|

Asgari ücret 2022 brüt ve net zam oranı belirlendi mi?

Asgari ücret 2022 zam oranı ülke gündeminde en çok merak edilen sorulardan biri olarak yer alıyor. Asgari ücretin yeni yıldaki zam oranı ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın çalışmaları yakından takip ediliyor. Asgari ücret 2022 zam miktarını belirlemek üzere Asgari Ücret Belirleme Komisyonu bugün ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının ardından "Asgari ücret belli oldu mu? Asgari ücret ne kadar oldu?" gibi sorular merak kazandı. Peki, Asgari ücret 2022 zammı belli oldu mu? Asgari ücretin yeni yıldaki net ve brüt zam oranı netleşti mi? İşte merak edilen bu soruların yanıtı...

20:21 - 1/12/2021 Çarşamba
Güncelleme: 20:47 - 1/12/2021 Çarşamba
Yeni Şafak
asgari ücret
asgari ücret

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, milyonların zammını belirlemek için bir araya geldi. Asgari ücret zammında milyonların beklediği an geldi. Türk-İş, TİSK ve hükümet kanadı ilk toplantısını yapmak için toplandı. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücret zam oranının belirlenip belirlenmediği merak ediliyor.

2022 ASGARİ ÜCRET ZAMMI BELLİ OLDU MU?

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, "Asgari ücret belirlenirken, ülkemizin ekonomik durumunun ve işletmelerimize olan etkisinin göz önünde bulundurulması gerektiğine inanıyoruz." dedi.

Koç, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yaptığı ilk toplantıya işveren heyetinin başkanı olarak katıldı.

Kovid-19 salgını nedeniyle dünyanın farklı bir süreç yaşadığını, bu süreçte önceliklerinin çalışanların sağlığı ve refahı olduğunu belirten Koç, şöyle konuştu:

"Umut ediyoruz ki bu toplantıların sonucunda da tüm taraflar için fayda yaratacak bir kararla süreci tamamlayacağız. Malumunuz, dünyada ve Türkiye'de sürekli değişen çalışma koşulları ve ekonomik dinamikler içerisindeyiz. Bizler de sürdürülebilir kalkınma vizyonu ile ülkemizin bu değişime uyum sağlaması için durmadan çalışıyoruz. Ülkeler arası yoğun rekabet ile mücadele ediyoruz. Ülkemize yeni yatırım, ilave ihracat ve ilave istihdam kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz."

"Tüm çalışanların ücretini etkileyen bir gösterge"

TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, ekonomide küresel olarak yaşanan süreçte, hükümet tarafından istihdamın korunması ve artırılması için verilen desteklerin oldukça önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Asgari ücret işveren teşviki, yeni istihdam yaratılmasında kayda değer bir fayda sağlamaktadır. Bunu geçtiğimiz yıllarda verilen desteklerle gördük. Ne yazık ki tüm dünyada artan emtia, ham madde fiyatları, sürekli yükselen enerji ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra çip krizi gibi küresel sorunlar ve yüksek belirsizlik ortamı birçok sektörü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Diğer yandan, hizmet sektörünün de toparlanması için halen zamana ihtiyaç duyuluyor. Asgari ücret belirlenirken, ülkemizin ekonomik durumunun ve işletmelerimize olan etkisinin göz önünde bulundurulması gerektiğine inanıyoruz. Bildiğiniz gibi, asgari ücret sadece bu ücretle çalışanların değil, tüm çalışanların ücretini etkileyen bir gösterge, yeni istihdam yaratılmasında etkili olan ve yatırım kararlarını etkileyen en temel kriterlerdendir."

