|
MTO iftarları ve yazın gelen diriltici bahar havası

Bir insanın ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını ve ruhunu soluduğu ülkesini karış karış dolaşması, insanlarını, iklimini, hayatı tanıması, hem ülkesini ve insanlarını daha fazla sevmesine hem de geleceğe daha umutla bakmasına yol açıyor…

Tanıdıkça seviyor ülkesini de, insanlarını da.
Tanıdıkça yaşıyor ülkesini de, insanlarını da.
ÇİLESİZ HAKİKAT YEŞERMEZ
Halk, bilgeliğin adıdır. Şehit kanlarıyla sulanan bir ülkenin halkı, bilgeliği her mevsim yaşar iliklerine kadar.
Orada her hazan mevsimi, diriliş iklimi olur, yeşerir…
Her yıkım, toparlanışın ve yeniden ayağa kalkışın, yenilenişin ve yeniden doğuşun tohumlarını eken büyük doğum sancılarına dönüşür…

Dikensiz gül olmaz.

Çilesiz hakikat yeşermez; yeşerse bile leziz meyveler vermez: Çile; fikir, oluş ve varoluş çilesi, hakikatin hayatlaşmasının yegâne sırrıdır.

Çile üzerine, aşkla inşa edilen “bina”lar da, “dünya”lar da yıkılmaz.
Esen sert rüzgârlara karşı da, fırtınalara karşı da dayanıklıdır.
Yolculuk, çileyle yeşerir ve meyve verir. Hakikat yolculuğu, çileyle hayatlaşır, hayata ruh üfler.
DÜNYANIN KIYAMET HALLERİ VE ANADOLU SEFERLERİ…
Anadolu seferleri
, Anadolu insanının çileyle örülen, inşa edilen derûnî ruhunu ve irfânî bilgeliğini keşif yolculuğu... Anadolu insanına neyi yitirdiğini hatırlatma çabası… Neyi yitirdiğini hatırladığında insanlığı yeniden kendine getirip ayağa kaldıracak yaşanabilir insanca bir dünyanın inşasının yol haritasının da, anlam haritasının da çilekeş ve aziz Anadolu topraklarında gizli olduğunu gösterme yolculuğu.

Yol güzel, yolculuk özel ve âciliyet kesbeden bir yolculuk: Dünyaya söylenecek sözün şarkısının bestelenmesi geciktirilmemeli. İnsanı sağırlaştıran, ruhuzlaştıran popüler kültürün gürültüsü hakikatin sessizliğini bastırmak ve yoketmek üzere…

İnsansız bir dünya, dünyasız bir insan: Çağdaş uygarlığın insana vadettiği veya insanı eşiğine getirip bıraktığı dünya işte bu ruhsuz ve anlamsız dünya.

İnsanı da, dünyayı da anlamsızlaştıran, değersizleştiren, aşağılayan ve kendi ürettiği araçların ve ayartıcı hazlarının kölesi hâline getirerek paçavraya çeviren, tam tamına
insanı atık malzemesi derekesine düşüren düşük bir dünya!

İnsanlık, bu ruhsuz ve anlamsız dünyaya kaçıyor güle oynaya hem de!

İnsanlık kaçıyor…

Kendinden kaçıyor…

Ruhundan kaçıyor…

Bir kendi, bir ruhu olmadığına başkaldırıdır bu: Müzikteki, popüler kültürdeki gürültü aslında sessizlik arayışıdır.

Festivaller, üniversitelerde düzenlenen bahar şenlikleri, insanı aşağılayan, hazlarının ve arzularının kölesi hâline getiren Roma arenalarını andıran cinsel sapkınlıkların çağdaş versiyonlarına dönüştü…

Çağdaş kapitalist uygarlık, paranın, libidonun ve ilkel gücün kölesi yapıyor insanı.

Anadolu toprakları, insana insanlığını hatırlatan dirilişin ve varoluşun tohumlarını yeşertiyor çileyle özene bezene…

Anadolu çocukları, insana neyi yitirdiğini hatırlatıyor MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) yolculuğuyla… Bir kardeşlik şölenine dönüşen, herkese ruh üfleyen MTO talebe buluşmaları ve İslâm’ın nasıl güzel, diriltici bir nimet olduğunu gösteren MTO iftarlarıyla…

