|
Silahlara Veda

Tarihin hiçbir döneminde barışın yolları, savaşçılarla açılmadı. Dünya tarihinde bütün ülkeler, barışı dinamitleyen savaşçıların kışkırtmalarıyla, birbirleriyle sürekli savaştılar. Dünya savaşa son veren kalıcı bir barışa ulaşılamadı. Savaşın toplumlara yüklediği çok boyutlu maliyeti hesaplayan, matematiksel bir yöntem geliştirilemedi. Savaşlar barışın cephelerde silahlarla devamı olarak görüldü.

*

Amerikalı yazar Ernest Hemingway, ''Silahlara Veda'' isimli romanında, İkinci Dünya Savaşı''nın Avrupası''nda, cephe gerisindeki savaşın; toplumların, ekonomik, siyasal ve kültürel hayatlarını, nasıl yerle bir ettiğini, sürükleyici bir dille yazıya döker. Her savaş, toplumların dış dünyaları gibi, iç dünyalarında da, büyük yıkımlara yol açar.

*

Hemingway, Avrupa''da milyonlarca insanın hayatını yitirdiği, İkinci Büyük Savaş''tan sonra, silahlara veda edilir, diye ümit etti. Onun ümitleri boşa çıktı. Dünyanın hiçbir yerinde, savaşsız bir ülke beklentisi gerçekleşmedi. İnsanlık, kötü barışın olmadığı gibi, iyi savaşın da olmadığını, bir türlü anlayamadı. Bu yüzden, dünyanın her yerinde; savaşlar, domino etkisiyle genişleyerek, devam ediyor.

*

İnsanlar, bugüne kadar devletler arasında ve ülkeler içindeki savaşlardan ders alarak, savaşların kazananları ve barışların da kaybedenleri olmadığını öğrenemediler. Kore''de, Vietnam''da, Pakistan''da, Irak''ta, Afganistan''da tarafların toplam kayıpları, toplam kazançlarından çok daha büyük oldu. İnsan hayatının hiç önemsenmediği, yakıp, yıkmanın milliyetçilik olduğu bir dünyada, milyonlarca insan öldü.

*

Bütün ülkeler savaşa hazırlandıkları gibi, barışa da hazırlanmalıdırlar. Her ülke savaşa ayırdığı kaynaklardan, çok daha fazlasını barışa ayırmalıdır. Savaş kültüründen öne barış kültürüne yeni boyutlar kazandırmadan, silahlara veda etmek mümkün değildir. Dünyanın silahlara veda etmesi için, her ülkede savaş edebiyatından önce barış edebiyatı zenginleştirmeli ve dostluk kültürüne ağırlık verilmelidir.

*

Savaş öncesinde Tahran, Beyrut, Bağdat, Şam, Kudüs, Saraybosna, Mostar ve Kabil dünyanın yaşanabilir şehirleri arasında yer alıyorlardı. Onlar savaşlarda, bütün zenginliklerini bir bir yitirerek, büyük mezarlıklara dönüştüler, göç alırken göç vermeye başladılar.

*

Abdulkadir Es Sufi seksenli yılların başında, Norwich''te yaptığı bir konuşmasında, Kuveyt takımını Dünya Kupası''nda görünce, ''Futbol olan yerde kültür, banka olan yerde ekonomi felç olur'' demişti. Savaşlar ekonomik ve kültürel yıkımlara yeni boyutlar kazandırdılar.

*

Kare dünyada, kültür de, ekonomi de savaşa değil, barışa odaklanmalıdır.

*

Kültür ekonomiyi cepheden pazara çeker.

*

Ekonomi kültürün geneldeki özelidir.

11 yıl önce
Silahlara Veda
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?