
4 Nisan 2025 itibariyle, Türkiye'de af yasası ve infaz düzenlemesine dair son dakika gelişmeleri büyük ilgiyle takip ediliyor. 2025 yılında bir genel af çıkıp çıkmayacağı, infaz düzenlemelerinin nasıl şekilleneceği konusunda kamuoyunda tartışmalar devam ederken, son dönemdeki açıklamalar da dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde, Af beklentisiyle ilgili olarak TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Af gibi bir konu şu anda gündemimizde yok." şeklinde bir açıklama yapmıştı. Öte yandan, 10. Yargı Paketi kapsamında tutuklama yasağına ilişkin değişiklikler de gündemde. Pakette, 2 yıl ve altındaki suçlarda hâkimlere takdir yetkisi tanınacak ve bu suçları işleyenler de tutuklu kalabilmesi için hâkimin değerlendirmesine tabi olacak. Bakan Tunç ise af iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada, net bir şekilde bu konuda herhangi bir yasal düzenlemenin şimdilik yapılmayacağını belirtmişti. Kısmi af ve genel af konusundaki beklentilerle ilgili gelişmeler ise yavaş yavaş şekilleniyor. Peki, gerçekten af çıkacak mı, yoksa sadece infaz düzenlemesi mi yapılacak? Tüm bu gelişmeleri ve olasılıkları yakından takip edenler için daha fazla bilgi önümüzdeki günlerde netleşebilir.

2025 Nisan ayının başlarında, Türkiye'de genel af konusu yeniden gündeme geldi. Son dönemde, 100. yıl affı gibi çeşitli iddialar ve af beklentileri, özellikle 10. Yargı Paketi ile birlikte daha fazla tartışılmaya başlandı. 55 maddelik yargı paketi, önümüzdeki günlerde TBMM'ye sunulacak ve bu paket, 14 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme öngörüyor. Paketin önemli maddeleri arasında, cezaların azaltılması değil, cezasızlık algısının önüne geçilmesi yer alıyor. Bu düzenleme ile, ceza ne kadar kısa olursa olsun, mahkumların en az 5'te 1'ini yatma zorunluluğu getirilecek. Bu adım, suçluların cezasız kalmaması ve cezanın etkili bir şekilde uygulanması amacıyla önemli bir değişiklik olarak görülüyor.

GENEL AF ÇIKACAK MI?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerle sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Tunç, "Covid izni ile ilgili düzenleme dışında bir af veya genel af söz konusu değil" değerlendirmesi yaptı.
" Mesela hasta hükümlüler; 'Cezaevinde ölmesin hükümlü' diyoruz. Bu insan haklarına aykırı. Bunların bir genel af şeklinde yorumlanması doğru değil." açıklamasını yapan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"Covid izniyle ilgili bir çalışma ‘olabilir’ dedik. Af mı geliyor? şeklinde yorumlara neden oldu. Oradaki husus tamamen Covid izni süreciyle ilgili. 2020’de Covid izninden yararlanıp açık cezaevinde bulunanlar denetimli serbestlikten faydalanarak tahliye edilmişti. Covid devam ettiği müddetçe bu süre 31 Temmuz 2023’e kadar uzatıldı. O tarihten sonra bu kişilerden koşullu salıverilmesine 5 yıl kalanların Covid izni kapsamında hayatına devam etmesine, koşullu salıverilmesine 5 yıldan fazla olanların ise cezaevine dönmesine yönelik bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeden yaklaşık 100 bine yakın kişi faydalanmış oldu. Kapalı cezaevinde bulunanlar da 3 yıl erken açık cezaevine geçmiş oldular. Bu düzenlemeden 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle cezası kesinleşen ve cezaevinde bulunanlar yararlandı. 31 Temmuz 2023’te cezaevinde değil ama daha önce suç işlemiş ancak cezasının infazı henüz kesinleşmemiş ve hapse girmemiş olanların, yargılamadaki gecikmeden dolayı bu düzenlemeden yararlanamaması gibi bir durum ortaya çıktı. Bu yönde müracaatlar, talepler oldu. Bu talepler doğrultusunda bir düzenleme olabilir. Buradan bir af geliyor değerlendirmesi yapmak doğru değil, gündemde af söz konusu değil.

