Deprem bölgelerindeki en büyük çadırkent olan 7 bin kişilik Emirdağ Çadırkenti'nin yanlış yere kurulduğu ortaya çıkması depremzedelerin tepkisine neden oldu.
ADAPAZARI- Sakarya'daki 7 bin kişilik Emirdağ Çadırkenti'nin yanlış yere kurulduğu ortaya çıktı. Deprem bölgelerindeki en büyük çadırkentin, Kızılay yetkililerinin, "Bu bölge çadırkent için elverişli değil" yönündeki ısrarlarına rağmen Sakarya Valisi Yener Rakıcıoğlu'nun talimatıyla Emirdağ'a kurulduğu öğrenildi. Kızılay yetkilileri, "Jeofizik konusunda uzman olan arkadaşlarımız burada araştırma yaptılar. Zeminin, özellikle içme suyu temini ve yerleşim konusunda elverişsiz olduğunu tespit ettiler. Ancak sayın vali çadırkentin buraya kurulması için ısrar etti" dediler. Nüfusu orta büyüklükteki bir ilçenin nüfusuna ulaşan çadırkentte barınanların sayısının giderek artması bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Kentteki en büyük sorunu depremzede olmadığı halde başka illerden çadırkente gelerek yerleşen göçmen vatandaşlar oluşturuyor. Yetkililer, bu vatandaşların tespit edilerek, çadırkentten gönderileceklerini bildirdiler. Çadırkentin çeşitli yerlerindeki tuvalet musluklarının bir günde 3 kez çalındığını, yardım malzemelerinin de bu kişilerce fazlaca alınarak stok edildiğini söyleyen yetkililer, "Depremzedelerin temel sorunlarıyla ilgilenirken bir yandan da çadırkentte fuhuş, hırsızlık, uyuşturucu gibi suçlara bulaşan bu kişileri kontrol altına almak için çaba gösteriyoruz. Yeni 500 çadır kurduk ancak altyapı çalışmaları tamamen bitmeden, gerçek depremzedeler belirlenmeden bu çadırları iskana açmayacağız" dediler.
Kızılay'ın deprem bölgelerinde kurduğu en büyük çadırkent niteliğini taşıyan Emirdağ Çadırkent ikisi Coca Cola ve Benetton'ın olmak üzere on mahalleden oluşuyor. Çadırkentte her mahallenin yönetimini tıpkı şehir veya köy yerleşiminde olduğu gibi bir muhtar üstlenmiş. Kente gelen yardımlar, bu mahalle muhtarlarının koordinatörlüğünde dağıtılıyor. Sakarya'daki Kızılay çadırkentlerinin koordinatörlüğünü yürüten Müfettiş Necati Ergun, "Sorunlarımız var. Ancak bunlar kısa sürede giderilecek. Kızılay olarak bu işi biliyoruz. Başkalarından kaynaklanan birtakım problemleri biz sileriz. Bu bizim asli görevimiz" diyor. Müfettiş Necati Ergun, Emirdağ çadırkentini ve ihtiyaçlarını şöyle anlatıyor: "Burası felaketin ilk günü kuruldu. Ana caddeye Atatürk Bulvarı adını ben verdim. Yemek ihtiyacını Kızılay olarak karşılıyoruz. Yemekler burada yapılıyor. Dışarıdan da yiyecek dağıtıyorlar. Sağlık Hizmeti, Kızılhaç tarafından bağışlanan 20'şer yataklı iki hastanede yürütülmekte. Burada yalnızca poliklinik ve röntgen hizmetleri veriyoruz. Kentin altyapı hizmetlerini Köy Hizmetleri, YSE ve İller Bankası üstlendi. Bu kuruluşlar; kanalizasyon, yol ve su gibi ihtiyaçları gideriyorlar. Ancak ihtiyaçlarımız yoğun. Çünkü burası bir kasaba niteliğine büründü. Elli civarında Kızılay personeliyle çalışıyoruz."
