Erdoğan gitsin, asker gelsin

00:007/06/2013, Cuma
G: 8/09/2019, Pazar
Mehmet Şeker

Rusya''nın incisi Vladimir Jirinovski malûm, aşırı sağcıdır ama başkanı olduğu partinin adı Liberal Demokrat Partisi.Liberal demokratlık ve aşırı sağcılığın nasıl birleştiğini ve nasıl bir kimya oluşturduğunu merak edenler için esaslı bir örnektir.Rus milliyetçisi Jirinovski, Gezi Parkı olaylarından hareketle gönlünden geçeni söyledi:''Erdoğan gitsin, asker gelsin.''*Ranza arayanların zahmetini ortadan kaldıracak bir açıklama.Erdoğan gitsin, Kılıçdaroğlu gelsin demiyor.Bahçeli''den de bahsetmiyor.İlle

Rusya''nın incisi Vladimir Jirinovski malûm, aşırı sağcıdır ama başkanı olduğu partinin adı Liberal Demokrat Partisi.

Liberal demokratlık ve aşırı sağcılığın nasıl birleştiğini ve nasıl bir kimya oluşturduğunu merak edenler için esaslı bir örnektir.

Rus milliyetçisi Jirinovski, Gezi Parkı olaylarından hareketle gönlünden geçeni söyledi:

''Erdoğan gitsin, asker gelsin.''

*

Ranza arayanların zahmetini ortadan kaldıracak bir açıklama.

Erdoğan gitsin, Kılıçdaroğlu gelsin demiyor.

Bahçeli''den de bahsetmiyor.

İlle asker.

Şu yabancılar, ne çok seviyor bizim askeri!

Hâlbuki en fazla çekinmeleri gerekendir.

Silivri''dekiler ayakta alkış tutmuş olmalı Jirino''ya.

*

ABD''nin tavrını gördük, İngiliz ve diğer Avrupa ülkelerinin tavrını da.

BBC''nin nasıl yayın yaptığına dikkat ettiyseniz, uzun söz sarfetmeye gerek olmadığını bilirsiniz.

Artık biz de öğrenelim bu işleri.

Batı ülkelerinde bir sokak hareketi yaşandığında, polislerin tavrını endişeyle izlediğimizi cümle âleme yüksek sesle ilan etmemiz gerekir.

Usul bu demek.

*

Taksim''de masum çevreciler ile vandal sürüsü birbirine karıştı.

Diyorlar ki onları bir tutmamak, ayırmak gerek.

Elbette... Lakin nasıl?

Polis karşısına çıkana soracak mı: ''Provokatör müsün yoksa çevreci mi?''

Bu ak koyunla kara koyunu ayırma işi, sahada görev yapan polisin işi olmasa gerek.

O apayrı bir uzmanlık ve ciddi ölçüde istihbarat gerektirir.

Gerçekten birkaç ağacı korumak, o parkın yeşil alan halinde kalmasını istemekle araçları devirip yakmak, vitrinleri indirmek, kaldırım taşlarını sökmek hiçbir türlü bağdaşmaz.

Çimenlerin üzerine yatarak kitap okusan da bağdaşmaz, bağdaş kurup türkü söylesen de.

*

Şu iki haberi birleştirin ve ortaya çıkan resme dikkatle bakın:

Yüzü maskeli bir grup, bir tinerciye ekmek bıçağı vererek polisi bıçaklamasını istedi.

Gözaltına alınanlar arasında yabancıların olması... İngiliz, Fransız, ABD''li, Yunanlı ve İranlı.

*

Sosyal medya üzerinden yapılan provokasyonları hiç kimse göz ardı edemezdi, etmedi.

Açılan sahte hesapların aşırı sayıda olması, kötü niyetli ve geniş çaplı bir organizasyona işaret.

Durumu şakayla karışık tahlil eden yorumlardan iki örneği görmenizi isterim.

''Oğlum, ''alkolik çapulcu'' olarak girdiğimiz eylemden, toplu miraç kandili kutlayıp kandil simidi yiyerek çıkıyoruz. Tayyip bizi oyuna getirmiş olmasın?''

Ve diğeri:

''Devrimci devrimci direnirken, kandil kutlayıp, simit yiyip Kur''an dinleyen bir Ermeni haline geldim. RTE yine kazandı galiba.''

*

Olay çevre eyleminden çıktı, Başbakan Erdoğan karşıtlığına döndü.

Bu durumu olumsuz bulmaya gerek yok.

Zaten bilinen manzara.

Ülkenin her tarafında Başbakan Erdoğan''dan hoşlanmayan, hükümetin icraatını beğenmeyenler var.

Yüzde elli beğeniyorsa, bir o kadar da karşı çıkıyor.

Fırsat bu fırsat, bağırıp çağıralım düşüncesinde olanları kimsenin düşman görmesi doğru değil.

Bardağın yarısı doluysa, yarısı boştur her zaman.

İktidara karşı olmak, ne ayıp ne de suç. Sadece tercih... Yeter ki şiddet olmasın.