|

Eğitim sistemimiz gençliğin gerisinde

ABD’de İslami eğitim veren okulların yaygınlaştırılması için çalışmalar yürüten 25 yıllık öğretmen Sufia Azmat, “Aileler bu okullarda çocukların cihad ve terörizm kavramlarıyla tanışacağını düşünerek onları devlet okullarına yolluyor. İslami eğitim veren okullar da maalesef bugünün gençlerine hitap edemiyor” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 6/05/2018 Pazar
Güncelleme: 04:15 - 6/05/2018 Pazar
Yeni Şafak
​Pakistan asıllı Sufia Azmat, ABD’nin New Jersey eyaletinde İslami eğitim veren okullarda öğretmenlik yapıyor.
​Pakistan asıllı Sufia Azmat, ABD’nin New Jersey eyaletinde İslami eğitim veren okullarda öğretmenlik yapıyor.

Pakistan asıllı Sufia Azmat, ABD’nin New Jersey eyaletinde İslami eğitim veren okullarda öğretmenlik yapıyor. Üniversitede siyaset bilimi eğitimi alan Azmat, çocuklarına İslami eğitim verebilmek için bu alana yönelmiş. Öğretmenliğin yanı sıra CİSNA (Council Of İslamic Scholls in North America)’da ABD’nin çeşitli eyaletlerindeki okullarda İslami eğitimin iyileştirmesi ve yaygınlaştırılması için de çalışmalar yürüten Azmat, Müslüman ailelerin çocuklarını bu okullara göndermeye çekindiklerini belirtiyor. CİSNA’da sürdürdüğü akademik çalışmalarla aileleri bu okullar hakkında bilgilendirmeye de çalışan Azmat, ABD’de ayak basmadık eyalet bırakmamış. ABD’de gençlerin ve çocukların pek çoğunun devlet okullarına gittiğini ve bu nedenle çoğunun kültürel İslam’ı benimsediğini belirten Azmat ile Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde düzenlenen Uluslararası İslam Eğitimi Kongresi’nde bir araya geldik.

* ABD’de İslami eğitim veren okulların çoğaltılması için çalışıyorsunuz. Başka ülkelerde de benzer çalışmalar içinde bulundunuz mu?

ABD’de pek çok eyalete gittim. ABD dışında Pakistan, Dubai ve Fas’ta da aynı sebeplerle bulundum. Bizim en temel amacımız İslam etğitimi veren kurumların daha nitelikli ve donanımlı hale getirip eksikliklerinin giderilmesi. Bunun için farklı ülkelerle etişim kurmaya devam edeceğiz. Ama şu an ABD’de yaşadığım için ve bu problemi de en çok burada yaşadığımız için çalışmalarımızı burada yoğunlaştırdık. Örneğin Körfez ülkelerinde dini eğitim veren kurumlar zamanın yüzde 30’unu dini derslere ayırırken ABD’de is bu oranı yüzde 40’lara çıkarmayı başardık.

DONANIMLI DEĞİLLER
* ABD’de dini eğitim noktasında gördüğünüz temel eksiklikler neler?

Yetkin öğretmen bulma konusunda büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. ABD’de İslami eğitim veren kurumlarda genellikle bir kişi Arapça biliyorsa Kur’an okuyup İngilizce konuşabiliyorsa hemen eğitim verebilir gözüyle bakılıyor. Fakat Kur’an ya da İslami anlamda eğitim vermenin bir ilmi var. Bu hem metodolojik hem de formasyon açısından bir birikim gerektirir. Fakat tüm bunlar göz ardı edilerek öğretmenler seçiliyor. Bu durum da İslami eğitim anlayışını değiştiriyor. İkinci büyük problemi de müfredat konusunda yaşıyoruz. Bir de hem Avrupa hem de ABD’de İslami eğitim veren kurumlar nitelikli yayınlara sahip değiller. İhtiyaçlar tercüme metinlerle temin edilmeye çalışılıyor.

  • * Bu sadece Avrupa ve ABD’de yaşanan bir sıkıntı mı? Yoksa diğer Müslüman ülkelerde benzer bir durum söz konusu mu?
  • Evet... Bu sadece Avrupa ve ABD’de yaşanan bir sorun değil. Müslüman ülkeler için de aynı şey geçerli. Çünkü bu çağın çocuklarına önceki yüzyıllardaki eğitim modeli üzerinden bir dini eğitim vermenin mümkün olmadığını düşünüyorum. Örneğin önceki dönemlerde hoca öğretir, öğrenci de onun dizinin dibinde dinlerdi. Bugün interaktif modelleri kullanmalıyız. O dönemin modellerini ve öğretim tarzını kitaplarda ve müfredatta çocuğa vermeye çalışmak onların dini eğitimi iyi bir şekilde alamamasına neden oluyor. Bugün sosyal medya var, teknoloji var. Gençler günümüzde İslami bakıştan çok farklı bir dünya ile başbaşalar. Ama bu yaşadıkları çağa uygun ne müfredat ne de hoca var.
KALİTE ARTIYOR
* Çocuklarınız okula başlarken dini eğitimlerini yeterli alamamaları noktasında herhangi bir kaygı yaşadınız mı?

