Türkiye, geçtiğimiz hafta Irak ile yapılan terörle mücadele görüşmele-rine sahne oldu. Önce Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Bağdat'a giderek en üstü düzey yetkililer ile görüştü. Ardından bakan düzeyindeki Irak heyeti Ankara'ya gelerek temaslarda bulundu. Son günlerde yaşanan terör olaylarında verilen şehitler nedeniyle üzgün ve sıkıntılı günler geçiren Türkiye, bu görüşmelerde mesafe alınmasını beklerken görüşmelerin seyrinin nasıl geçtiği ise medya tarafından da merak edilen önemli bir konuydu. Dışişleri yetkilileri bu görüşmelerin genel havasıyla ilgili olarak bilgi verirken yarı İngilizce, yarı Türkçe ilginç tabirlerde bulunmaktan da geri kalmadılar. Bir Dışişleri yetkilisi, “Türk tarafındaki herkesin suratı asıktı. Asık suratlı bir body language (vücut dili) kullandık. Temaslar bu havada geçti” şeklinde değerlendirme yaptı. Böylece terminolojiye “asık suratlı body language” tabiri de geçmiş oldu.
Ankara kulislerinde bütün sosyal demokratların ağzında 'Ne olacak bu CHP'nin hali?' sorusu var. 19 Ekim'de CHP Genel Merkezi'nde yapılan CHP il başkanları, il, ilçe ve belde belediye başkanları toplantısında görülen bir manzara gazeteciler arasında “CHP gelecek seçimleri acaba kazanabilir mi?” esprilerine neden oldu. CHP Manisa Kumkuyucak Belediye Başkanı Ergün Karacan toplantıya, bu belediyede çalışan Somali asıllı Hıdır Karayiğit'le katıldı. Siyahi olduğu için bir anda dikkatleri üzerine çeken Karayiğit'in, aslen Somalili olduğu ancak Manisa'ya gelerek buraya yerleştiği ve TC vatandaşı olduğu öğrenildi. Bu hikayeyi öğrenen gazeteciler “Tamam, şimdi oldu. Artık CHP'nin gelecek seçimleri kazanma şansı ortaya çıktı. Eğer CHP Somali'den daha çok vatandaş transfer ederse bir ihtimal seçimleri kaza-nabilir” dediler.
TBMM kulisinde anlatılan ancak milletvekillerinin hiç de beğenmediği bir fıkra da milletvekilleriyle ilgili: “Bir milletvekili TBMM Genel Kurulu'nda konuşacakmış, danışmanından 10 dakikalık bir konuşma hazırlamasını istemiş. Danışman konuşmayı hazırlamış ve milletvekiline sunmuş.
Konuşmaya başlayan milletvekili tam 60 dakika kürsüde kalmış. Kürsüden indikten sonra hemen danışmanını aramış: 'Ben senden 10 dakikalık konuşma istedim sen 60 dakikalık konuşma hazırlamışsın' diye çıkışmış. Danışman da, 'Ben 10 dakikalık konuşma hazırladım size 6 nüsha yapmıştım' cevabını vermiş.
Ankara'da işi en zor olanlar MHP muhabirleri. Haber için demeç almak, bilgi almak MHP'de adeta imkansız. Son olarak MHP'nin Kızılcahamam Patalya Oteli'ndeki kampını takip etmek isteyen muhabirler sabahın erken saatinde otelin kapısına geldiler. Daha bahçe kapısında güvenlik görevlileri, 'Talimat var, içeriye alamıyoruz' diyerek gazetecileri geri çevirdiler. Otelin bahçesine bile gazetecilerin girmesine izin verilmedi. Daha önce içeriye girmeyi başaran bir gazeteci ise kolundan tutulduğu gibi kapının dışına kondu. Hatta tuvalet ihtiyacını gidermek isteyen gazetecilere güvenlik görevlileri 'Ormana gidin' cevabını verdiler. Bu tutum gazetecileri çok üzerken, 'Hem bilgi vermiyorlar, hem açıklama yapmıyorlar, hem de bizim haberimiz çıkmıyor diye şikayet ediyorlar' tepkisine neden oldu. Gazeteciler de MHP'nin tutumunu protesto etmek için toplantının yapıldığı otelin karşısına mangal kurup, piknik yaptılar.
