|

Atina'ya BM'de hesap soracağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’ya gitmek isteyen mültecilere kurşun sıkan Atina’dan hesap sorulacağını söyledi: Sınırda öldürdükleri 4-5 tane mülteci var. Bunu orada bırakmayacağız. O çırılçıplak soydukları insanları, bütün o resimleriyle, bu seneki BM’de bunların gözlerinin önüne sereceğiz.

Hüseyin Likoğlu
04:00 - 11/03/2020 Çarşamba
Güncelleme: 02:23 - 11/03/2020 Çarşamba
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan
Cumhurbaşkanı Erdoğan

Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Birliği kurmaylarıyla biraraya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye dönüş yolunda beraberindeki basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu.

Hem İdlib’deki durumu hem de mülteci meselesini ele almak için Brüksel’e geldik. Fakat meseleyi sadece bu iki konudan ibaret görmüyoruz. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu güvenlik tehditlerini ele aldık. NATO ve AB ilişkilerimizi nasıl güçlendirebiliriz, diye müzakerelerde bulunduk. Burada hem NATO’nun hem de AB’nin üzerine düşen görevlerin olduğunu muhataplarımıza ilettik. 11 Mart’ta (bugün) yapılacak NATO toplantısından olumlu bir netice çıkmasını bekliyoruz.

AB başkanlarıyla yaptığımız görüşmede Türkiye-AB ilişkilerini geniş bir perspektiften ele almamız gerektiğini söyledim. Bu bağlamda 18 Mart 2016 tarihli Türkiye-AB Mutabakatının gözden geçirilerek güncellenmesi, gümrük birliğinin güncellenmesi, schengen konusunun halledilmesi, müzakerelerin canlandırılması ve yeni fasılların açılması, mülteciler için vaat edilen 3+3 toplam 6 milyar avro fonun hızla aktarılması ve ilave fon temini konuları üzerinde durduk.


AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN YÜKÜMLÜLÜK İTİRAFI

AB Başkanları 18 Mart mutabakatı çerçevesinde Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve AB’nin yavaş hareket ettiğini kabul ettiler. Bu süreci hızlandırmak için ortak bir çalışma yapılacak, teknik ve siyasi ekipler bir yol haritası çıkaracak. Türkiye tarafında Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, AB tarafında Yüksek Temsilcisi Josep Borrell bu süreci yürütecek.

İDLİB, SURİYE, MÜLTECİ AB İÇİN BİR TEST

26 Mart’taki AB liderler zirvesine kadar bu çalışmanın ilk ürünlerini vermesini öngörüyoruz. Tabi bunun için AB tarafının hızlı hareket etmesi gerekiyor. AB başkanları bu yönde bir iradeye sahip. Umarım üye ülkeler de bu sürece destek verirler. Sıkıntıların temel sebeplerinden biri aramızdaki diyalog kanallarının etkin bir şekilde kullanılmaması. Bu yönde atılacak adımlar süreci hızlandıracaktır. Bu manada İdlib, Suriye ve mülteci krizi bizden daha ziyade AB için bir irade ve liderlik testidir.

İSTANBUL’DA 3’LÜ
YA DA 4’LÜ ZİRVE
Bazı AB ülkelerinin sığınmacı çocukların ülkelerine kabulüne ilişkin kararların arka planda başka niyetleri olabilir mi?

Bu yeni bir konu değil. Maalesef Almanya’da bu yoğun bir şekilde devam eden bir süreç. Ama şu anda bu uygulamanın detayını tam olarak bilmiyoruz. Bu ifade ettiğiniz konuyu orada da Şansölye Merkel ile görüşme şansımız olacak. Biz cuma günü için aslında bir adım atacaktık. Gerek Sayın Merkel gerekse Sayın Macron İstanbul’a gelecekti. Hatta Boris Johnson’ın da gelme durumu söz konusu. Tabi şu anda gerçekleşmedi. Çünkü pazar günü Fransa’da yerel seçimler olması hasebiyle önümüzdeki hafta salı günü bu buluşmayı gerçekleştireceğiz ve salı günü İstanbul’da bir araya geleceğiz. Eğer Boris Johnson da gelebilirse bu zirveyi dörtlü, gelmezse üçlü olarak yapacağız.

