
1. Merhamet veya acımak, bir yazarımızın ifade ettiği gibi, başkasının iyiliğini istemek demektir. Başkasının iyiliğini istemek, insanın yaratılışında mevcut olan bir yönsemedir. İnsan, çoğunca, başkalarına iyilik etme yönsemesiyle dünyaya gelir. Bazı insanlarda acıma duygusu yoktur. Suç işleyen insanlar, genelde acıma veya merhamet duygusundan yoksun olanların arasından çıkar. Bir insanın başka bir insanı öldürebilmesi veya onun malını çalabilmesi onda acıma hissinin mevcut olup olmamasıyla bağlantılıdır. Acıma hissi taşımayan kimse, birini öldürdüğünde, onun bütün yakınlarını da öldürmüş gibi olacağını düşünmez. Veya onun malını çalmak suretiyle, o insanın nice emekler, nice alın teri dökerek elde ettiği malını bir çırpıda onun elinden almış olduğunu... Ve ondan yoksun bırakılan insanın akıbeti de, bu süreçte, hesaba katılmaz. Merhametsiz, bunları düşünmez, düşünse de onun sonuçlarına aldırış etmez. Merhametli insansa, başkalarının içine düşeceği sıkıntıya ortak olur.
2. Ben, bir Hadis-i Şerif hatırlıyorum. "Merhamet etmeyene merhamet edilmez" diyor. Yani sen başkasına merhamet etmelisin ki, başkası da sana merhametle yaklaşsın. Sen başkasına karşı iyilik hissiyle doluysan, başkası da sana iyilik hissiyle dolu olur.
Bu Hadis-i Şerifi şöyle anlamamız da mümkün: Merhamet etmeyen kimse, sonuçta başkasına kötülük eder. Başkasına kötülük etmek, genelde, hukuken suç işlemeyle sonuçlanır. Eğer suç işlenmişse, ona cevap vermek (yaptırım uygulamak) gerekir. Acımak, suçun cezasız bırakılmasına müncer olur. Suçlunun cezasız bırakılmasıysa, adaletsizlik anlamına gelir. Bu itibarla, merhamet etmeyene merhamet etmeden, hukukun uygun gördüğü yaptırımı uygulamak gerekir. Ancak aşırılığa kaçmamak, yani suçluya hak ettiğinden daha fazla ceza vermemek için, gene de merhametle davranmak gerekir.
3. Dünyamızda, her zaman olduğu gibi bu gün de merhametsiz sayılabilecek davranışları görmemiz mümkündür. Ancak buna bakarak, dünyayı tümüyle merhametsizlikle suçlayamayız.
Biz , kendimizi nasıl görüyorsak, başkasını da öyle görmeye eğilim taşırız. Biz başkasına merhametli davranıyorsak, başkasının da bize merhametle yaklaşmasının yolunu açmış oluruz.
Gene de kötü bir dünyada yaşadığımızı düşünüyorsak, biz, kötü bir dünyada iyi bir insan olarak kalmayı denemeliyiz. İslam, şefkat ve merhamet dinidir. Peygamberimiz, Mekke''yi fethettiğinde, orada, vaktiyle kendisine kötülük etmiş insanlarla karşılaştı. Bu insanların bir kısmı, onu öldürmeye bile kalkışmıştı. Fetihten sonra, onun intikam alacağını ve oradaki insanların hepsini öldüreceğini düşünüyorlardı. Oysa Peygamberimiz öyle yapmadı, onların hepsini affetti. Böylece merhametin nasıl bir şey olduğunu herkese göstermiş oldu. Onun bu yüksek ve yüce davranışı, Mekke''deki müşriklerin toptan Müslüman olmasının yolunu açtı. Biz, bu gün yaşayan Müslümanlar böyle bir Peygamber''in ümmetiyiz. Bunun bilincinde olursak, kötü bir dünyada iyi bir insan olmayı başarmayı umabiliriz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.