Türkiye'de sanayi ve ithalatın üçte biri, ihracatın da beşte birinin kontrol edildiği İstanbul, adeta gıda ve ihracatın üssü konumunda bulunuyor. Sadece çiftçilere 18 milyon lira desteğin sağlandığı İstanbul'daki tarımsal faaliyetleri ve yeni projelerini İstanbul İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hamit Aygül anlattı. Türkiye'de ithal gıdaların büyük çoğunluğunun İstanbul'da 350 personelle denetlendiğini söyleyen Aygül, şehrin ilk ekonomi sırasında istisnasız gıdanın geldiğini belirtti. Yüzde 64'lük gıda ithalatının İstanbul kapısında işlem yapıldığına dikkati çeken Aygül, bunun yüzde 40'nın il müdürlüğünce denetlendiğini aktardı. Aygül, “Oteldeki gıda tarımından restoranlarınkine kadar tutun gıda satılan, tüketilen her yere, AVM'lerdeki mağaza zincirlerine kadar birçok alanda arkadaşlarımız denetim yapıyorlar. İstanbul'da, Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi'mize kayıtlı olan 110 bin gıda iş yeri var'' dedi.
Geçmiş yıllarda ürünlerin iyi bir denetimden geçmediğini kaydeden Hamit Aygül, önceki yıllarla bugün gelinen aşamayı kıyaslanamayacak düzeyde gıda denetiminde büyük atılımın yapıldığını anlattı. Hamit Aygül; ''Gıdada bundan 11 yıl önce belediyeler sağlık müdürlüğü tarım il müdürlüğü yetkiliydiler ama yetki karışıklığı ve yetkisizlik gibi bir durum söz konusu olduğu için doğru düzgün bir denetim yapılamıyordu. Yapılan denetimde de etkin bir sonuca ulaşılamıyordu. 2004 yılında çıkan gıda kanunuyla birlikte gıdanın bir tek sorumlusu oldu” diye konuştu.
Tüm gıda imal eden yerlerin kendilerinden gıda onay belgesi almak zorunda olduğunu ve bunu yapmayanların ilk adımda bin 400 lira ceza aldığını aktaran Hamit Aygül, İstanbul'daki işletmeleri Anadolu'dakilerle kıyasladığımızda biraz daha fazla denetçiye ihtiyaç olduğunu ve eğitimli denetçi bulmakta zorlandıklarının altını çizdi. Aygül, “Başlangıçta il müdürlüklerimiz direk il müdürlüğü bünyesinde bu denetimleri faaliyetler yürütürken imkânların gelişmesiyle geçen yıl 106 bin denetim yapıldı. Bizim bu yıl hedefimiz 150 bin denetim yapmak. Denetim yaptığımız sayı kadar o derecede de etkin denetim gerçekleştirmek de önemli. 110 bin işletmenin dışında 20 bin civarında kayıtsız işyerinin olduğu kanaatindeyiz. Bu yıl tümünü kayıt altına almayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Aygül, Ramazan öncesi vatandaşların güvenli gıda ile buluşmasının son derece önemli olduğunu aktardı.
Aygül şunları belirtti: ''Bakanlığın şu anda en önemli konularından biri güvenli gıdadır. Biz gıda hizmeti sunan iş yerlerinin hem hijyeni hem de sundukları hizmet açısından kaliteli olmasını istiyoruz. O açıdan sahada 400 kadar denetçimiz her gün düzenli olarak gıda işletmelerini denetlemeye devam ediyor. Ramazan münasebetiyle denetimlerimize ağırlık verdik. Bu ay içerisinde 3-4 ilçede tüm ilçe müdürlüklerinden ekiplerin katılacağı il müdürlüğümüzün koordinasyonuyla toplu denetimler yapacağız. 50-60 ekiple aynı anda bir ilçede yoğun denetimlerde bulunacağız. Toplumun sağlığını zarara sokacak ya da gıda taklit tahşiş yapan, insan sağlığıyla oynayan gıda işyerlerine de hiçbir şekilde toleransımız yok.”
Hamit Aygül, her yıl üretim miktarına göre çiftçiyi desteklediklirini söyledi. Aygül, "İstanbul'da bugüne kadar çiftçiye 18 milyon lira destek sağladık. Rakamlar her yıl değişiyor. 2012'de 2 milyon lira, 2013'de 42.2 milyon lira destekleme ödemesi yaptık. Bu destek için çiftçilerin, ilçe müdürlüklerimize gelip kayıtlarını yapmaları gerekiyor. Her yıl 20 ile 40 bin arasında çiftçilerimize destekleme çalışması yapılıyor'' diye konuştu.
İstanbul'da orta ölçekli hayvancılık da yapıldığını ve mandacılık sektörünün İstanbul ekonomisi için önemli olduğunu söyleyen İl Müdürü Aygül, şehrin, manda sayısı bakımından Türkiye'de 3. İl; mandadan sağlanan üretimde ise Türkiye'de birinci olduğunu vurguladı. İstanbul'da manda sayısının 10 binin üzerinde seyrettiğine dikkat çekti.
İstanbul'da bir diğer önemli sektöründe su ürünleri olduğu bilgisini veren Akgül; ''İstanbul Türkiye'nin en fazla su ürünleri avlanan şehri. Hem Boğazlar hem de çok geniş bir deniz varlığına sahip. Yaklaşık 2 bin bin balıkçı teknemiz, 40 civarında da balıkçı kooperatifi var. Bunlar düzenli olarak av mevsiminin serbest olduğu dönemlerde avcılık yaparak İstanbul ekonomisine ve Türkiye'ye katkı sağlıyorlar. Yılda 40-50 ton balık avlanıyor. Bunun ekonomik değeri 500 milyon dolar'' dedi.
