
İnsan, sigara ve içki kavramlarını bir araya getirdiğinizde, “Tekel” hatıra gelir ülkemizde. Sigara ve içki üretimi işi ise sürekli “ekmek kazanma” kavramıyla özdeşleştirmeye çalışılmıştır, uzunca zamandır. Bu yüzden de “Tekelin kapatılması, toplumsal travma yaratır” anafikri etrafında dolanan kampanyalar yürütülmeye çalışılmıştır. Son üç haftanın gündeminde kalma çabasıyla dikkati çeken TEKEL işçilerinin eylemi, sınıfsal bir eylem niteliği taşıyor mu? Eylem yapan Tekel işçilerinin istekleri, haklı eylemler kategorisinde değerlendirilebilir mi? Ve bu eylemler, ekonominin ve siyasetin neresinde yer alıyor?
ANKA Ajansı''nın haberine göre, TEKEL işçilerinin eylemi, 15''inci gününü aştı. Özlük haklarıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarına geçebilmek için 15+ gündür eylem yapan TEKEL işçilerinin TÜRK-İŞ Genel Merkezi önündeki bekleyişi sürüyor. Eylemin 10''uncu gününde Başkanlar Kurulu''nu toplayarak sürekli eylemlilik kararı alan TÜRK-İŞ Yönetimi, bazı siyasî partileri ziyaret ediyor. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, durumu değerlendirme çabasını sürdürüyor. 15 gündür Ankara''da eyleme aralıksız devam eden işçilerin yanısıra izni biten, raporu dolan birçok işçi memleketlerine dönüyor.
Tek-Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, TEKEL işçilerine özlük haklarıyla kamu işletmelerine nakil hakkı verilmeden eylemi bitirmeyeceklerini belirterek, şunları söylüyor: “Bizi bu karda kışta ölümüz çıkana kadar burada bekletmeyin. TEKEL işçisi, çoluğunun çocuğunun rızkına, evinin ekmeğine sahip çıkmak için Ankara''da. TEKEL''in alkollü içkiler ve sigara fabrikaları ''istihdam arttırılacak denilerek özelleştirildi''. Ancak birçok ilde bu işletmeler kapatıldı. Biz, bu işletmelerde üretim yaptık, yan gelip yatmadık. Biz çalışmak, üretmek, rızkımızı kazanmak istiyoruz. Biz özelleştirme mağduru değiliz. İşyerlerimiz kapatılmak isteniyor. Biz özlük haklarımızla kamuya geçmek istiyoruz. Bize ''TEKEL ile ilgili düzenleme yapılırken, bu talebiniz değerlendirilecek'' dediler. Bize yalan söylediler. Biz, Sayın Başbakanımız''a güvenmek istiyoruz. Onbinlerce TEKEL işçisinin, çocuklarının vebali sizin iki dudağınızın arasındandır. İktidar partisi ve Sayın Başbakan''dan rica ediyorum; zalim olmak size yakışmaz. Çözüm bulunana kadar buradayız, ayrılmayacağız. Üstten dolu yağsa, alttan lav çıksa sorunumuz çözülene kadar buradayız.”
Kısaca söyleyelim ki, Tekel sigara fabrikaları, 2008 Haziran ayında satıldı. İhaleyi alan firma Adana, Bitlis, Malatya, Tokat, Samsun ve İstanbul fabrikalarından Samsun ve Tokat fabrikalarında üretime devam etti. Günümüzde ise sadece Samsun fabrikasında özel firma olarak üretim yapıyor. Halen Tekel''de ne içkinin ne de sigaranın üretimi yapılmıyor. Ancak 11500 işçi ve 1500 memur, üretimsiz süreçte, görevde bulunuyor. Ve 31.01.2010 tarihinde, yani Ocak 2010 ayı sonunda işçilerden 7500 kişinin iş sözleşmesi feshedilecek. İsteyenler de 4/c kapsamında çalıştırılacak. İstemeyenlerin iş sözleşmeleri ise tüm yasal hakları ödenerek sona erdirilecek.
Üretim yapılması için işletme ve ülke ekonomisinin yetersizleştiği bir süreci, tersine zorlayarak sendikacılık yapmak ve eylem ortaya koymak, tarihi temelleri itibariyle sınıfsal bir hareket değildir. Doğru bir çözüm için kaldırımlarda üşümek değil, akıllıca üretim süreçleriyle bağıntılı düşünmek gerekmektedir. Kamuya asılmak da üretimden yana olmak değildir. Artık kamu kaynaklarını iyi kullanmak gerektiğini hepimiz kabul etmeliyiz. Sendikacılar ve işçiler de bundan sorumludur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.