|

Dua yoksa alkış tutalım

Cenaze törenlerindeki dini ritüeller sosyal sınıflara göre değişiklikliğe uğrar. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Köse, cenaze merasiminde asıl dini ritüeller yerine getirilmeyince kişinin psikolojik olarak bir eksiklik hissi yaşadığını bunu gidermek için de dua yerine alkışı tercih ettiğini ya da siyah giyerek, çiçek göndererek duygularını tatmin etmeye çalıştığını söyledi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 31/01/2016 Pazar
Güncelleme: 22:14 - 30/01/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Genç yaşta aramızdan ayrılan iş adamı Mustafa Koç, ebedi yolculuğuna Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nden uğurlandı. İş, siyaset ve sanat dünyasının buluştuğu cami avlusu erkenden tıklım tıklım dolmuştu. Bu cenaze töreni aynı zamanda bir ezberi de bozuyordu. “Zenginlerin cenazesi Teşvikiye''den değil bu defa Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nden kalkıyordu. Koç'un tabutu, sevenlerinin omzunda taşınırken arkadan alkış sesleri değil dualar yükseliyordu. Koç ailesinin bir gün önce yaptığı uyarıya rağmen gönderilen çelenkler cami avlusuna alınmamıştı. Yer yer karşımıza çıkan siyah giysiler içinde, güneş gözlüklü, yakasına Koç'un resmini iğneyle tutuşturanlara baktığımızda iki farklı cenaze ritüelinin bu törende buluştuğunu söylemek mümkündü. Biz de bu farklı uçları buluşturan cenaze töreninden yola çıkarak Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Köse'nin kapısını çaldık. Hem Mustafa Koç'un cenaze törenini konuştuk hem de Fatih, Bebek, Teşvikiye, Levent, İlahiyat Camii gibi farklı camilerin avlusunda kendine has oluşturulan dini ritüelleri ele aldık. Sosyal sınıflar arasındaki cenaze ritüelleri nasıl değişiyordu? Bunun çıkış noktası neydi?







KOÇ AİLESİYLE KOMŞUYUZ


Din psikolojisi ve sosyolojisi üzerine yaptığı çalışmalardan tanıdığımız Prof.Dr. Ali Köse, aynı zamanda Koç ailesinin cenaze merasimi konusunda aileyi yönlendiren bir isim. Cenaze töreninde de hazır bulunan Köse, öncelikle Koç ailesinin burayı neden tercih ettiğini şöyle anlattı: “Bir gün önce televizyondan Koç'un cenazesi Teşvikiye'den kalkacağını duydum ancak ertesi gün aile bizimle iletişime geçerek Teşvikiye Camii'nin yetersiz olacağını Marmara İlahiyat Camii'nin kendilerine çok yakın olduğunu düşünerek cenazeyi buradan kaldırmak istediklerini ilettiler. Aramızda gerçekten de 5-10 dakikalık bir yürüme mesafesi bulunuyor tabi bir de komşuluk hukuku var. Yine cenaze töreninde okulumuzun aynı zamanda hocalarından olan İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran'ın dile getirdiği gibi yıllardır Koç ailesinin fakültede verdiği bir iftar geleneği söz konusu. Koç ailesi Vehbi Koç'tan beri İlahiyat Camii'nde her yıl mükellef bir iftar verir ve aile de bu iftar sofrasında mutlaka bulunur. Ama bizim cenaze merasimi için bazı çekincelerimiz vardı. Mesela hemen yanımızdaki metro inşaatı nedeniyle yol tek şeride iniyor, bu da ulaşımı sıkıntıya sokuyor. Aynı zamanda, camimiz deprem riski nedeniyle yıkılmış ve henüz tamamlanmıştı. Hala bir musalla taşımız bile yoktu. Bu durumu kendilerine bildirdik. Yine yerler mermer olduğu için yağışlı havalarda kayıyordu. Bu gerekçelerle uzun süredir buradan cenaze kalkmadığını aileye anlattık. Aile ise bu eksiklikleri gidermek için izin istedi ve pazar gününe kadar bütün eksiklikleri tamamladılar. Bu kadar kısa sürede altı bin metre karelik cami avlusunu bile döşeme ile kapattılar.”