"Kayıt dışı ile mücadelenin en büyük destekçisiyiz"

Koç, dünyada ve Türkiye'de ilave istihdam yaratmanın giderek zorlaştığına, asgari ücret ile medyan ücretler arasındaki farkın hızla kapanmasının iş gücü piyasalarındaki dengeleri olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemizin gerek vergi gelirlerinde gerekse işverenler üzerindeki haksız rekabette önemli olumsuz etkisi olan kayıt dışı istihdam, bugün yüzde 30'larda seyretmektedir. Kayıt dışı istihdamın bir puan düşürülmesinin bile ülke ekonomisine, büyümeye ve dolayısıyla istihdama çok ciddi katkısı olduğuna dikkat çekmek isterim. 9 milyonun üzerindeki kayıt dışı çalışanın devletimize yarattığı yıllık kayıp 150 milyar liranın üzerindedir. Kayıt dışı çalışanların karşı karşıya kaldığı sosyal güvencesizlik, insani olmayan çalışma şartları ve iş güvenliği riskleri ise değeri maddiyatla ölçülemeyecek derin bir sorundur. TİSK olarak kayıt dışı ile mücadelenin en büyük destekçisi olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz."

"Asgari ücret teşvikinin devam etmesini istirham ediyoruz"

Asgari ücret tespitinde, dünyanın ve Türkiye'nin içinde olduğu sürecin yarattığı olağanüstü ekonomik durumun ve kayıt dışılığın dikkate alınmasını isteyen Akansel Koç, taleplerini şöyle sıraladı:

"İstihdamın korunması ve yeni istihdam yaratılmasında fayda sağlayan asgari ücret teşvikinin 2022 yılında da korunmasını, asgari ücret teşvikinin uygulanmaya başlandığı 2016'da olduğu gibi asgari ücretin yüzde 6'sı oranında uygulanması ve bu oranda devam etmesini, işveren maliyetlerinin ilave teşviklerle dengelenerek istihdamı koruyacak ve artıracak adımlar atılmasını, rekabet içerisinde olduğumuz çoğu ülkenin ve OECD ortalamasından oldukça yüksek olan, başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretler üzerindeki vergi ve sigorta prim yüklerinin kademeli olarak azaltılmasını istirham ediyoruz.

Son olarak belirtmek isterim ki, ülke olarak birlikte büyüyebilmek esastır. Çalışma arkadaşlarımızın hayat kalitesini kalıcı şekilde artıracak ve büyük-küçük bütün işletmelerimize değer katacak her türlü kararın en büyük destekçisiyiz. Çalışanlarımızın refahını koruyacak ve onları enflasyona ezdirmeyecek dengeli bir artışa şimdiden 'evet' diyoruz. Her zaman olduğu gibi 'yeni nesil sendikacılık' anlayışımızla ülkemizin ve çalışanlarımızın yanındayız. Ortak fayda sağlayacak her türlü iş birliğine de her daim hazırız."

BAKAN BİLGİN'DEN İLK TOPLANTI AÇIKLAMASI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, enflasyon ya da ekonomideki dalgalanmalar karşısında emeği koruyacak bir asgari ücret belirleyeceklerini bildirdi.

Bakan Bilgin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaki ilk toplantının açılış konuşmasını yaptı.

Türkiye'de asgari ücretle geçinen 6 milyon civarında çalışan olduğunu belirten Bilgin, "Biz, her şeyden önce şöyle bir yaklaşımı önemsediğimizi defalarca ilettik veya açıkladık. O da şu; biz enflasyon ya da ekonomideki dalgalanmalar karşısında emeği koruyacağız, koruyacak bir asgari ücret belirleyeceğiz." dedi.

Bilgin, işçi ve işveren temsilcilerinin asgari ücretin belirlenmesi yönelik teknik konularda çalışma yürüteceğini anımsatarak, "Asgari ücretin bir boyutu teknik olarak yani ülkenin içinde bulunduğu enflasyon olur, muhtelif düzeylerdeki harcama kalemlerini dikkate alarak asgari ücretin toplumda ortalama beklentileri karşılayacak, hakkaniyet duygusunu destekleyecek bir oranda belirlenmesidir." ifadelerini kullandı.

Bakanlık olarak, Türkiye genelinde bir araştırma yaptıklarını açıklayan Bilgin, akademik kadronun gerçekleştirdiği bu çalışmada hem işçi hem de işveren kesimine ulaşıldığını vurguladı.

