
Ne ekonomi ile ilgili, nede başka bir konuda kalem oynatacak halimiz kalmadı doğrusu. AB ile imzalanan serbest dolaşım anlaşması, büyüme rakamları vs güzel bir şeyi görecek durumda değiliz.
Öyle ki; zorla depresif bir ruh haline sokulmaya zorlanıyoruz adeta. İnsanın hiçbir şey yapası gelmiyor içinden.
Görünürde bir dershane olayı ne boyutlara geldi. Dershanelerin kapatılmasını istemedik ama kutsanmasını da istemedik. Toplumda kutuplaşmayı ortadan kaldıracak yaklaşımlara ihtiyaç varken dershaneciler ve karşıtları diye bir kutuplaşmanın ve devam eden bir savaşın ortasına düştük.
Basında, medyada, yazanlara çizenlere bakın, sıradan bir üslup, bayağı ifade ve yakıştırmalar, çirkin bir savaş, çatışma aldı başını gidiyor. Hepimizi esir aldı adeta. Her sonraki hamleyi şaşkınlığımız artarak, ağzımız açık, olup biteni seyrediyoruz.
Aklı başında insanlar meydanı çirkinliği ile baş başa bırakıp bir kenara çekilince bir yanda sıradan insanların rol alma yarışı, diğer yanda seviyeli görünenlerin sıradanlaşma yarışı alabildiğince sürüyor.
Sonuçta elbette hayırlı olacak olmasına ama bir dershane olayı buraya gelmemeli bu kadar insanın maskesini düşürmemeliydi yine de.
Aklıma Ömer Seyfettin"in "diyet" hikâyesi geliyor. Tavsiye ederim, okuyun. Anlaşılan kimin ödeyecek diyeti varsa kolunu kesip verecek ve yoluna böyle devam edecek.
Ama o diyet ödenene kadar görünen o ki etik olsun veya olması her türlü koz sahada olacak. Şurada seçime dört ay kala en büyük kozların oynanmaya çalışıldığı açıkça görülüyor.
Daha önce yaşananları bir kenara koyalım. Dün yaşananları, zamanlamasını ve ekonomideki sonuçlarını nasıl açıklayabiliriz. Borsa bu satırların yazıldığı anda dört bin puan civarında düşüşte, dolar ve faiz çıkıştaydı. Yaşananlar suç ve suçlu etrafında oluşuyorsa buna elbette söylenecek bir şey olamaz ama kamuoyunda algılandığı gibi bir güç gösterisi ise olan yine millete oldu ne yazık ki demekten kendimizi alamayız.
Son yaşadıklarımız gerçekten her şeyin mubah olduğu ve gerekirse ekonominin de riske edilebileceği bir alana girmekten çekinmeyeceğimiz anlamına mı geliyor?
Eğer niyet ekonomi üzerinden hükümeti vurmak ise burada sadece hükümetin zarar görmediğini, asıl zararı halkın gördüğünü birilerinin anlaması gerekiyor. Bunun bumerang etkisi yapacağını da söylememe gerek var mı bilmiyorum.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.