MÜSİAD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Öztürk, MÜSİAD'ın talan ekonomisine karşı "Hilf'ul Fudul" anlayışıyla kurulduğunu ifade etti. Öztürk, "MÜSİAD kendi kendisiyle uğraşıp enerjisini boşa harcayan Anadolu insanını küresel girişimciliğe teşvik etti" dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Öztürk, MÜSİAD'ın 20. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. 20 yılın değerlendirmesini yapan ve gelecek vizyonunu ortaya koyan Öztürk, MÜSİAD'ın talan ekonomisine karşı “Hilf'ul Fudul” (Erdem Birliği) anlayışıyla kurulduğunu ifade ederek, "MÜSİAD kendi kendisiyle uğraşıp enerjisini boşa harcayan Anadolu insanını küresel girişimciliğe teşvik etti. Türkiye'de düzenlediği 12 fuara binlerce yabancı iş adamı getirdi. Düzenlediği 13 adet uluslararası iş forumuyla Müslüman ülkeler arasında ticareti teşvik etti ve ticari zihniyeti yeniden biçimlendirdi" dedi. Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı kahvaltılı basın toplantısında konuşan Cemal Öztürk, bilimsel ve eleştirel raporlarıyla hükümetlere yol gösterdiklerini dile getirerek, "MÜSİAD yurt dışında kırktan fazla ülkede irtibat noktalarıyla küresel vizyonu olan modern bir kuruluş haline geldi. 5 bin 112 üyesi, 90 milyar dolarlık ihracat ve 1 milyon 200 bin kişilik istihdamla ülke ve bölge ekonomisi için motor güç oldu" diye konuştu.
Türkiye ekonomisi ile ilgili de değerlendirme yapan Cemal Öztürk, yıllık büyümenin yüzde 7 ile 10 arasında olması gerektiğini vurguladı. Öztürk, 2023 hedefi olan 500 milyon dolar ihracat, 200 milyar dolar ithalat ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde olma hedefine ulaşmada yatırımın önemine de dikkat çekti. MÜSİAD'ın yapacakları ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Cemal Öztürk, işveren ve çalışan arasındaki ilişkinin iş ortağı olma ve emanet şuuru ile şekillendiği, İslam ve Anadolu kültürünün ürünü olan ortaklık kültürü ve bilgi ehliyle diyaloğu hayata geçirmek olarak ifade etti. MÜSİAD Başkanı Öztürk, bu konuda şunları söyledi: "İddiamızın işaret ettiği tarzda ve ölçekte yeni bir üretim ve kalkınma modeli ortaya koyacağız. Bu bağlamda İslam ve Anadolu kültürünün önümüzü açabileceği bir ortaklık kültürünü geliştireceğiz. Girişimcilerle çalışanlar arasında kapitalist anlayışı aşabilecek yeni ilişki tarzları oluşturacağız. Akademik dünyayla daha ileri düzeyde sahici ve dönüştürücü bir ilişki kuracak, bilginin önemine sık sık vurgu yaparak bilgi ehliyle olması gereken diyalogu hayata geçireceğiz. Bununla beraber inanıyoruz ki erdem birliği geleneğinin mirasçıları olduğumuzu hissettiğimiz müddetçe bu sorunları aşacak ve örnek alınacak girişimlere ön ayak olabileceğiz"
