
Esir takası anlaşması kapsamında İsrail hapishanelerinden serbest kalan bazı Filistinlilerin elleri ve ayaklarında işkence izlerinin yanı sıra İsrail'in uyguladığı aç bırakma politikasının etkisiyle zayıf ve bitap düştükleri görüldü.
İsrail cezaevinden serbest bırakılarak, Gazze'nin güneyinde yer alan Han Yunus şehrindeki Nasır Hastanesi önüne bırakılan Filistinliler aileleriyle buluşurken duygu dolu anlar yaşadı. Filistinliler İsrail zindanlarında yaşadıkları dehşeti medyaya anlattı. İsrail zindanlarında 21 ay tutulan Filistinli Abdulmuiz Dahlan "Hamdolsun, yaşayanların mezarlığından çıktık" diyerek son derece zor koşullar altında yaşadıklarını söyledi. İsrail hapishanesinde açlık, işkence gibi kötü muamelelere maruz kaldıklarını söyleyen Dahlan, "Unutmayacağız, bağışlamayacağız, affetmeyeceğiz." sözleriyle, kötü muameleye maruz kalan, yiyecek ve ilaçtan mahrum bırakılan yüzlerce Filistinli esirin hislerine tercüman oldu. Filistinli Ahmed et-Telbani de "İsrail hapishanelerindeki işkenceler çocuklarımı bana unutturdu" dedi. Kendisi ve Filistinli diğer tutukluların İsrail hapishanelerinde ölümcül işkencelere maruz kaldıklarını dile getiren Telbani, gardiyanların daha 2 hafta önce borularla kendilerini darbettiklerini paylaştı.
GÜNEŞİ GÖRMEK GÜZEL
Serbest kalan Filistinlilerden Abdullah Ebu Rafe de serbest bırakılışını "harika bir duygu" olarak nitelendirdi. "Hapishanede değil, mezbahadaydık. Maalesef Ofer Hapishanesi denen bir mezbahadaydık. Hâlâ orada birçok genç var. İsrail hapishanelerindeki durum çok zor. Şilte yok. Şilteleri sürekli götürüyorlar. Yiyecek durumu zor. Orada işler zor" diyen Ebu Rafe yaşadığı işkenceleri anlattı. Serbest bırakılan bir diğer Gazzeli Yasin Ebu Amra, İsrail hapishanelerindeki koşulları "çok, çok kötü" olarak nitelendirdi. Ebu Amra, "Yiyecek, baskı ve dayak açısından her şey kötüydü. Yiyecek ve içecek yoktu. Dört gündür bir şey yememiştim. Burada bana iki tatlı verdiler ve ben de yedim" dedi. Pazartesi günü serbest bırakılan Said Şubeyr de duygularını nasıl tarif edeceğini bilmediğini söyledi.
"Bu duygu tarif edilemez" diyen Said Şubeyr, "Güneşi parmaklıklar olmadan görmek tarif edilemez bir duygu. Ellerim kelepçelerden kurtuldu. Özgürlük paha biçilemez" ifadelerini kullandı.









