Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu "İmanın tadına varmak: Allah Resûlü'nü sevmek" olarak belirlendi.
Cenâb-ı Hakk’ın varlık âlemine ve ruhumuza nakşettiği en nadide duygu sevgidir. Sevgi; insanı Rabbine bağlayan, gönülleri birleştiren, hayatı anlamlı kılan eşsiz bir duygudur. Öyle ki, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle, samimi sevgi, Yüce Rabbimizin varlığının delillerinden biridir.
Sevilmeye en çok layık olan hiç şüphesiz Allah Teâlâ’dır. Zira O “Vedûd”dur, sevgiyi yaratan, sevmeyi ve sevilmeyi insana öğretendir. Bütün sevgilerin kaynağı O’dur. Tüm kâinat, O’nun sevgi ve merhametiyle ayakta durmaktadır.
Müminin yüreği, Allah Resûlü (s.a.s)’in sevgisiyle de doludur. Zira adı güzel kendi güzel Peygamberimizi sevmek, bize onun ümmeti olma şerefini bahşeden Rabbimizi sevmenin gereğidir. Mümin bilir ki Peygamber Efendimizi sevmek, onun bize emanet olarak bıraktığı yüce Kitabımız Kur’an’a ve hikmet yüklü sünnet-i seniyyesine sımsıkı sarılmak demektir. Onun yolundan gitmek, onun sevdiklerini sevmek, onun ahlakı ile ahlaklanmaktır.
Ne mutlu Cenâb-ı Hakk’ın sevgisigönlünde yer etmiş olanlara! Ne mutlu Resûl-i Zişan Efendimizin muhabbetiyle gözleri yaşaranlara! Ne mutlu bu kutlu sevginin gücüyle birbirine kenetlenenlere!
Hutbeme son verirken geçen hafta hain terör saldırısında şehit edilen kardeşlerimize, kahraman vatan evlatlarına Yüce Rabbimizden sonsuz rahmet; kederli ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimize baş sağlığı diliyorum. Cenâb-ı Hak bizleri şehitlerimizin uğrunda can verdikleri mukaddesatımızdan asla ayırmasın.