Yeni Şafak, 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve hakkında pekçok idari soruşturma açıldıktan sonra meslekten ihraç edilen İstanbul Emniyeti eski Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın suç dosyasını açıklıyor. Yeni Şafak'ın ele geçirdiği belgelere göre Saçan, dönemin DGM Başsavcısı'ndan İstanbul Emniyet Müdürü'ne kadar pekçok yetkili isim tarafından 'aşırılıkları ve psikolojik sorunlarıyla dikkat çeken ve görevden alınması gereken bir polis şefi' olarak nitelendirildi.
Teslim olmaya gelen sanığı gözaltına almadığı için 10 ay hapse çarptırılan ve bu cezası ertelenen Saçan, yapılan ön incelemede, İstanbul Valiliği'ne gönderilen bir yazıda suç örgütü şefleriyle irtibatlı olmakla suçlandı.
Saçan hakkında ortaya atılan 'gözaltına alınanlara işkence yaptığı' yönündeki iddialar Akbil soruşturması sırasında gözaltına alınan isimlerin doktor muayeneleri sonucunda ispatlanmıştı. İstanbul Emniyeti Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nin yaptığı başka operasyonlarda gözaltına alınan isimler de İstanbul Valiliği'ne şikayet dilekçeleri yazarak kendilerine gözleri bağlı bir şekilde işkence yapıldığını, vücutlarına elektrik verilip testislerinin sıkıldığını ve zorla ifade imzalamak durumunda bırakıldıklarını söylemişlerdi. Saçan ve ekibi ayrıca, C.A, S.S. ve Ö.Ö'ye de Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nde işkence yapıldığı iddiasıyla karşı karşıya kalmıştı. Yapılan soruşturmada, müfettişler üç zanlıya işkence yapıldığına kanaat getirmiş ve hazırladıkları raporu Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sunmuştu. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muzaffer Ecemiş'in başkanlığında 11 Eylül'de toplanan Yüksek Disiplin Kurulu, suçlamaları reddeden Saçan ve İhtiyaroğlu'nun meslekten ihraç edilmesini kararlaştırmıştı.
Bir polis memurunun ihbarı üzerine başlayan soruşturmada Saçan'ın icraatları (!), 'görevi kötüye kullanmak, suç tasniinde bulunmak, rüşvet, irtikap ve rüşvete aracılık' iddiasıyla inceleme konusu oldu. Saçan'la birlikte aralarında beş emniyet amiri, iki başkomiser ve dört polis memurunun bulunduğu 11 kişi hakkında da yapılan incelemede, Valiliğe gönderilen raporda şu ifadelere yer verildi: "Polis memuru ... tarafından müdüriyet makamına gönderilen şikayet dilekçesi...
1992-97 yılları arasında Güneydoğu'da görevli olmasına rağmen 1995 yılına dair hakkında suçlamalarda bulunulduğu, adli yönden sadece Fatih Adliyesi'nde Saçan, Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu ve Vedat Mercan'ı ölümle tehditten yargılandığı, bunun İhtiyaroğlu, Saçan ve polis Müjdat Pamuk'un komplosu olduğu, beş sefer ifadeye çağrıldıkları halde sadece Vedat Mercan'ın ifadeye gittiği, gözaltındayken birlikte kahvaltı yapanların, Bursa Uludağ'da Alaattin Çakıcı'nın otelinde kalan Erol Kohen'in yatında parti yapanın bunlar olduğu, gazeteci Tuncay Özkan'ın lafıyla Albayraklar'a operasyon yapan, Mesut ve Turgut Yılmaz'ın ağzıyla bu memleketi Almanlar'a satanın bunlar olduğu, Özkan'ın aracılığıyla birilerinin açığını yakalamak için Turkcell'den dinleme yaptıkları yönünde birtakım iddiaları içermektedir."
Raporun sonunda bu ciddi iddiaların açığa çıkarılması ve girift ilişkilerin aydınlatılması için Saçan ve 11 polis hakkında soruşturma izni verilmesi istendi. Raporda ayrıca, Saçan ve 11 polisin görevden uzaklaştırılmalarının uygun görüldüğü belirtildi.
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'in de görevli olduğu dönemde Saçan'ın başka bir göreve atanması için İçişleri Bakanlığı'na yazı yazdığı ortaya çıktı. Yazıda, Saçan hakkında Emniyet arşivlerine intikal eden bilgiler şöyle sıralandı: "Saçan'ın agresif ve teşkilat içerisinde kendisini amir ve üstlerinden üstün gören bir yapısı vardır. Kendisinden başka hiç kimsenin güvenilir, dürüst ve namuslu olmadığına ve kendisinden başkasının bir işi tam yapamayacağına inanan bir ruh yapısına sahiptir. Birlikte çalıştığı birçok rütbeli ve rütbesiz görevliyi uydurma bahanelerle yanından uzaklaştırmıştır. Psikolojik sorunları olan sağlıksız bir yapıya sahiptir. Teşkilattaki herkesin husumetini kazandığından, diğer birimlerle ve personelle işbirliği ve organizasyon yapamamaktadır. Ayrıca 'Örümcek Ağı' operasyonu dolayısıyla Ankara DGM'ye ifade vermek üzere çağrıldığı ve bu sebeple yıprandığı anlaşılmıştır."
----------------- imza------------------
----------------- imza------------------
