|

İlk Tasavvuf ve Edebiyat Kütüphanesi Bursa’da açıldı: Herkes faydalansın diye kitaplarımızı bağışladık

Bursa’da tasavvuf tarihi uzmanları Prof. Dr. Süleyman Uludağ ve Prof. Dr. Mustafa Kara’nın bağışladığı on bin civarında kitapla, Türkiye’de bir ilk olan Tasavvuf Tarihi ve Edebiyatı Kütüphanesi kuruldu. Prof. Dr. Mustafa Kara “Elli yıllık dostlarınız kitaplardan ayrılmak zor olmadı mı?” sorusuna “Kitaplar da masivadır. Kaldı ki onlardan ayrılmış değilim. Her an beraberim” diye cevap veriyor.

04:00 - 19/12/2021 Sunday
Güncelleme: 01:44 - 19/12/2021 Sunday
Yeni Şafak
Türkiye’de bir ilk olan Tasavvuf Tarihi ve Edebiyatı Kütüphanesi kuruldu.
Türkiye’de bir ilk olan Tasavvuf Tarihi ve Edebiyatı Kütüphanesi kuruldu.
R. RUVEYDA OKUMUŞ
Bursa’da tasavvuf tarihi uzmanları Prof. Dr. Süleyman Uludağ ve Prof. Dr. Mustafa Kara’nın bağışladığı on binin üzerinde kitapla kurulan Tasavvuf Kültürü ve Edebiyatı Kütüphanesi geçtiğimiz hafta sonu törenle açıldı. Tasavvuf tarihi uzmanı Prof. Dr. Süleyman Uludağ kütüphanenin açılışının ardından katılımcılar ile tasavvuf konusunda sohbet ederek, tarihi binadaki ilk dersi verdi. Kütüphanenin açılışına özel olarak hazırlanan Mustafa Kara ve Hamdi Tekeli’nin kaleme aldığı “Gazzeli Ahmed Efendi ve Gazzîzâde Abdüllatif Efendi” isimli ilk gün kitabı da davetlilere hediye edildi. Gazzeli Ahmed Efendi Kültür Merkezi olarak hizmet veren konakta yer alan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kütüphanede yaklaşık on bin kitap okuyucuların hizmetine sunuluyor. Osmangazi ilçesi Alipaşa mahallesinde kütüphanenin yer aldığı 19. yüzyıla ait tarihi konak, aslına uygun olarak 2018’de restore edilmişti. Türkiye’de bir ilk olan Tasavvuf Tarihi ve Edebiyatı Kütüphanesi’ne kitaplarını bağışlayan Prof. Dr. Mustafa Kara ve hocası Prof. Dr. Süleyman Uludağ ile bir tasavvuf kütüphanesi oluşturma düşüncesinin nasıl ortaya çıktığını konuştuk.

Kitaplarınızı bağışlama ve kütüphane fikri nasıl oluştu ve süreç nasıl gelişti?
  • Mustafa Kara:
    Kitap alma, biriktirme maceram yarım yüzyılı çoktan geçti. Şu anda da devam ediyor. En son iki gün önce Tanpınar’la ilgili bir kitabı satın aldım. Birkaç yıl önce topladığım yadigârları emekli olmadan önce kamunun hizmetine sunma fikri aklıma geldi. Konuyu Hocam Prof. Dr. Süleyman Uludağ’a açtım. O da “olur” dedi. Bursa Kültür Müdürü Dr. Abdullah Damar’ın teklifi de üst üste gelince böyle bir güzel tecelli oldu. Bendenize sorulan sorulardan biri de şudur: Elli yıllık dostlarınız kitaplardan ayrılmak zor olmadı mı? Onlara şu cümle ile cevap veriyorum: “Kitaplar da masivadır”. Kaldı ki onlardan ayrılmış değilim. Her an beraberim.

TESCİLLİ BİR OSMANLI EVİ

Kütüphanenin açılışına özel olarak hazırlanan “Gazzeli Ahmed Efendi ve Gazzizade Abdüllatif Efendi” isimli eserin mahiyeti ve hususiyetinden bahseder misiniz?
M.K:
Binanın isim babası benim: Gazzeli Ahmed Efendi Kültür Merkezi. Sebebi şu: Bu binanın yakınında bulunan şu anda üzerinde Süleyman Çelebi Lisesi’nin bulunduğu arsada XVIII. yüzyılın başında yapılan Ahmed Gazzî Dergâhı vardı. Onun hatırasının yaşamasını istedim. Gazzî Gazzeli demektir. Bildiğiniz Filistin’in şehri Gazze. O ismin de yaşamasını istedim. Gazzizâde Abdüllatif Efendi bu zatın torunudur. Bu tekkenin şeyhidir ve daha da önemlisi Bursa kültür tarihi ile ilgili çok önemli eserler kaleme almıştır. Bu eserlerin bir kısmı yeni harflerle yayınlanmıştır. Mesnevihan Mehmet Emin Efendi’nin sohbetlerini Vakıat adıyla not eden eseri üzerinde talebem Hamdi Tekeli doktora tezi hazırlamıştır.