Bakan Bilgin, Türkiye ekonomisinin üst üste üç çeyrekte büyüme gerçekleştirdiğine işaret ederek bunun küresel kriz ortamında Türk ekonomisinin nasıl dinamik bir karaktere sahip olduğunu açıkça ortaya koyduğunu kaydetti.

Bu dinamizmin arkasındaki faktörlere değinen Bilgin, ekonomik büyüme süreçlerinde ortaya çıkan sorunların da sosyal politika araçlarıyla çözülmeye çalışıldığını ve bu noktada asgari ücretle ilgili yapılacak düzenlemelerin de önemli olduğunu dile getirdi.

Katılımcıların yüzde 34'ü 3 bin 500 ila 3 bin 750 lira görüşünde

Asgari ücret konusunda yapılan araştırma sonuçlarını da paylaşan Bilgin, araştırmaya dair şunları söyledi:

"2021'in kasım ayında İstanbul'dan Zonguldak'a kadar 26 ilde 604 işverenle görüştük. Muhtelif sektörlerde bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Yani Türk üretim yapısının ağırlıklı oranlarını yansıtacak düzeyde işletmelere gidildi ve işletmelerin hem belli oranda sahipleri ile belli oranda da profesyonel yöneticileri ile görüşmeler yapıldı. Onlara 'bir önceki yılla karşılaştırıldığı zaman önümüzdeki seneyi nasıl değerlendiriyorsunuz?' denildiği zaman yüzde 51'inin bir değişim olmayacağını, aynı kalacağını, yüzde 37'sinin çok daha iyi olacağını, yüzde 11'inin de biraz karamsar oldukları, işin kötüye gidebileceğini tahmin ettiklerini görüyoruz. İşverenlere asgari ücretin ne kadar olması gerektiğini sorduk. Burada yaklaşık yüzde 34'ünün 3 bin 500-3 bin 750 lira arasında asgari ücretin olması gerektiği şeklinde kanaate sahip olduklarını gördük. 3 bin 750 ile 4 bin lira arasında olanların oranı yüzde 13, ikinci sırada ise 3 bin 251 ile 3 bin 500 lira arasında yer alan iş işveren grubunu görüyoruz."

Bakan Bilgin, araştırmaya ilişkin ayrıntıları şu sözlerle aktardı:

"Asgari ücretin hayat şartlarını nasıl etkileyeceği konusunda yapılan bir değerlendirmede iyi etkileyeceğini, olumlu etkileyeceğini, standartlarını yükselteceğini söyleyenlerin oranı yüzde 42,2. Diğer rakamlara, oranlara da baktığınız zaman zaten görüyorsunuz bir iyimserliğin ifadesidir. Asgari ücretle ilgili artışların hayatı olumlu etkileyeceğine dönük beklentilerle paralel gittiğini göstermektedir. 'Ekonomiyi canlandırır mı?' sorusuna verilen cevap, çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor, yüzde 89'u ekonomide büyük canlılık yaratacağını söylüyor. 'İşten çıkarmalara yol açabilir mi?' sorusu çok önemli. İşverenlerin yüzde 74'ü asgari ücret arttıkça işten çıkarmalardan endişe ettiklerini söylemişlerdir. Derinlemesine araştırmanın verilerine baktığımız zaman işverenlerimiz belli bir oranın üzerindeki artışın ancak işten çıkarma ile iş yerinin ayakta kalması arasında bir tercih olacağını söylemektedirler. Bu konuda endişeleri olduğunu görüyoruz.

Yine asgari ücretin tüketici fiyatlarını ne düzeyde etkileyeceği konusunda da kanaatleri çok açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Sizce 'yeni dönem asgari ücretin ne kadar olması gerekmektedir?' sorusuna verilen cevap da ilginçtir. Bunların içinde çok dikkat çeken bir ayrım var. Firma sahiplerinin yüzde 36'sı 3 bin 500 ile 3 bin 750 lira arasında bir asgari ücret isterken profesyonel yöneticilerin ağırlıklı olan kısmı yani yüzde 34'ü çok uçuk diyebileceğimiz rakamlar 6 bin liranın üzerinde muhtelif rakamlar söylemişlerdir. Dolayısıyla profesyonel yöneticilerle işverenlerin, işletme sahipleri arasında böyle bir farklılaşmanın olmasını anlayabiliriz. Onun da muhtelif sebepleri olabilir. Burada bu oranlara yansımayan bir gerçeği paylaşmak isterim. Küçük işletmeler ve mikro işletmeler elinin altında işçi çalıştıran işletme sahipleri ve profesyonel yöneticiler, mikro işletmeler, daha küçük işletmeleri biliyorsunuz onlar da asgari ücretin yukarıya doğru tırmanmasının ciddi düzeyde işsizliğe yol açacağı, kendilerini sıkıntıya sokup bilhassa 20 kişinin altında işçi çalıştıranların böyle bir sorunu dile getirdiklerini sizlerle paylaşmak isterim."

