Lale Müldür, bestelenen o meşhur şiirinde “Dün gece sen uyurken / Çiçeklere su verdim” diye seslenir sevdiğine; yüreğinin bir yıldız gibi ona bağlandığını anlatır ve yeni bir isim verdiğini söyler: Destina.O şarkıyı bilenler ve severek dinleyenlerin kulaklarında ister Yeni Türkü''nün, ister Nükhet Duru''nun sesi yankılansın, şairin belirttiği üzere, insanların da hayvanların olduğu gibi korkunç öyküleri vardır.***Dünkü yazıda korkunç iddialardan bahsetmiştik. Bugün de iyi şeylere bakalım.Hep kullanmaktan
Lale Müldür, bestelenen o meşhur şiirinde “Dün gece sen uyurken / Çiçeklere su verdim” diye seslenir sevdiğine; yüreğinin bir yıldız gibi ona bağlandığını anlatır ve yeni bir isim verdiğini söyler: Destina.
O şarkıyı bilenler ve severek dinleyenlerin kulaklarında ister Yeni Türkü''nün, ister Nükhet Duru''nun sesi yankılansın, şairin belirttiği üzere, insanların da hayvanların olduğu gibi korkunç öyküleri vardır.
***
Dünkü yazıda korkunç iddialardan bahsetmiştik. Bugün de iyi şeylere bakalım.
Hep kullanmaktan kaçındığım bir kalıp vardır; biraz Destina''nın girişine benzer.
“Siz bu satırları okurken” ifadesi... Bu defa yeri geldi sanıyorum.
Siz bu satırları okurken, bendeniz Azerbaycan''da olacağım.
Bakü''de Slavian Üniversitesi''nde “Kamu Diplomasisi ve Halkla İlişkiler” konulu konferansa katılmak gibi bir program sözkonusu nasipse.
***
Kamu diplomasisi, uygulama olarak çok eski olmasına rağmen, son yıllarda bu şekilde isimlendirilmiş.
“Adımız miskindir bizim, düşmanımız kindir bizim,
Biz kimseye kin tutmayız, kamu âlem birdir bize” diyen Yunus Emre ile din, dil, ırk gibi hiçbir ayrım gözetmeden herkese çağrı yapan ve “Gel, kim olursan ol gel” diyen Mevlâna, bu alanın en büyüklerinden.
***
ABD, Ortadoğu''yu istediği gibi şekillendirmek ve ülkelerin kamuoylarını etkilemek için milyar dolarlık bütçeler ayırsa bile, söz yine Mevlâna''ya gelmişken, Ortadoğu''yu Uzakdoğu''yu bir yana bırakalım.
Kürşat Kızbaz''ın senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı ve birkaç gün önce gösterilmeye başlanan “Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın Dansı” adlı belgesel-dram yapıma sözü getirelim.
***
Yurt dışında “Rumi: The Dance of Love” adıyla gösterilecek filmin oyuncuları: Müşfik Kenter, Turan Özdemir, Selçuk Yöntem, Özcan Deniz, Burak Sergen, Sinan Tuzcu.
Seslendirenler: Cüneyt Türel, Meltem Cumbul, Yılmaz Erdoğan, Yıldız Kenter, Mehmet Atay.
Müzik: Sezen Aksu, Ömer Faruk Tekbilek.
Süre: Bir saat, yirmi dakika.
Sinema yazarı Ali Murat Güven''den öğrendiğimize göre film 100 kopya olarak, aynı anda pek çok salonda başlamış.
***
“Mevlana Celaleddin-i Rumi''nin hayatı ve felsefesi üzerine kurgulanan filmde, aşk, ney ve sema üçlemesi yer alıyor” açıklamasında bulunan yapım ekibi, filmin amacını da şu şekilde özetliyor:
“Tüm dünyada milyonları etkisi altına alan, düşünceleriyle insanlığa yön veren Mevlâna''nın sevgi ve barış öğretilerinin, belgesel sinemanın etkisi ve gücüyle yorumlanması ve geniş bir izleyici kitlesine sunulması belgesel filmimizin temel amacıdır.
13. yüzyıldan günümüze kadar uzanan, aşk ve hüma-nizm temalarıyla insanlığı kucaklayan Mevlâna''nın, evrensel düşüncelerini şiirsel ve dramatik bir dille milyonlara anlatmak belgesel filmimizin diğer bir amacıdır. Tüm dünyada çok geniş bir coğrafyada tarihe, kültüre, sanata ve bilime ilgi duyan, geniş bir kitleye sunulacak olan belgeselimiz, Anadolu''dan yayılan Mevlâna''nın sevgi ışığını etkileyici ve akıcı bir şekilde anlatacaktır.”