''HOCAM DİNİMİZ NEYİ GEREKTİYORSA ONU YAPALIM"


Cenazelerin kalktığı camileri bir sosyal statü üzerinden okumak istersek Marmara İlahiyat Cami avlusundan 5 bin kişiyle de 50 kişiyle de uğurlanan cenaze merasimleri yapıldığını hatırlatan Köse, “Marmara İlahiyat Camii, seksenli yıllardan bu yana halkın her kesiminden kabul görmüş bir cami ve aynı zamanda Anadolu yakasının en büyük camilerinden biri. Bayram ya da Cuma namazı için de tercih edilen ayrı bir atmosferi olan bir yer burası. Koç ailesi her şeyden önce burayı tercih etmiş bunun için çok fazla söylenecek söz kalmıyor bize” dedi. İlahiyat Fakültesi Camii'nden kalkan cenazelerin dini ritüellere uygun olarak uğurlandığını dile getiren Köse şunları anlattı:“Mustafa Koç'un cenaze merasimi hazırlıklarından baba Rahmi Koç ve kardeşi Ali Koç bizzat ilgilendiler. Gelip bizden cenaze merasimi için 'dinimiz neyi gerektiriyorsa onu yapmak istiyoruz' diyerek yardım istediler. Biz çelenk ve bağışın dinimizde olmadığını söyleyerek aileyi uyardık. Aile de o akşam basın açıklaması yaparak çelenk ve bağış kabul etmeyeceklerini belirtti ama ertesi gün caminin olduğu cadde çelenklerle doluydu ve bu çelenkleri aile cami avlusuna almadı. ”



Asıl görevi ihmal etmemek lazım


Bir cenaze törenindeki dini ritüel hakkında da bilgi veren Ali Köse, cenazeye katılanların önce vakit namazını kılıp sonra içerdeki cemaetle birlikte cenaze merasimine iştirak etmesinin daha uygun olduğunu belirterek şu yorumu yaptı: “Cenaze merasimine katılanlar asıl yapmaları gerekeni yapmayınca bu defa psikolojik tatmin arayışına giriyor. Dua etmek yerine cenazeyi alkışlamak, matem için siyah renk giyip yakaya resim takmak ya da çelenk göndermek gibi. Böylece din duygusunu tatmin etmiş oluyor ama üzerine düşen asıl vazifesini yapmış olmuyor. Bir cenaze töreninde yaptıklarımız ölüye karşı yükümlülüğümüz olduğu için çok önemli."



Kadınlar cenaze namazını kılsın






Mustafa Koç'un cenazesine katılan kadınların arka sıralarda dini ritüellere uygun olarak cenaze namazını kıldığını dile getiren Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Köse, “Kadınların cenaze namazına katılmasını önemsiyorum. Oysa bizim toplumumuzda kadınların cenaze namazına katılmaması bir alışkanlık haline gelmiş. Kadınlar cenaze merasiminde son görevini yerine getiremediği için belki de matemleri daha uzun sürüyor. Çünkü ölümle yüzleşmeşmelerine izin verilmiyor. Oysa cenaze namazını kılmak defne katılmak ölümü daha kolay kabullenmeye yol açıyor” değerlendirmesini yaptı.



Zincirlikuyu'daki ayetten rahatsızlık duyulmamalı


Geçtiğimiz yıllarda daha çok ünlü simaların mezarlarının bulunduğu Zincirlikuyu Mezarlığı'nın kapısında yer alan “Her can ölümü tadacaktır” ayetiyle ilgili duyulan rahatsızlığa da değinen Ali Köse, “Ben insanların suçluluk duygusuyla bu ayetten rahatsızlık duyduğunu düşünüyorum. İnsanlar bu ayeti okuyunca kul olarak vazifelerini yerine getirmediklerini hatırlıyor ve kendilerini suçlu hissediyorlar. Bu tepkiler de bu suçluluk hissiyle ortaya çıkıyor” dedi.



