
İzmir'de trafik kazası sonucu 3 kişinin ölümüne neden olmak suçundan 13 yıl 4 ay hapisle cezalandırılan yazar Emrah Serbes'in, Yargıtaydaki temyiz incelemesi duruşmalı görülecek.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanık Emrah Serbes hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan yerel mahkemece verilen ve istinaf mahkemesince onanan 13 yıl 4 aylık mahkumiyet kararını tarafların itirazları üzerine inceledi. Daire, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına karar verdi. Duruşma, 17 Mayıs'ta yapılacak.
Öte yandan taraf avukatları, olaya ilişkin bilimsel mütalaanın da bulunduğu temyiz gerekçelerini daireye sundu. Müşteki Ahmet Mert Özçelik'in avukatı Burcu Ece Güler, dilekçesinde mahkemeye sunduğu bilimsel mütalaaya dikkati çekerek, sanığın kazayı alkollü ve çok yüksek hızda gerçekleştirdiğini ve cezanın kanunda öngörülen üst sınırdan tayin edilmemesinin hatalı olduğunu vurguladı.
Tıp ve hukuk fakültelerinden öğretim üyelerinin hazırladığı bilimsel mütalaanın yer aldığı temyiz dilekçesinde ise şu ifadelere yer verildi:
- "Sanığın trafik kazası sırasında sürüş becerileri ve güvenliğini olumsuz olarak etkilediği bilinen ilaçların etkisinde olduğu görüş ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu ilaçların etkisi altında bulunmasına rağmen alkol alma ve bu şekilde araç kullanma eğiliminde olduğu, bu özelliğin Uluslararası Tanı Kriterlerine göre 'Alkol Kullanım Bozukluğu' açısından bir tanı kriteri olarak kabul edilebildiği, gerek teorik açıdan gerekse Yargıtay'ın konuya ilişkin olarak verdiği kararlar çerçevesinde olumsuz hava koşullarında yüksek hızla araç kullanan ve sürüş yeteneğini olumsuz etkileyen ilaç etkisi altında araç kullanan kişinin fiilinin bilinçli taksir teşkil ettiğinin kabulünün uygun yaklaşım olacağı görüş ve kanaatine ulaşılmıştır."
Sanık Emrah Serbes'in avukatı Ersan Şen, istinaf mahkemesinin verdiği kararın gerekçesiz olduğunu ileri sürdü. Şen, Serbes'in geçmiş yıllarda tedavi olduğu Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'nden alınan bilimsel mütalaayı da temyiz gerekçesine ekledi. Mütalaada olayın ilacın etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin kesin olarak söylenemeyeceği vurgulandı.
Şen, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:








