağdışı olmaktan, herkes ve her kurum kaçınmalıdır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.