
Dostum konuya girmekten ısrarla kaçındığımı söyleyince kendisine hak verdim, ama “Bu sütunu ailenin bütün fertleri okuyor, müstehcenliğin sınırlarında dolaşamam“ itirazıyla...
20 yıl kadar önce “Satalım mı?“ tereddüdünden sonra devlet Savarona''yı kiraya verdi, o gün bugündür kiralayan kişinin başına gelmedik kalmadı. “Asbestli“ dendi. “Başkalarını bulamadı mı, Araplara kiralıyor“ dendi. Bir ara adamı kaçırıp fidyeyle bıraktılar...
“İşte bu yüzden senin ilgini hak ediyor“ dedi dostum.
Sadece çok polisiye roman okumaz dostum, her gün mütalaa ettiği gazetelerde karşısına çıkan haberlerden bir roman da kendisi yazar. Zihninde yazar ve yakın dostlarıyla paylaşır. Bazen ciddi ciddi düşündürür, bazen de güldürür. Sonuçta iki kişi arasında paylaşılan, başka kimselerin haberdar olmadığı bir ''senaryo'' kime zarar verir ki?
“Bir bak bakalım“ dedi dostum, “Savarona''yı 49 yıllığına kiralayan kişinin canına ''tak'' demiş de kendi kendini ihbar etmiş olmasın? Bu yolla kira anlaşmasını devletin bozmasını sağlamayı amaçlamış olabilir çünkü...“
Yıl 1938''dir ve Atatürk hastadır. Onu rahatlatacak bir çare olarak görülür Savarona ve araya ABD Başkanı Roosevelt sokularak, biraz da tehditle, Hitler''in elinden koparılarak alınır. 1938''in 1 Haziran günü İstanbul''a getirilir.
1 Haziran ile hastalığının iyice ağırlaşacağı 23 Temmuz arasındaki kısa süre Savarona''da keyif sürer Atatürk... Tabii giderek ağırlaşan hastalığı yüzünden buna ne kadar ''keyif sürme'' denebilirse...
Ancak adı Atatürk ile anıldığı için Savarona''nın kaderi de kısıtlanır. Masraflı olduğundan devlet ne yapacağına uzun süre karar veremez. Sonunda (1989) kiralanır Savarona. O gün bugündür de turizmin hizmetindedir.
“İyi de ''turizmin hizmetinde'' olan bir yata gelip gidenlerin evlilik cüzdanlarına ne zamandan beri bakılır oldu?“ Dostumun sorusu bu. Çocukluğunda yatta gezdirildiğini öğrendiğimiz, kiralayanla yakınlığını da açıklayan Güneri Civaoğlu ''Kuğu''ya recm'' başlıklı yazısında aynı soruyu soruyordu dün...
Türkiye''deki turizm uygulamaları düşünüldüğünde haklı bir soru, değil mi?
Dostum, “Göreceksin, bu garip olay geminin 2039 yılına kadar sürmesi öngörülen kira anlaşmasının bozulmasıyla sonuçlanacak“ iddiasında ısrarlı. Jandarma baskınının Atatürk''ün hatırası düşünülerek yapılsa bile anlaşmayı bozmaya yarayacağına inanıyor. Her gün yeni bir müşteri bulmakta zorlanan, bakım ve işletme masraflarından bunalan kiracının 49 yıllık anlaşmayı başka hiçbir yolla bozamayacağını anlayınca başvurduğu yöntem olarak görüyor ihbarı...
“Roman yazacaksan“ dedim dostuma, “Daha merak üreten bir kurguya dayandır. Meselâ, olayın hükümeti destekleyen bir işadamıyla o işadamının finansman kaynağına karşı düzenlenen bir komplo olması daha cazip ve inandırıcı dururdu.“
Üzerinde düşünecekmiş...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.