Araştırmanın diğer kısmının emekçilerle ilgili olduğunu belirten Bilgin, şunları kaydetti:

"Muhtelif işletme düzeylerinde, yani mikro, küçük, orta ve büyük işletmelerde çalışan 2 bin 500 işçimize ulaşılmıştır. Bunların yüzde 13'ü asgari ücret dışında bir işte de çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Asgari ücret beklentilerinin ne olduğunu sorduğumuzda ağırlıklı oranın yüzde 37,3 ile 3 bin 751 ve 4 bin rakamı arasında muhtelif şeyler ifade ettiklerini görüyoruz. İkinci bir oranında 4 bin 500 ile 5 bin lira arasında yüzde 21 şeklinde bir aralıkta. Diğerinin yüzde 13'le bir oranda toplandığı görülüyor ama ağırlıklı oranın 3 bin 751 ile 4 bin lira arasındaki rakamlarda toplandığı görülmektedir.

Asgari ücretin artması işten çıkarmaya yol açar mı?

Asgari ücretli çalışanlara 'Ailenizde başka bir kişi var mı?' diye sorulduğu zaman bunların yüzde 61'inin 'hayır' dediğini görüyoruz. Dolayısıyla yaklaşık yüzde 40'ının ailede tek ücretli olmadığını göstermesi bakımından da ilginç. Tabi işçilerimiz de asgari ücretin artmasının ekonomiyi açık ara canlandıracağını düşünmektedir. 'Asgari ücretin artması işten çıkarmaya yol açar mı?' Burada da tersi bir eğilim var. İşçilerimizin yüzde 60'ı yaklaşık 'hayır, işten çıkarmaya yol açmaz' diyorlar."

Bakan Bilgin, "İşçilerimize sorulan sorularda da şu ön plana çıkıyor, bilhassa küçük işletmelerdeki emekçilerin üzerinde durduğu husus, biz asgari ücretin, gelirimizin artmasını istiyoruz ama işimizin de devam etmesini istiyoruz. Bu vurgunun özellikle küçük işletmelerde öne çıktığını belirtmek isterim." dedi.

Asgari ücretle ilgili çalışmaların teknik konuların görüşülmesiyle devam edeceğini belirten Bilgin, 2022'de uygulanacak asgari ücretin belirlenmesinin dört toplantıyla tamamlanacağını düşündüklerini dile getirdi.

Bilgin, "Kısa sürede bu meselenin çözüme kavuşturulacağını, Türkiye'nin toplumsal barışına katkı yapan, aynı zamanda iş verimliliğini artıran işe uyumu, işe dair yabancılaşma karşıtı bir bütünleşmeye entegrasyonu dile getiren çalışanlar açısından özellikle bir rakamda buluşacağımızı düşünüyorum." ifadesini kullandı.

ASGARİ ÜCRET BELİRLEME 2. TOPLANTISI NE ZAMAN NEREDE YAPILACAK?

Toplantıya işçi ve işveren heyet başkanlarının açılış konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam edildi. Toplantıda, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısını 7 Aralık'ta Türk-İş'te, üçüncü toplantısı 9 Aralık'ta TİSK'te yapması kararlaştırıldı.

#asgari ücret
#asgari ücret 2022
#asgari ücret belirleme toplantısı
#asgari ücret tespit komisyonu
#asgari ücret zammı
#asgari ücret son dakika
2 yıl önce