İlk olarak çocuklarım okula gidecek yaşa geldiğinde ben İslam konusunda yeterli donanıma sahip değildim. Yeterli donanıma sahip olmadığım için onları iyi bir Müslüman olarak yetiştiremeyecektim. Sonrasında farklı bir arayışa girdim ve öğretmenliğe yöneldim. O gün bugündür de öğretmenlik yapıyorum.

* Çocuklarınız da sizin gibi bu alanda mı kendilerini geliştirdi?

Sadece kızım bu alana yöneldi. Eğitim fakültesinden mezun oldu ve İslami eğitim veren bir lisede şu an öğretmenlik yapıyor. Oğlum felsefe ve hukuk alanında çalışıyor. Oğlum okula gittiğinde öğretmenleri soru sormalarına izin vermezdi. Bunun sıkıntısını çok yaşadık. Öğretmenler kendilerine yönetilen sorulara iyi bir şekilde cevap veremeyeceklerini düşünerek öğrencilerden soru almamaya başlıyorlar.

* 25 yıldır öğretmenlik yapıyorsunuz. Geçmişten bugüne öğrenci profilinde nasıl bir değişim yaşandı?

25 yıl önce ilk başlarda Müslüman ailelerin şöyle bir kaygısı vardı: “Acaba çocuklarımızı bu okullara gönderdiğimizde niteikli bir eğitim alacak mı ve seküler okullardaki öğrenciler gibi iyi bir eğitime sahip olabilecekler mi?, Üniversiteye gidebilecekler mi?” şeklinde. Ama bu 25 yıllık süreç bize şunu gösterdi ki gerçekten bu okullar başarılı oldu. Benim oğlum da buna bir örnek. Kendisi liseye gidene kadar İslami eğitim aldı. Princeton Üniversitesi’ni kazandı. Sonrasında Harvard’a gitti. Bu da bize ve ailelere şunu gösterdi. Gerçekten bu okullar iyi eğitim veriyor. Okulların niteliği ve sayısı da artmaya başladı. Örneğin bugün ABD’de Müslüman okulların sayısı yüzde 800 arttı. Şu an 4 bin 500’ün üzerinde Müslüman öğrenci bu okulları tercih ediyor.



AİLELER KORUMALI EĞİTİM İSTİYOR
* Müslüman gençler, islamiyeti doğru bir şekilde öğrenmeye meraklı mı?

Evet... Bu konuyla ilgili bir araştırma yaptım: “Bu okullarda okuyan öğrenciler gerçekten mutlu mu?” diye. 161 tane öğrenciyle röportaj yaptım. Bunlardan yüzde 35’i erkek yüzde 65’i kızdı. Bu okulları kızlar da erkekler de tercih ediyor ama belli bölgelerde kızlar daha yoğun olarak karşımıza çıkıyor. Bu araştırmada sorduğumuz sorulardan bir tanesi “Müslüman olmaktan gurur duyuyor musunuz?” sorusu oldu. Buna yüzde 88’i “Evet” cevabını verdi.

* Başka ne gibi sonuçları oldu bu araştırmanın?

Bu okullardaki öğrencilerin büyük bir bölümü İslam konusunda kendilerinin yetersiz olduğunu düşünüyor. Çünkü özellikle gayrimüslimlerle karşılaştıklarında onların sorularını cevaplayamamaktan şikayetçi olduklarını belirtiyorlar. Bu okullardaki öğrencilerin bir diğer ikilem yaşadıkları mevzu da homoseksüel, cihad ve terörizm gibi konularda hocalarından yeterli bilgi alamamaları. Hocalar bu konuda bilgi vermek istediğinde de aileler tepki gösteriyormuş. “Benim çocuğuma neden böyle şeyler anlatılıyor?” diye. Aileler korumalı bir eğitim istiyor. Bu konular hiç konuşulmasın istiyorlar ama yaşadıkları toplum böyle bir toplum değil. Okulun dışına çıktıklarında sürekli böyle şeylerle muhattap oluyorlar.

* Aileler hala eğitimler konusunda tutucu mu?

Müslümanlar ABD’de topluluklar halinde yaşıyorlar. Hintliler, Pakistanlılar vs şeklinde. Onların da korumacı olma durumları kendi topluluklarının genel temayülüne göre değişiyor. Ama bugün ABD’deki ailelerin ve toplulukların pek çoğu çocuklarının dini konuda kaybettiğini düşünüyor. Bunun sebebi de yeterli seviyede İslami okulun olmaması. Bu yüzden de çocuklarını seküler okullara göndermek zorunda kalıyorlar. Buralarda da Müslüman ailelerin çocuklarının dinden uzaklaşma oranı yüksek oluyor. Bu durumda aileleri tedirgin ediyor. Çalışan anne ve babalar bu konularda daha açık olabiliyorlar.

ÖTEKİLEŞTİRİLMEKTEN BIKTI
* Müslüman gençlerin Batı’da ve ABD’de seküler bir giyim ve yaşam tarzına entegre olduklarını görüyoruz. Bu gençlerin Batılı gibi yaşamasının temelinde neler yatıyor?

Bunun temelinde İslami eğitim veren okulların sayıca az olması yatıyor diyebiliriz. ABD’de Müslüman ailelerin yüzde 5’i çocuklarını İslami okullara gönderiyor. Yüzde 95’i devlet okullarına gidiyor. Yani problem de buradan kaynaklanıyor. Devlet okullarına giden öğrenciler de böyle bir yaşam tarzını benimsiyor. Gençler sadece başörtüsü takarak Müslüman olduğunu göstermeye ve kültürel İslam üzerinden bir Müslümanlık kimliği oluşturmaya çalışıyorlar. İslami okulların sayısını arttırıp bu sorunun üstesinden gelebiliriz.

* ABD’deki Müslüman gençlerin geleceğini nasıl buluyorsunuz?

Ben her şeye rğmen bu konuda çok ümitvarım. İslami eğitim veren okullarla birlikte Müslümanlar kültürel İslam’dan ilmi bir İslam’a geçti. Eski nesilde kültürel İslam anlayışı daha yaygındı. İslam üzerinden ilmi bir perspektifle ilerlemek çoğulcu bir yaklaşımı da beraberinde getirdi. Gençlerde Mısırlılık, Pakistanlılık ve Türk İslamcılığı gibi milliyetçi bakıştan ziyade sadece Müslüman kimliklerini ön plana koyarak bir şeyler yapmak istiyorlar. Bu da beni oldukça ümitlendiriyor. Ama okullarımızın sayısının az olması problemlerimizin devam etmesine neden oluyor.


Ayrımcılığa birlikte direndik

Şu an ABD yönetiminin Müslümanlara olan bakışını nasıl buluyorsunuz? Aslında geçmişe oranla İslamofobi artıp azalmadı. Sadece biz Trump’tan sonra böyle bir şeyin farkına vardık. Çünkü herkes Trump’tan güç alarak meşru bir zemin buldu ve nefretini çok rahat bir şekilde dile getirebildi. Ama avantajımız şu ki biz de kendimizi ifade edebilme şansı elde ettik. Bir yandan Müslüman toplulukları da güçlendi ve birbirine bağlandı. Eğitime önem vermeye başladık ve sosyal hayattaki varlığımızı ispatladık.

  • * Gençlerin en büyük hayali ne?
  • Başarılı olmak ve ülkelerinde kabul görmek istiyorlar. Öteki olarak değ de artık Müslüman gençler olarak ABD’nin bir parçası olmak istiyorlar.
  • Misyonerlik tehlikesi var
  • Siz 11 Eylül döneminde de İslami okullarda eğitim veren bir öğretmendiniz. O süreçte neler yaşadınız?
  • İslami okullarda sadece dini eğitim vermiyoruz. Öğrencilere spor ve sanat içerikli dersler de veriyoruz. Bu konularda aktif çalışmalar da yapıyoruz. Bu durm da bu okulların bulunduğu bölgelerde gayrimüslümlerin onlara olumlu bakmasına sebep oldu. 11 Eylül’den sonra da birkaç problem yaşanan yerler oldu ama genel itibariyle bölgedeki insanlar bizlere destek verdi. “Biz sizin terörist olmadığınızı görüyoruz, sizi spor yaparken görüyoruz. Sanat aktivitelerinde görüyoruz” dediler. Bu nedenle çok destekleyici ve teşvik edici tepkilerle de karşılaştık.
  • Sizin bizzat yaşadığınız problemler oldu mu?
  • Evet. Bir keresinde yaşadım. Arkadaşımla yolda yürürken biri “Kendi ülkenize gidin!” demişti.
  • Müslüman gençler misyonerlik tehlikesiyle karşı karşıyalar mı?
  • Evet.. Bu yönde aktiviteler var. Ama Müslümanlar arasında dinini değiştiren pek kimseye rastlamadım diyebilirim. Yine bunun önüne bizim okullarımız geçecek.

#ABD
#Sufia Azmat
#Eğitim
6 yıl önce