Camiler cenazeler ritüeller


Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde farklı sosyal çevrelerin cenaze törenlerinin farklı camilerde yapılması geçmişten bugüne hep tartışıldı. Üstelik sadece camiler değil sosyal sınıfa göre değişen dini ritüellerde bu tartışmaların bir başka boyutunu oluşturdu. Mustafa Koç'un cenazesi hem yer olarak hem de yerine getirilen ritüeller olarak ezber bozdu. Koç'un cenazesinden yola çıkarak geçmişten bugüne sanatçılar, sağcılar, solcular, tarikat ehli kişiler, devlet erkanı ve şehitler için düzenlenen cenaze törenlerine göz attık:



Teşvikiye'de ünlü isimler





Ünlü iş adamlarınının, sanatçıların, yazarların cenazesi için en çok tercih edilen cami Teşvikiye Camii oluyor. Burada namazı kılınanlar arasında Yaşar Kemal, Duygu Asena, Arif Mardin, Atıl Yılmaz, Türkan Saylan, Halid Refiğ, Attila İlhan, Ömer Kavur, Kemal Sunal var. Cenaze törenlerinde dikkat çeken unsurlar: Siyah takım elbiseli siyah gözlüklü karışık kadın erkek grupları. Yakaya takılan resimler ve gönderilen çelenkler.



Siyaset ve cemaat buluşması


Fatih Camii'nde daha ziyade dini cemaatlerin ve siyasilerin cenazesi kalkar. İş adamları Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı'nın cenazesinin yanısıra Esad Çoşan'ın cenazesi buradan kalkmıştı. Yine 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Necip Fazıl, Hasan Doğan, Ayşe Şasa, İsmailağa Camii imamı Bayram Ali Öztürk, Bekir Berk, Şeyh Muzaffer Ozak, Prof.Dr. Sabahattin Zaim'in cenazesi. Bu avludaki cenaze törenlerinde dini ritüeller büyük önem taşır. Cenazeleri omuzlarda taşımak için cemaat adeta birbiriyle yarışır. Alkış sesi duymak mümkün değildir onun yerine yolculuk boyunca tekbir getirilir.



Kırmızı halıyla uğurlama


Şüphesiz en çok konuşulan cenazelerden biri armatör Kahraman Sadıkoğlu'nun annesi Vuslat Sadıkoğlu için Bebek Camii'nde yapılan törendi. Katılanların kırmızı halı üzerinde saf tutması uzun süre konuşuldu. Bebek Camii daha çok sanatçı ve oyuncuların cenaze törenleri için tercih edilen yer olarak bilinir ve alkış sesi en çok buradaki cenaze törenlerinden yükselir.



Giyabi cenaze namazı için


Beyazıt Camii cenaze törenleri için çok tercih edilmez ancak giyabi cenaze namazı denilince ilk akla gelen cami burasıdır.



Ankara'da protokol cami Kocatepe


Ankara'da ideolojinin keskin çizgisini Maltepe ve Hacı Bayram'dan kalkan cenazelerde görmek mümkün. Genelde sol görüşlü insanların cenazeleri Maltepe Camii'nden kalkarken dindar kimliğiyle öne çıkanların tercihi Hacı Bayram Veli'dir. Kocatepe Cami ise siyasetçilerin ve şehit cenazelerin kalktığı cami olarak bilinir. Alparslan Türkeş, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel Kocatepe'den uğurlanan ilk akla gelen isimlerdir.





#Cenaze törenleri
#dini ritüeller
#Ali Köse
#cenazede alkış
#Din psikolojisi
#Rahmi Koç
#Ali Koç
#Mustafa Koç'
8 yıl önce