Merkel, “Türkiye kendi problemlerini mültecilerin sırtından çözmeye çalışırsa bizden anlayış bekleyemez” dedi. Bu konuda ne ilave etmek istersiniz?

Tabi Merkel bunu hangi anlamda söyledi, ne şartlarda söyledi bunu bilmiyorum. Fakat bizimle böyle bir görüşmeyi kabul ettiğine göre herhalde bunun altında farklı bazı düşünceler olsa gerek. Salı günü bir araya geldiğimizde bu konuyu kendisiyle konuşuruz. Burada ne demek istemiş bunu kendisine sorarız.

MİÇOTAKİS
HUKUKU ÖĞRENSİN

Yunanistan’a gelince… Bir defa Yunanistan önce uluslararası hukuku bilmiyor. Bu konularda Sayın Miçotakis maalesef çok geri kalmış bir konumda. Kendisinin önce uluslararası hukuku öğrenmesi lazım. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni bir okuması lazım. Sınır hattında takındıkları tavrın bir cinayet olduğunu bilmeleri lazım. Bunların sınırda öldürdükleri 4-5 tane mülteci var. Bunların hesabını soracağız. Bunu orada bırakmayacağız. Aynı şekilde o çırılçıplak soydukları insanları, bütün o resimleriyle, bu seneki Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısında bunların gözlerinin önüne sereceğiz.

KAPILAR
KAPANMAYACAK

Fakat tabi bizim artık bu kapıları kapatma gibi bir düşüncemiz yok. Yunanistan’a teklifimdir; kapılarını açsın. Bu insanlar Yunanistan’da kalıcı değil. Yunanistan’dan Avrupa’nın diğer ülkelerine geçip gitsinler. Sen geçip gitsin diyemiyorsun, ondan sonra faturayı Türkiye’ye kesiyorsun. Biz adil, insancıl paylaşım diyoruz. Siz bütün yükü Türkiye’ye yıkmaya gelince yıkıyorsunuz ama desteğe gelince destek vermeyeceksiniz! Kusura bakmayın. Ancak Avrupa Birliği bize vaat ettiği bu şartları yerine getirirse biz de gereğini tabi gerçekleştiririz. Nedir bu? 2 ona 2 bize, 1 ona 1 bize. Adil, insani paylaşım dedik. Bunları yaparız.

ATEŞKES SÜRECİ İYİ GİDİYOR
Esed rejiminin ateşkesi ihlal ettiği yolunda haberler var. Ayrıca bir Patriot bataryasının Türkiye’de konuşlandırılması görüşmede gündeme geldi mi?

İspanyolların bizde bulunan Patriot’ları şu anda NATO’nun bizim için görevlendirdiği pakettir. Bu gündeme geldi. Ancak ilave bir paket konusu gündeme gelmedi. Patriot konusunda da bildiğiniz gibi biz Amerika’ya şu teklifi de yaptık; “Eğer verecekseniz siz de bize Patriot verin. Biz sizden de Patriot alırız.” Ancak S-400 konusunda tabi onlar da epeyce yumuşadılar, “S-400’leri devreye almayacağınıza dair bize söz verin” noktasına geldiler. Şu an geçici bir ateşkes de olsa süreç iyi gidiyor, 4 günü doldurduk. Temennim odur ki bu şekilde devam eder ve bu kalıcı bir ateşkese de dönüşür. Bu arada tabi biz İdlib’in kuzeyinde briket barakalar konusunda çalışmalarımızı hızla devam ettiriyoruz. Şu an 1.500 kadar yapıldı. Ateşkesin ardından güneyden kuzeye İdlib’e yavaş yavaş dönüşler de başladı.

TRUMP DİLLENDİRDİ AMA YÜRÜMEDİ
Güvenli bölge içinde yerleşim yerleri oluşturulması ve mültecilerin yerleştirilmesi önerisine AB ve ABD’den destek verilecek mi?