Tasavvuf Kültürü ve Edebiyatı Kütüphanesi kimlere hitap ediyor?
M.K:
Kütüphaneler kitabı seven, ilim ve hikmetin peşinde olan herkese hitap eder. Kitaplar daha çok isminden de anlaşılacağı gibi tasavvuf ve edebiyat meraklılarına hitap ediyor. Mekân çok geniş olmadığı için bir halk kütüphanesi gibi değil de ihtisas kütüphanesi gibi hizmet vereceğini düşünüyorum.

Kütüphane okuma ve araştırma hizmetlerinin yanı sıra farklı etkinliklere de açık olacak mı, bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz?

Yukarıda ifade edildiği gibi ortada kütüphane fikri yokken Belediye yetkilileriyle böyle bir sözlü anlaşmamız olmuştu. İnşallah mekânın elverdiği ölçüde bazı kültürel faaliyetler yapma niyetindeyiz. Bu konunun detayları zamanla belli olacak. Mesela ilk düşündüğümüz Niyazî-i Mısrî Divânı okumalarıdır. Sebebi şu: Niyazî- Mısrî Gazze’li Ahmed Efendi’nin mürşididir. Bir başka ifade ile Ahmed Gazzî Dergâhı bir Mısrî tekkesidir. Mısriyye’nin Pir’i ile söze başlamak iyi olur diye düşünüyorum. Bir arkadaşım Gazzîzâde üzerine bir halka kurabilir. Diğer sohbetler için de dostlarımdan yardım isteyeceğim.

Hocam sizin de kitaplarınızı bağışlama hikayenizi dinlesek? Bu fikir nasıl ortaya çıktı? İçeriğinde neler var?
Süleyman Uludağ:
Kütüphanenin kurulması ve bununla ilgili resmi işleri Mustafa Kara yürüttü, takip etti. Kütüphanede tasavvuf kültürü, sanatı ve tarihi ile alakalı kitaplar bulunmakta. Tasavvuf kültürü ve edebiyatıyla ile ilgili özel mahiyette bir ihtisas kütüphanesi olan bu kütüphanede bir miktar eski harflerle Osmanlıca eserler de yer alıyor.
Böyle bir kütüphaneyi oluşturmak sizin için niçin önemliydi?
S.U:
Bursa şehrinde yüz binin üzerine üniversite öğrencisi var. Bu kütüphane ile gayemiz tasavvuf kültürüne, edebiyatına, musikisine, tarihine meraklı yeni nesillere, ilgi duyanlara araştırma imkânı sunmaktır.”

Duvarları süsleyen hat levhaları

Kütüphane binasında bir hüsn-i hat levha bulunuyor, bu levhanın önemi nedir?
Mustafa Kara:
“Fiha kütübün kayyime”
kitapla ilgili olan bu ifade. Beyyine Suresi’nde yer alan ayetin bir bölümüdür: “orada kitaplar vardır” anlamına gelir. Bütün tarihî kütüphanelerde bazen mermer üzerinde bazen çerçevelerde farklı harf karakterleriyle yer alır. Kütüphanemizi dış duvarını süsleyen bu hat Bursa İlahiyat mezunu hattat Cemali Gündoğdu kardeşimize aittir ve bu kütüphane için yazılmıştır. Hattın küçültülmüş hali yukarıda adı geçen kitap ile birlikte açılışa katılan dostlarımıza “açılış günü hediyesi” olarak takdim edilmiştir. Kütüphanenin iç duvarlarında da ilim, hikmet, kitap ve kütüphane ile ilgili hatlar var. Emanet verdiği kitapları geri alamayan kütüphanecinin meşhur beyti de onlardandır:
“Her kime verdimse zayi ettiler

Ariyet ben kimseye vermem kitap”
#Mustafa Kara
#Süleyman Uludağ
#Türkiye
#Tasavvuf Tarihi ve Edebiyatı Kütüphanesi
2 years ago