Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre İsrail ablukası nedeniyle 2020'de yaşanmaz hale geleceği belirtilen Gazze'de insanlar sessiz sedasız ölüyor. İsrail ile süren savaş ve uygulanan abluka nedeniyle Gazze Şeridi'nde yaşam koşulları her geçen gün daha fazla kötüleşiyor. İsrail, 8 Temmuz 2014 yılında Koruyucu Hat Operasyonu adıyla Gazze'ye yönelik başlattığı yıkıcı saldırılarının ardından şimdi de Filistin halkının yaralarının sarılmasını engelliyor.
Gazze Şeridi'nde her geçen gün zorlaşan abluka şartları insanların hastalanmasına, sakat kalmasına ve hatta ölmesine neden oluyor. Gazze'den tedavi amacıyla çıkmak için sıraya giren 4 bin hasta sınır kapılarında ölümü bekliyor. Demir içerikli malzemelerin Gazze'ye sokulmaması ve diyaliz ünitesi girişine izin verilmemesi nedeniyle son 1 yılda 550 diyaliz hastası hayatını kaybetti. Şu anda da 480 diyaliz hastası ancak 30 tane diyaliz cihazı bulunuyor. Yılda 5 bin çocuğun doğduğu Gazze'de küvez olmadığı için 400 çocuk ölüyor. Tedavi için acilen yurtdışına çıkması gereken hastaların sayısı ise 4 bine ulaştı.
Gazze'nin karadan Refah Kapısı, Erez Kapısı, Karni Kapısı Sufa Kapısı ve Kerem Şalom Kapısı olmak üzere 5 çıkış kapısı bulunuyor. Mısır'a açılan Refah Kapısı, Gazze'nin adeta nefes aldığı tek yer. Darbeci Mısır yönetimi Refah Kapısı'nı açmamakta direniyor. 150 günlük kapalı tutulan kapı geçtiğimiz haftalarda sadece 3 günlüğüne açıldı ve buradan dışarı çıkmak isteyen 30 bin kişi başvuru yaptı. Çıkışlarına izin verilmeyen öğrenciler okudukları ülkelerdeki okullarından uzaklaştırıldı. Yurtdışında çalışan insanlar geri dönemedikleri için ikametlerini ve işlerini kaybetti.
Bölgedeki abluka denizde de devam ediyor. İsrail, 2014 yılındaki son savaştan sonra 3 mil olan avlanma yasağını 6 mile çıkardı.
Balıkçılar 6 millik alanda avlanmaya çalışıyor ancak bu durumda da İsrail'in taciz ve saldırılara maruz kalıyorlar. İsrail, Filistin'in bölgede bir kent kurmasını engellemek amacıyla inşaat malzemelerinin girişini sıkı denetimle yaptırıyor. Kapılardan inşaat malzemleri girdiği andan itibaren kameraya alınıyor. İsrail'in bölgede anlaşmalı olduğu 35 kadar tüccara bu malzemeler yine kamera kontrolüyle veriliyor. Ambargo nedeniyle kentte yeni binaların inşa edilmesi mümkün olmuyor. Yaklaşık 20 bin insan barakalarda ve çadırlarda kalıyor. Gazze'ye günlük 8 saat elektrik veriliyor. Bu uygulamadan en fazla etkilenen yerler de hastaneler, belediyeler ve sular idaresi oluyor. Bu nedenle vatandaşa hizmet verilemiyor.
İsrail ablukası altındaki Gazze'de ailelerin yaşadığı zorlukların çocukları da olumsuz etkiliyor. Gıda güvensizliği, kötü beslenme çocukların anemi hastalığına yakalanmasına neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, bir yaşındaki bebeklerin 8 ila 11 kilo arasında olması gerektiğine işaret eden araştırmanın sonuçları, kronik malnutrisyon (yetersiz beslenme) sonucu aşırı zayıflayan çocuk oranının yüzde 6 ila 8'e, anemi hastalığına yakalanan çocukların ise yüzde 28'e ulaştığını kaydetti.
2007'de Hamas'ın fiili olarak Gazze'nin yönetimine gelmesinin ardından bölgeye yönelik ağır bir ambargo uygulamaya başlayan
İsrail, Gazze'ye giriş-çıkışın sağlandığı beş kapıdan dördünün kontrolünü elinde bulunduruyor. İsrail, kendi politikasına göre
haftalar ya da aylarca bu kapıları kapatıyor ve temel ihtiyaç maddelerinin, sağlık malzemelerinin ve insani yardımların bölgeye giriş-çıkışını keyfî olarak engelliyor.