Güvenli bölge farklı. Gerek Obama ile gerekse Trump ile yaptığımız görüşmelerin neticesindeki güvenli bölge... Bunu Obama yerine getirmedi ama Trump bunu çok dillendirdi. Dillendirmesine rağmen Trump da bununla ilgili adımı maalesef atmadı, atamadı. Hatta daha sonra daha ileri gitti ve dedi ki ben askerimi çekeceğim. Bir hareketlenme oldu fakat o da yürümedi. En son geçen hafta yaptığımız görüşmede “Ben artık burada askerimi tutmayacağım, ben burada büyük harcamalar yapmak istemiyorum ve askerimi çekeceğim.” dedi. Şimdi biz bekliyoruz. Bize verdiği son mesaj bu şekilde.



Türk-Rus ilişkileri manipülasyona kurban edilemez


  • Rus medyasının sizin Putin’i beklerken olduğu iddia edilen bazı görüntülerinizi yayınlamasına ne diyorsunuz? Türk-Rus ilişkilerine zarar veriyor mu Rus medyası?
  • Her ülkenin medyasında maalesef bu tür fevri örnekler yer alabiliyor. Ancak Türkiye ve Rusya ilişkileri bu tür medyatik manipülasyonlara kurban edilemez. Arkadaşlarımız konuyla ilgili bütün muhataplarıyla görüştüler. Herhangi bir kastın kesinlikle söz konusu olmadığını, kendilerinin de bu tutumdan ciddi manada rahatsız olduklarını ifade ettiler. Rutin bir sürecin bile birilerince manipüle edilerek farklı noktalara çekilmeye çalışılması buradaki kötü niyeti gösteriyor aslında. Nitekim bizim medyaya görüntü vereceğimiz Putin’in çalışma ofisi bir uçta, biz ise öbür uçtan geliyoruz. O bu uçtan çıkana kadar, biz de bulunduğumuz yerden çıkana kadar buluşma noktası gibi orta noktada buluşuyoruz. Bazıları da buradan art niyetli çıkarımlar yapmaya çalışıyorlar. Sayın Putin bizi arabaya kadar uğurladı. Tabii niyet kötü olunca bunu yazmıyorlar, göstermiyorlar.

Tedbirleri kararlı şekilde uyguladık

Koronavirus AB’yi etkiledi, İtalya’da şehirlerarası geçişler yasaklandı. Şu an en güvenilir ülkelerden biri Türkiye gözüküyor. Sağlık yatırımlarının bunda etkisi nedir? Ayrıca turizmde bir artış bekleniyor mu?

Küresel bir salgından, küresel bir halk sağlığı sorunundan bahsediyoruz. Hamdolsun ülkemizde şu ana kadar tespit edilen bir koronavirüs vakası bulunmuyor. Salgın belirginleştiği andan itibaren erken bir dönemde hiç tereddüt etmeden bütün tedbirlerimizi kararlı bir şekilde uygulamaya koyduk. Şu an 114 ülkede görülen bu salgının Türkiye’de görülmemiş olması, aldığımız önlemlerin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koyuyor. Başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere bütün kurumlarımızla belirlediğimiz önlemleri uygulamaya hassasiyetle ve sıkı bir şekilde devam edeceğiz. Tabi bu noktada alınacak kişisel tedbirler de çok büyük önem arz ediyor. Koronavirüse yönelik alt yapı ve ön hazırlıklarımızı iyi yaptık. Sağlık tesislerimiz zaten bu konuda tartışılmaz. Bununla ilgili de ön hazırlıklarımız var. Koronavirüse yönelik bütün malzemelerin ikmalinde iyiyiz. Sağlık tesislerimizin bu noktadaki çalışmaları ileri derecede. Şehir hastanelerimiz, devlet hastanelerimiz, eğitim araştırma hastanelerimiz, hepsinde anında müdahale edecek şekilde bu işlerin önlemi alınıyor.

