|
İlk Meclis"in duvarındaki ayet

İlk Meclis"in duvarına asılan ayette yer alan ilahi beyan, demokrasimizin şu an eksikliğini en çok hissettiği konulardan birini ihtiva etmektedir.

Bu yıl Cumhuriyetimiz 90 yaşını dolduruyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi açılalı ise bugün itibariyle tam 93 yıl oldu.

Cumhuriyetin 100"üncü yılına sadece 10 sene kaldı.

Boğaziçi Köprüsü Cumhuriyetin 50. Yılına armağan olarak yapılmış ve 29 Ekim 1973"te açılmıştı. Bir inci gerdanlık gibi Cumhuriyete sunabildiğimiz en iyi hediye bu oldu. Cumhuriyetin 100"üncü yaşına ise Allah bir mani vermezse her alanda göz kamaştırıcı bir ülkede gireceğiz.

Meclis 93 yıl önce bugün açıldı.

Mustafa Kemal Paşa Ankara"da Meclis"in açılış hazırlıkları sürerken bütün vilâyetlere bir tamim yayınladı. Mübarek bir gün olduğu ve hayırlara vesile olacağı düşüncesiyle Meclis"in 23 Nisan Cuma günü açılacağını duyurdu.

23 Nisan 1920 günü geldiğinde Hacı Bayram Camii"nde büyük bir kalabalık toplandı. Cuma namazının kılınmasının ardından cemaat cami avlusundaki yerini aldı. En önde yeşil örtülü bir rahlenin üstüne konulmuş olan Kur"ân-ı Kerîm"i ve özel muhafazasında Lihye-i Saadet"i (Hz. Peygamber"in Sakal-ı Şerif"ini) başının üstünde taşıyan bir kişi vardı. Törene katılmış olanların geçeceği yolun iki tarafına halk ve asker sıralanmıştı. Yavaş yavaş yürüyen ve her yaştan insandan oluşan alay tekbir getire getire Meclis"in toplanacağı binanın önüne geldi ve durdu.

Meclis salonunda herkes yerini aldıktan sonra hocalar, dua ayetlerini hep bir ağızdan okudular. Bir kısmı da Buharî okuyordu. Ülkenin dört bir yanında indirilen hatimlerin duaları da burada yapıldı. Hacı Bayram Velî Türbesi"nden alınan Sancak, kürsüye dikildi. Rahle üstünde getirilen Kur"an-ı Kerim ve Sakal-ı Şerif te kürsüye konuldu.

Dualar okunduktan ve kurbanlar kesildikten sonra milletvekilleri binaya girdiler. Meclis saat 14.45"te milletvekillerinin en yaşlısı (Reis-i Sin) olan Sinop milletvekili Şerif Beyin bir konuşmasıyla açıldı. Bu kısa konuşmanın son cümleleri, "Milletimizin dahili ve harici istiklâl-i tam dahilinde mukadderatını bizzat deruhte ve idare etmeye başladığını, bütün cihana ilân ederek Büyük Millet Meclisi"ni açıyorum" oldu.

İlk Meclis Başkanı seçimi sırasında Mustafa Kemal Paşa ile yarışan ve sonra onun yardımcısı olan iki kişi, Mevlana Hazretleri"nin soyundan gelen iki çelebiydi. Meclisin içi tam bir Anadolu fotoğrafıydı. Etnik açıdan, kültürel açıdan, inanç açısından Anadolu"nun birebir aynasıydı.

Ankara"da 23 Nisan 1920"de açılan ilk Meclis"in duvarına, aslında resmi özel tüm kurumların ve şirketlerin toplantı salonlarında da yer alması gereken bir ayet asıldı.

Kur"an-ı Kerim"in 42. suresi olan Şûrâ suresinin 38. ayetinde geçen, "İşlerini istişare ile yürütürler", anlamına gelen (Ve emruhum şûrâ beynehüm) ilahi kelâmı bir levha halinde Meclis duvarına asıldı.

Hakikaten ilk Meclis böyle çalıştı... Tüm işlerini ciddi bir meşveret ile danışarak yaptılar. Şu an Meclis"te 23. Dönem villetvekilleri görev yapıyor. İlk Meclis aynı zamanda, tüm dönemler içinde en yoğun çalışan Meclis olarak tarihteki yerini aldı.

İlk Meclis"te görev yapan vekillerden yüzde 60"ının yabancı dili de vardı. Bunların yarısı da birden fazla dil biliyordu.

TBMM, 23 Nisan 1920 - 16 Nisan 1923 tarihleri arasındaki I. Dönem çalışmaları sırasında 2 yıl 11 ay 21 gün (toplam 1.088 gün) faaliyette bulundu. 338 kanun çıkardı. Bunun dışında Başkanlığa 78 gensoru önergesi sunuldu. 625 soru önergesi verildi. I. Dönem Türk Parlamento Tarihinde milletvekillerinin dönemin kısalığına rağmen kürsüde en çok söz aldıkları ve konuştukları dönem oldu. Konuşma sayısı 2.027"si gizli oturumlarda olmak üzere 13 bine varmakta ve bir gün içinde kürsüye çıkan milletvekili sayısı günlük ortalama 24"ü bulmaktaydı.

Bu dönem zarfında 552 birleşimde 1.039"u açık, 238"i gizli, 19"u kısmen açık kısmen gizli toplam 1.296 oturum hâlinde toplantı gerçekleşti. TBMM"nin gizli oturumlarının özellikle cephelerde sıcak savaşın yoğun olarak yaşandığı zamanlara denk gelmesi, gizliliğe ne kadar önem verildiğinin göstergesi oldu.

Mustafa Kemal Paşa"nın Türk Kurtuluş Savaşı sırasındaki "iletişim stratejisi" konusunda çok sayıda akademik makale yazdım. Keşke vekillerimiz o dönemi yakından inceleseler.

İlk Meclis"in duvarında, "İşlerini istişare ile yürütürler" ayeti asılıydı demiştik..

Günümüzde muhalefet, birçok konuda kendilerine bilgi verilmediğinden yakınıyor. Şimdi size sorarım: Örneğin devletin Suriye politikası konusunda muhalefete gizli bilgi verilmiş olsun. Bu bilgilerin birkaç saat sonra Esed yönetimine aktarılmayacağına dair teminat verebilir misiniz? Ya da, Çözüm Süreci kapsamında teröristler silahlarını bırakarak Türkiye dışına çıkacaklar. Bu konudaki yol haritasının ayrıntılarına muhalefet vakıf olsa, içlerinden hiçbirinin bu bilgiyi yabancı unsurlara sızdırmayacağı konusunda sonsuz güven hissedebilir misiniz?

Bana kalsa, şu aşamada en azından partilerin Salı günkü grup toplantıları sırasında duvara; "Söz gümüşse, sükut altındır" sözünü asardım.

İstişare ve meşveret elbette önemlidir de, kiminle yapıldığı çok daha önemlidir. Ne dersiniz?

11 years ago
İlk Meclis"in duvarındaki ayet
Tüketim çılgınlığında son nokta: yıldız satın almak
Türkiye’nin yanında mısın, karşısında mı?
Örgüt-devletler: IŞİD Doğu Türkistan’a mı taşınıyor?
Denklemciler ve denklembozucular
Evvelbahar