Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Avrupa’nın yaşadığı enerji krizi, Türk şirketlere yeni fırsatlar sunuyor.
Avrupa ülkelerinde pek çok firma üretimine ara verirken, Türk şirketler peş peşe yeni siparişler alıyor.
YENİ SİPARİŞLERE YETİŞMEYE ÇALIŞIYORUZ
İşbir Sentetik Genel Müdürü Metin Gültepe, “Rusya’nın Ukrayna’nın işgali ile zirveye çıkan enerji krizi uzunca bir süre dünyanın baş belası olmaya devam edecek. Türkiye ise yakın zamanda almış olduğu isabetli kararlarla yenilebilir enerji konusundaki yatırımların önünü açtı.
Gerek Güneş Enerji Santralleri (GES) gerek Rüzgâr Enerji Santrallerinin (RES) önü çok açıldı. Şu anda çok ciddi yatırımlar yapılmaktadır. Üretimlerimiz çok ciddi miktarda enerji tüketiyor. Enerji maliyetleri de sürekli artıyor. Enerji maliyetlerindeki artış nedeniyle Avrupa ülkelerinde pek çok firmanın üretimine ara verdiği ya da tamamen durdurduğunu görüyoruz. 2023 yılının ilk yarısı içerisinde toplamdaki GES yatırımımız 20 megawatt peak seviyesine ulaşacak. Böylece ihtiyaç duyduğumuz enerjinin yüzde 55’ini kendimiz üretiyor olacağız. Bu durum rekabetçiliğimizi artırıyor. Avrupa ülkelerinde enerji krizi nedeniyle üretim daralması, bize yönelik önemli bir talep artışı getirdi. Yeni siparişlere yetişmeye çalışıyoruz. Yeni siparişleri karşılamamızla birlikte ihracat rakamlarımızda ciddi artış bekliyoruz” dedi.
Türkiye 20 yıldır GES ve RES teşviği sağlıyor
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bütün dünyada enerji krizine yönelik çözüm arayışları sürüyor. Uzmanlar, enerji krizinin en önemli sonucunun yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen önemin artması olacağı konusunda hem fikir. Türkiye ise bu alanda birkaç adım öne çıkıyor. Türkiye 20 yıldır GES başta olmak üzere yenilenebilir enerjiye önemli teşvikler sağlıyor.
RES ve GES yatırımlarının 4. bölge teşviklerinden yararlanmasına yönelik uygulama gerçekleşmiş oldu. Uzun yıllardır devam eden GES ve RES başta olmak üzere enerji teşvikleri, Türkiye’yi avantajlı bir konuma taşıdı. Yeni teşvik düzenlemesi de yatırım yapmak isteyenler açısından olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor. Öte yandan GES ve RES yatırımlarının daha da hızlanması bekleniyor.