|
Manşetlerden atılan füzeler

Ankara, Rusya"dan Şam"a giden yolcu uçağını Esenboğa"ya indirip "cürmümeşhut" yapıyor, hemen ardından kimi manşetlerden dezenformasyon füzeleri ateşleniveriyor:

-Suriye uçağı ABD"nin istihbaratıyla indirildi.

-Bilgi NATO"dan!

-CIA"in istihbaratı üzerine Türk jetlerinin Ankara"ya indirdiği Suriye uçağında MİT arama yaptı.

... ... ...

*

Hakikati tepelemeyi amaçlayan bu "medya füzeleri" aslında ne midir?

"Türkiye"nin asla kendi başına bir istihbarat başarısı elde edemeyeceği veya kendi iradesiyle bir operasyon yürütemeyeceği" algısını inşa etmeye veya bu yönde var olan bazı kanaatleri pekiştirmeye hizmet eden bir nevi sihirbazlıktır.

"Suriye krizinde Türkiye Amerika"nın taşeronudur" kuyruklu yalanını, her bir vesile ile beslemeye devam edenler, Washington"un BM"de Ankara"nın taleplerini neden desteklemediğini de izah etmek zorundalar.

Burada duvara dayanmışken, işi pişkinliğe vurup "Gördünüz mü? Türkiye orada da yalnız kaldı" diyerek bir de üste çıkmaya çalışıyorlar.

*

Doğan Grubu"nun Posta"sı, "MİT-CIA işbirliği" manşeti ile "optik çarpıtma" yaparken, Mehmet Ali Birand da o manşetin çıktığı günkü (12 Ekim) yazısına "Aman NATO"nun ipiyle Suriye"ye girmeyelim" başlığını atmıştı.

Türkiye"nin NATO"nun ipiyle Suriye"ye falan girdiği yok da; yıllardır NATO"nun ipine sarılanlar, Amerikan politikalarını/tezlerini destekleyenler Birand"giller değil miydi?

ABD"nin, kitle imha yalanları üreterek Irak"ı işgal edişini, gayrı meşru savaşı nasıl da büyük bir coşkuyla, sevinçle, gururla selamlamıştı, Birand!

Yeri gelmişken, hatırlatayım.

1 Mart Tezkeresi"nin reddedilmesinden sonra o dönemde ABD Savunma Bakan Yardımcısı olan Paul Wolfowitz, Türkiye"ye Doğan Medyası üzerinden posta koymuştu!

Wolfowitz"in Ankara ziyaretinden hemen önce M.Ali Birand, Washington"dan bildirmiş; Posta gazetesi "Coni Affetmiyor" manşetiyle çıkmıştı.

Tezkerenin reddedilmesi sadece ABD"nin değil "İçimizdeki İrlandalılar"ın alayının, özellikle de Doğan Medyası"nın bunalıma girmesine yol açtı.

*

Ankara"nın Washington"dan bağımsızlaşması süreci, (devletteki dönüşüm) son yıllarda MİT"i de millileştirdi. Bu durumun çarpıcı bir yansımasını, eski müsteşar Emre Taner"in Ocak 2007"de yaptığı ezber bozan açıklamalarda görmek mümkündür.

*

Şimdi bakın ne diyeceğim?

Almanya"da "Dönerci Cinayetleri" diye tanımlanan, 2000-2006 yılları arasında sekiz Türk"ün öldürüldüğü "alacakaranlık kuşağı" kapsamındaki olayların ardında "Derin Almanya"nın (Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı!) bulunduğu, MİT"in operasyonlarıyla deşifre edilmişti.

"Derin Almanya" demek, aynı zamanda ABD-NATO demektir. "Dönerci Cinayetleri"nin arka planını MİT deşifre ettiğine göre, BND ve "ağabeyi" CIA söz konusu derin müsabakada kaybeden (hasım) teşkilatlardır.

Hal böyleyken, "yüz puanlık yarışma sorusu" hesabı soruyorum:

Mesela Posta, ille de Hürriyet...

Ve dahi, Suriye uçağını Ankara"ya indiren istihbaratı ABD verdi diye manşet atan Milliyet, bu hakikati neden yazamaz, manşetine taşıyamaz?!

* * *

Meraklısına Not: "Geçen Haftaki Bulmaca"nın Çözümü" de diyebilirim! Geçen Cuma günü bu sütunda çıkan "Mahşerin Dört Atlısı"ndaki "dördüncü atlı" Saygı Öztürk"tü: Yirmi Sekiz Şubat MGK"sından birkaç gün sonra (5 Mart 1997) Sabah"ta çıkan "Ürperten Yemin" haberinde onun imzası vardı.

*

Bu vesileyle, aynı tarihte Milliyet"in manşetini de hatırlıyoruz: -Refah Bunalımı!

O manşete bitişik olarak sayfaya konulan haber, "Kur"an Kursunda Ürküten Yemin" başlığını taşıyor. Başlığın yanında "Şeriat Andı" diye şu meşhur kurmaca/ fabrikasyon/uydurma yemin metni yerleştirilmiş!

Haberin yayınlandığı Milliyet"te o dönemde Genel Yayın Yönetmeni kim mi? Derya Sazak!

... ... ...

Birkaç gün önce, Milliyet"te görev değişikliği oldu ve Sazak yıllar sonra bir kere daha Milliyet"in başına geçti.

Yani?

Dünyanın yuvarlak olduğu bir defa daha ispatlandı:

"Sürekli Batı"ya doğru gittiğinizde muhakkak aynı noktaya varıyorsunuz!"

Şaka bir yana; Derya Sazak 28 Şubat Medyası"nın masaya yatırıldığı şu günlerde, o dönemde yaşananlara yeni göreviyle birlikte "daha ziyade zum" yapabilir mi, "otokritik" çalışabilir mi diye, doğrusu merak ediyorum!

12 yıl önce
Manşetlerden atılan füzeler
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?