Benzin ve mazotta indirim müjdesi

  • Koronavirüs küresel bir ekonomik krize de sebebiyet veriyor. Petrol fiyatları da rekor seviyede düştü. Türkiye ekonomik anlamda bu krizden nasıl etkilenir, benzin fiyatları Türkiye’de düşer mi?
  • Brent petrolün varil fiyatında yüzde 30’a varan düşüşle 31 dolar seviyesine gerileme görüldü. Bu durum OPEC ülkeleri için özellikle ayrı bir felaket. Bizim için bir boyutu ile çok olumlu bir durum. Cari açığımıza olumlu tesir yapan bir gelişme. Bu bir resesyon olabilir mi? Temenni ederiz ki olmaz. Çünkü gerek Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerek Ticaret Bakanlığımız bu konuda bütün tedbirlerini almış vaziyette. Bu gelişme şu anda olumlu istikamette bu süreci idare ettiğimizi gösteriyor. Zaten faizlerdeki düşüşle de ayrı bir istikamette iş yürüyor. Bunun neticesinde yatırımlarda bir hareketlenme var. Bu hareketlenme istihdamda da hareketlenmeyi meydana getirmiş durumda. Bunlar bizim için büyük önem arz ediyor. Buradan bir müjdeyi de duyurayım. Bu geceden itibaren benzinde 60 kuruş, motorinde 55 kuruş indirimi uygulamaya alacağız.

Tansiyon durup dururken düşmez


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “ 20 Temmuz sivil darbesinden sonra ordunun emir ve komuta zinciri yoktur arkadaşlar” diye bir ifadesi oldu. Bir değerlendirmeniz olur mu?

Bay Kemal bir defa ne Milli Savunma Bakanlığımızı tanıyor ne TSK’yı tanıyor. Buralardan cahil kalmış birisi. Bir defa TSK’nın yapısı bellidir. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Milli Savunma Bakanlığı mevcut şekle dönüştükten sonra da TSK Milli Savunma Bakanlığımıza bağlanmıştır ve şu anda da faaliyetlerini bu şekilde yürütmektedir. Düşünün; bu ülkenin bakanının parlamentoya girmesini engelleme gayretlerine varıncaya kadar edep dışı hareketler yapıyor. Niçin geliyor o bakanlar oraya? Parlamentoyu bilgilendirmek için geliyor. Parlamentoyu bilgilendirmek için gelen bakanlara “Neden geldi bunlar?” diyecek kadar ileri gidiyor. Bu kadar hadsizlik olabilir mi! Daha sonra Meclis Başkanımızın tekrar daveti ile arkadaşlarımız içeri giriyor.

5. KOL FAALİYETİ
Türkiye dışarıda çok büyük mücadele verirken, içeride siyasette tansiyon çok yüksek. Böyle bir ortamda tansiyonun yükseltilmesinde kasıt görüyor musunuz?

Bize bazı haberler geliyor; Bay Kemal tansiyonu düşürmek istiyor, diye. Böyle bir şeyin farkına vardıysa, o tansiyonu düşürebilir, neden düşürmüyor? Tansiyon zaten durup dururken fırlamaz. Olay bu kadar basit. Ben zaten görevimi yapıyorum. Cumhurbaşkanının atması gereken adım, ülkede barışın egemen olduğu bir sürecin işlemesini sağlamaya yönelik adımdır. Ama karşımızda milletin evini hiçe sayan, milletin evini milletin evi olarak görmeyen, hala orayla uğraşan, hala her konuşmasında muhakkak oraya bir şeyler çakan bir insan var.

Geçtiğimiz günlerde bir 5. kol faaliyetinden bahsettiniz. Bu faaliyetin neresinde CHP ve kim tarafından yönlendiriliyor bu faaliyet?

Zorunlu şartların tahakkuk etmesi halinde devlet elbette savaş kararını alır. Sen kalkıp Atatürk böyle bir şeyle savaşa girmezdi diyorsun! Biraz çalışması lazım, derslerini okumuyor. Bu 5. kol faaliyetleri bunun devamı olarak gidiveriyor.



#Recep Tayyip Erdoğan
#BM
#İdlib
#Rusya
#Benzin
#Kemal Kılıçdaroğlu
4 yıl önce