"Bu konu cezaevlerinde mükerrir durumda olanlarla ilgili yani tekraren basit suç işleyenlerin cezaevinde koşullu salıvermeden yararlanıp yararlanamayacağıyla ilgili bir husus. Ceza infaz mevzuatımıza göre bir kişi, terör, cinsel suçlar, uyuşturucu suçu haricinde basit suçlar bakımından ilk kez suç işlediği zaman cezasının yarısını cezaevinde geçirirken koşullu salıverilmesine son 1 yıl kalan hükümlüler denetimli serbestlikten yararlanır.
İkinciyi işlemiş ise cezasının 2/3’ünü, üçüncüyü işlemişse cezasının tamamını yani 4/4’ünü cezaevinde geçirir. Burada bir terör suçlusu ya da uyuşturucu suçlusunun cezasını 3/4’lük bölümünü cezaevinde geçiriyorken basit suçlardan cezaevinde olanların cezalarını neden 4/4’ünü cezaevinde geçirdiklerine dair yakınmalar oluyor. Cezaevinde bu durumda olanların cezalarının 3/4’ünü yatarak dışarı çıkma ümidiyle ıslah olmasının kolaylaşacağına dair çok sayıda başvuru yapılıyor. Bu konuda bir düzenleme yapılması hususu tabi ki milletvekillerimizin, yüce meclisimizin takdiridir."

55 MADDELİK PAKET HAZIR
Adalet Bakanlığı kaynaklarından edindiğim bilgiye göre, yeni taslak paket hazır. Bu taslak ilgili bakanlıklara gönderildi ve görüşe açıldı. Önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması bekleniyor. Daha önceki yargı paketlerinden çıkarılan infaz düzenlemeleri 10’uncu pakette yer alıyor. Pakette, 14 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme var. Kanun teklif taslağı yürütme ve yürürlük dahil toplam 55 maddeden oluşuyor.

CEZANIN 1/5’İ YATILACAK
Pakete göre, ilke olarak hükümlülerin denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için cezalarının belirli bir süresini yani koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az 1/5’ini mutlaka cezaevinde geçirmeleri gerektiği kabul ediliyor. Bu durumda örneğin 1 yıl ceza alan 2.5 ay, 6 ay ceza alan 1 ay, 3 ay ceza alan 18 gün, 1 ay ceza alan 6 gün cezaevinde kalacak.
1 AY BİLE HAPİS ALAN...
1 yıllık maktu denetimli serbestlik süresi bakımından bir değişiklik yok. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sık sık vurguladığı gibi cezası az olan hükümlüler de dahil olmak üzere bütün hükümlülerin aldıkları cezayla orantılı olarak belirlenecek süreyi mutlaka ceza infaz kurumunda geçirmeleri sağlanacak. 1 ay bile ceza alan mutlaka cezaevine girip hapis yatacak. Böylece, toplumdaki cezasızlık algısının ortadan kaldırılması sağlanacak.

HÂKİME TAKDİR YETKİSİ
Tutuklama yasağına ilişkin 2 yıllık sınır korunuyor. 2 yılın altında ceza gerektiren suçlarda hâkim genel olarak tutuklama kararı vermeyecek. Ancak, çok önemli bir değişiklikle 2 yılın altındaki suçlarda hâkimlere tutuklama konusunda takdir yetkisi tanınıyor. Buna göre, “şüphelinin davranışlarının yeniden bir suç işleyeceği hususunda kuvvetli şüphe oluşturması (suç işleme eğilimi)”, “suçun işleniş şekli”, “suçtan meydana gelen zararın ağırlığının kamu düzenini önemli ölçüde bozması” hallerinde hâkim 2 yılın altındaki suçlarda da şüphelinin tutuklanmasına karar verebilecek.

CEZA ALT SINIRI YÜKSELECEK
“Trafik suçları”, “Genel güvenliğin kasten tehlikeye düşürülmesi”, “Meskun mahalde silah atılması”, “Bilişim suçları”, “Telefonla dolandırıcılığı” gibi eylemlerde ceza miktarları yeniden değerlendirilecek. Bu suçların cezalarının alt sınırı yükseltilecek. Trafik suçlarında ehliyetlerin el konulma süresi uzatılacak. Telefon hattı aboneliğinin sınırlandırılmasına ilişkin düzenleme yapılacak. Bu suçların yaptırımı ağırlaştırılarak caydırıcılık sağlanacak.
KISMİ AF MI GELİYOR
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “100 yıl affı” ve “genel af” tartışmasını “Genel afla ilgili bir çalışma söz konusu değil. Böyle bir çalışma gündemimizde yok” diyerek noktalamıştı. Ancak AK Parti, dolu cezaevlerini rahatlatacak “kısmi af” diye nitelendirilen bir düzenleme üzerinde çalışıyor. COVID-19 salgını sırasında çıkarılan ve açık cezaevinde bulunan hükümlülerin, kalan cezalarını denetimli serbestlikle dışarıda infazını öngören düzenlemenin kapsamının genişletilmesi tartışılıyor.






