|

Charlie Hebdo’nun İslamofobik karikatür sorunu

Ünlü Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun geçtiğimiz yıl ocak ayında uğradığı saldırıda on iki karikatüristinin öldürülmesi gündeme damgasını vurmuştu. Saldırı sonrasında İslamofobi tartışmaları başlarken karikatürlerde ifade özgürlüğü kapsamı da tekrar konuşulmaya başlandı. Nihayet Dergi, Hilal Barın’ın “Karikatür tartışması bağlamında İslamofobi” isimli yazısıyla Batı medyasının İslam nefretini karikatürlere nasıl yansıttığını anlatıyor.

Yeni Şafak
10:54 - 21/04/2016 Perşembe
Güncelleme: 14:09 - 21/04/2016 Perşembe
Nihayet Dergi

Geçen sene saldırıya uğrayan Fransız sözde mizah dergisi Charlie Hebdo cesedi Bodrum sahiline vuran üç yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi karikatürü nedeniyle bir kez daha gündeme geldi. 'Riss' Laurent Sourisseau'nun çizdiği “Göçmenler" başlıklı karikatürde şunlar yer alıyordu: Kurdi'nin kıyıya vuran cesedi; yanında “Küçük Aylan büyüdüğünde ne olurdu?" sorusu; altında koşarak kaçan bir kadını, gözü dönmüş bir halde kovalayan iki erkek; en altta Fransızca'da arkadan elle tacizde bulunanlar için kullanılan 'tripoteur' kelimesi kullanılarak 'Almanya'da tacizci' olabileceği cevabı yer alıyordu.



Çifte standart


Charlie Hebdo

için bu tartışmalar yeni değil esasında. 2008'de Charlie Hebdo'da Fransa Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin oğlu Jean Sarkozy'nin Yahudi nişanlısı yüzünden din değiştireceği fikrini işleyen karikatürist Bob Sine işten atılmış ve hakkında dava açılmıştı. Oysa aynı dergide Müslümanları rencide eden Hz.Muhammed (sav)'in karikatürünü çizen karikatürist hakkında herhangi bir dava açılmadığı gibi işine de devam ediyor. Çünkü Fransa'da Yahudi soykırımını inkâr etmek yasak.





Yasa Müslümanlar için geçerli değil


Fransa Basın Yasası, dini karikatürler dâhil herhangi bir konuda karikatür yayımlamayı yasaklamıyor. 1881'de çıkartılan yasada, “Herkes düşüncelerini özgürce açıklama, yayımlama, çizme ve resmetme hakkına sahiptir" şeklinde bir ifade bulunuyor. 1972 Pleven Akti ile nefret, ayrımcılık, kötüleme, ırkçı aşağılama ve tahrik içeren öğeler, 1990 Gayssot Yasasıile de Yahudi aleyhtarı ifadeler yasaklanıyor. Lakin Müslümanlar ve göçmenler söz konusu olduğunda durum tamamen farklıdır.



Hz. Muhammed'i terörist olarak karikatürize edildi


11 Eylül 2001 saldırıları, El-Kaide terör örgütünün üstlendiği 15 ve 20 Kasım 2003 İstanbul, 11 Mart 2004 Madrid ve 7 Temmuz 2005 Londra saldırıları sonrasında Avrupa'da Müslümanlara ve İslam dinine karşı düşmanlığın ve dışlamanın artışı beklenen bir sonuç.





Danimarkalı bir karikatüristin Jyllyands-Posten isimli gazetenin 30 Eylül 2005 tarihli nüshasında, Hz. Muhammed'i(sav) elbisesinin altında bomba saklayan, canlı bombalara cennet vadeden ve ahlaki zaafları olan bir terörist olarak karikatürize etti. Tabii ki bu hakaret Müslüman ülkelerde büyük bir infial meydana getirdi ve protestolarda yüzlerce insan hayatını kaybetti.



İfade özgürlüğü mü?


Aylan Kurdi'yi konu alan da dâhil olmak üzere apaçık ırkçı ve İslamofobik olan bu karikatürler, ifade özgürlüğü çerçevesinde görülebilir mi? Uluslararası hukukta ve birçok ülkenin hukuki mevzuatında, bir kişi ya da gruba karşı şiddet, ayrımcılık ve nefrete yol açabilecek her türlü aşağılama, tehdit ve taciz 'nefret söylemi' olarak kabul edilmekte ve bu tür söylemler cezai müeyyideye tabi tutulmaktadır. Ne çelişkidir ki değil sadece bu karikatürler, Avrupa'da İslam düşmanlığı ile işlenen cinayetler, camilere saldırılar bile nefret suçu saikiyle işlenen İslamofobik suçlar olarak kategorize edilmemekte, ırkçı ve adi suçlar olarak müeyyidelendirilmektedir.



1,7 milyar insanın inandığı bir dinin peygamberine ve bu dinin müntesiplerine yönelik bu karikatürlerin 'kutsala hakaret' ve 'nefret suçu' olarak ele alınmasını beklemek Müslümanların en doğal hakkıdır.







#Nihayet Dergi
#Charlie Hebdo
#İslamofobi
#karikatür
8 yıl önce