Hiç bitmesin istenen buluşmalar ve iftarlar…

Hiç bitmesin istenen yolculuklar, kardeşlik ve hakikat şarkıları…

MTO İFTARLARI VE BULUŞMALARI: YAZIN GELEN BAHAR MEVSİMİ…

Kocaeli’de başladık ilk Pazartesi Perşembe iftarlarımıza…

Nasıl leziz bir iftardı o öyle… Rahmet dolu, kardeşlik dolu, ruh dolu bir iftar… Kocaeli temsilcimiz
Zafer Sevil ve muhteşem ekibi
unutulmaz bir akşam yaşattılar bize.
Hem Ramazan’ın manevî iklimini bütün yıla yayan hem orucun insanı arındıran, diriltip kendine getiren, kardeşlik, dayanışma, paylaşma, ortak bir havayı soluma imkânını herkese yaşatan
pazartesi perşembe iftarları, bütün ülke çapında rahmete vesile olacak inşallah…
Antalya’da beyin kanaması geçiren
Emine Keskin
kardeşimizin eşini ve çocuklarını ziyaret ettik. Antalya’da ne kadar güzel insanlar varmış öyle!
Metin Doğan,
Antalya’nın manevî ve entelektüel mimarı ve ağabeyi.
Metin Doğan’lar olduğu sürece Antalya’nın da, bu ülkenin de sırtı yere gelmez!
Antalya’dan Isparta’ya geçtik
ilk kez tanıştıkları halde inanılmaz bir kardeşlik duygusu ile birbirlerine bağlanan Fatih Şimşek ve Selçuk Polat
kardeşlerimle. Onlar önde sohbete daldılar, bana da arka koltukta yer yapmışlar, iki yastık koymuşlar, iki saatlik uykunun verdiği yorgunluğu giderecek bir saatlik bir uykuya daldım, oracığa uzanarak…
Isparta’da Kudüs’ü konuştuk MTTB girişimiyle ve konferans ortasında orucumuzu açtık: Sonra da
sade bir iftar
yaptık öğretmenevinde.
MTO yönetim ekibimizden İnsel Balcı kardeşim ve değerli babası
hem Antalya’ya hem de Isparta’ya gelmişler!
Malatya’da, tadı damağımızda kalan bir program yaptık.
Malatya’da üniversite ve STK yöneticisi Malatyalı kardeşlerimizle verimli bir toplantı gerçekleştirdik.
Temsilcimiz Büşra Uçur ve eşi Ömer Bey kardeşimle Sinem Arslan kardeşlerimizin şahsında bütün Malatya ekibimize
yürekten teşekkür ediyorum.
Gaziantep’te de güzel bir MTO talebe buluşması
gerçekleştirdik. Bütçesini 17 kat büyüten, kalıcı işlere imza atan
Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’nun
da katıldığı mini kampımıza,
Maraş ekibi 12 kişiyle gelmişti. Kahramanmaraş’la Gaziantep’i kardeş şehir ilan ettik!
İnanılmaz bir kardeşlik atmosferi oluştu. Tahmazoğlu Başkanımıza ve
Gaziantep temsilcimiz Gökçe Türer kardeşimle Mustafa Dündar
kardeşimin şahsında bütün elimize yürekten teşekkürler.
Kahramanmaraş’ta,
nefis bir otağda, unutulmaz, muhteşem bir MTO talebe buluşması
yaptık.
Kahramanmaraş temsilcimiz Asım Demirdöğen kardeşimizin güzel ve özenli gayreti, leziz bir Maraş buluşması yaşamamızı sağladı
. Asım Bey kardeşimin şahsında bütün “kahraman” Maraş ekibimize kalbî teşekkürlerimi iletiyorum.
Tügva’da Furkan Seyithanoğlu
kardeşimin girişimleriyle düzenlediği bir konferans için gittiğimiz Maraş’tan ayrılmak istemedik!
Erzurum’da Şevket Gökşan Hocam’ın medresesinde Muhlis Turan hocamın ince ayrıntılara dikkat çeken rehberliğiyle, Mustafa Ağırman hocam’ın manevî yol göstericiliğinde bitmesin istediğimiz bir Erzurum buluşması yaşadık sevgili Burak Saygılı kardeşimle.
Erzurum, umutlarımızı yeşertti bir kez daha! Temsilcimiz
Mehmet Özdemir kardeşime ve ekibine
çok teşekkür ediyorum.
Anadolu seferleri, insanımızın ruhunu keşfederek insanlığa ruh dolu, kardeşlik dolu bir dünya, bir hakikat medeniyeti armağan edecek uzun bir yolculuğun ilk ayak sesleridir… Derdimiz büyük. Dermanımız da derdimizin büyüklüğü, hamdolsun.

Vesselâm.

#MTO
#iftar
#Anadolu
#Medeniyet Tasavvuru Okulu
2 yıl önce
MTO iftarları ve yazın gelen diriltici bahar havası
İslam akıl dini midir?
Kolonyalizm, oryantalizm ve Avrupa’nın taşralaştırılması
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek