İstanbul Cumhuriyet Başssavcılığı’nın yürüttüğü ankesörlü telefon soruşturması genişletilerek devam ediyor. Soruşturma kapsamında S.K etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini savcılıkla paylaştı. S.K verdiği ifadede, yakalandığı tarih olan 2 Mart 2018’e kadar örgütün Hava Kuvvetleri yapılanmasında İstanbul ili Müdür Yardımcısı sıfatıyla Arama Tarama Mesulü (ATM) olduğunu söyledi. Bu konumdan önce ‘öğretmen’ tabir edilen bir alt konumdaki görevde bulunduğunu aktaran S.K, ankesörlü telefon görüşmelerinin detaylarını savcılıkla paylaştı. İşte, uyguladığı tedbirlerle gizliliğe en üst düzeyde özen gösteren S.K’nın ifadesinden satır başları:
HER PERSONEL AYRI BÜFEDEN ARANMALIYDI
2012 senesine kadar askeri personelle evimizde yüz yüze görüşme metodu geçerli idi. Telefonla iletişim yasaktı. Bu tarihten sonra üst yapılanmamızdan büfe, tekel, gazete bayii gibi yerlerde kurulu sabit hatlardan iletişim kurulabileceği yönünde talimat geldi. Bu iletişim modelinde esas olan ardışık arama değildir. Askeri personelden sorumlu her sivil unsur kendi tedbirini oluşturmakla yükümlüdür. Her bir askeri personel ayrı ayrı büfelerden aranması gerekir. Ardışık arama sivil unsurun tedbirsizliğinden, üşengeçliğinden kaynaklanmaktadır. Ankesörlü görüşmeler genellikle kısa geçer. Karşımızdaki bizi sesimizden tanır. Eğer tanımazsa kod ismi söyleriz ve kendisine buluşma yerini söyleriz.
17-25 ARALIK’TAN SONRA KONUŞMALAR UZADI
17-25 Aralık’tan sonra aranmalara dikkat edilirse biraz daha uzundur. Bunun nedeni ise örgütten kopuş eğilimi gösteren bir kısım personel ile daha uzun konuşma ihtiyacı yatmaktadır. Yapıya mensup askeri personel dışında başka askeri personelin yapının sivil imamı tarafından aranması söz konusu olamaz.
