|

Kubbe altında kitap kokusu

Geçtiğimiz hafta ziyarete açılan Millet Kütüphanesi 7 gün 24 saat her yaştan okuru ağırlamaya başladı. Biz de ilk ziyaretçiler olarak geçmişten günümüze 5 milyon kitaba ev sahipliği yapan mekanı gezdik.

Ayşe Olgun
04:00 - 23/02/2020 Pazar
Güncelleme: 12:17 - 23/02/2020 Pazar
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi, gökemli bir törenle açıldı. Davetlileri Mehteran Birliği ve geleneksel Türk Askeri Birliği karşılarken, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Devlet Türk Halk Müziği ve Türk Dünyası Müzik Topluluğu da mini bir konser verdi. Seslendirilen besteler kitaba ve kültürlere aitti. Törene yaklaşık 2 bin 500 davetli katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın okuduğu duanın ardından kütüphane açıldı.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi, gökemli bir törenle açıldı. Davetlileri Mehteran Birliği ve geleneksel Türk Askeri Birliği karşılarken, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Devlet Türk Halk Müziği ve Türk Dünyası Müzik Topluluğu da mini bir konser verdi. Seslendirilen besteler kitaba ve kültürlere aitti. Törene yaklaşık 2 bin 500 davetli katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın okuduğu duanın ardından kütüphane açıldı.
"Bu benim hikayem. Çocukluğumun ilk hayali. Almak için haftalarca çalıştığım o sekiz ciltlik kitabın hikayesi bu. Ne zaman o kitaplara baksam, kütüphane hayali kuran o çocuğu hatırlarım. Şimdiki kütüphanemde o kitaplar hala baş köşede durur. Sayfalarını açınca çocukluğum kokar, annem kokar. Derim ki kendi kendime; insan, hayal ettiği müddetçe insandır."
Bu sözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait. Geçtiğimiz hafta Ankara’da kapılarını açan Millet Kütüphanesi’nin tanıtım broşüründe yer alan bu satırlar bir hayalden yola çıkarak bütün ihtişamıyla bizi kucaklayan bir kütüphaneye bırakıyor. İçi kitap kokan kokan yüzlerce yıllık kitapların dünyasına...


100 ÜLKEDEN BAĞIŞ

Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olma özelliğini taşıyan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Selçuklu ve Osmanlı’dan ilhamla inşa edilmiş. 12 kattan oluşan kütüphanenin kalbini ikinci kattaki Cihannuma Salonu oluşturuyor. 300 bin kitabın yer aldığı bu bölümde okuma salonları var. Salonda 16 sütun kubbeye doğru uzanıyor ve sütunlar 16 Türk devletini temsil ediyor. 125 bin metrekare kapalı alana sahip ve aynı zamanda 5 bin 500 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede 100 farklı ülkeden özel olarak bağışlanan kitaplar yer alıyor. Kütüphanenin bu prestijli salonundan başınızı yukarı kaldırdığınızda Alak Suresi’nin 4. ve 5. ayetlerinin Türkçe mealiyle göz göze geliyorsunuz: “O kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini öğretendir.”

TASNİFLER SÜRÜYOR

Kütüphaneyle ilgili şu genel bilgileri verebiliriz: 2016 yılında kütüphane biriminin kurulmasının ardından 300’ü aşkın kişi kitapların tasnifi için çalışmış. Kitapların kodlamaları için Amerika Kongre Kütüphanesi’nin sınıflandırma sisteme örnek alınmış. 201 kilometre raf uzunluğu olan kütüphanede 23 asansör yer alıyor. Kütüphanede basılı eserlerin yanı sıra 550 bin e-kitap, 120 milyon makale ve rapor bulunuyor.

Nadide Eserler Kütüphanesi bölümü eksi 2 ve eksi 1 katlarında yer alıyor. Kütüphanede 50 binin üzerinde nadide eser bulunuyor bunlardan 10 bini tamamen dijital ortama aktarılmış. Nadir Eserler bölümünü gezerken görevli uzman şu bilgileri veriyor: Burası bin 699 metrekare alan üzerine kurulmuş. 226 kişilik oturma alanı var. Bin 52 el yazması özel şartlarda korunuyor. Kütüphanenin eksi 4. katında bulunan Şifahane’de ise eski eserlerin bakım ve onarımı yapılıyor. Bu arada bağışlanan eserlerin tasnifinin hala devam ettiğini öğreniyoruz.

SÜRPRİZ ESERLER

Mehmet Şevket Eygi’nin bağışladığı eserler arasında yer alan 1588 yılına ait Mevlid’ün Nebi adlı bir el yazması eserin çıktığını ve böyle sürprizlerin tasnifler sırasında yaşanacağı bilgisini alıyoruz. Bu arada kütüphanenin kuruluş hikayesine sebep olan bir eserden bahsetmiştik. İşte Erdoğan’ın kartpostal satarak biriktirdiği paradan satın aldığı Ömer Nasuhi Bilmen’in, “Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu” da kütüphanede önümüzdeki günlerde sergilenecek. Kütüphanede, ayrıca Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan’ın 11 bin kitaptan oluşan özel koleksiyonu da görme fırsatımız oldu.

Bağışlanmış kitaplar arasında Abdulbaki Gölpınarlı’nın kitapları da var. Bu kitapları oğlu bağışlamış kütüphaneye. Ayrıca İlber Ortaylı, Cinuçen Tanrıkorur, M. Kamil Dürüst, Şerif Onaran, Muhsin Mete, Ahmet Günel Elgin, Metin Külünk, Sâmân-Hatice Helvacıoğlu, Şefik Can, Hasan Celal Güzel, Cemil Meriç, Hasan Doğan, Prof. Dr. Abdurrahman Güzel’in de özel kütüphaneleri Millet Kütüphanesi’ne bağışlandığı bilgisini paylaşalım. Bir başka bilgi de Mustafa Kemal Atatürk’ün 2 bin 400 kitaptan oluşan kitaplarıyla ilgili. Önümüzdeki günlerde içlerinde Atatürk’ün el yazısıyla kendi notlarının da bulunduğu şahsi kütüphanesi de dijital ortama aktarılarak vatandaşların kullanımına açılacak. Daha önce sadece araştırmacıların izinle inceleyebildiği eserler, artık herkes tarafından incelenebilecek.

BAĞIŞ YAPIN ÇAĞRISI

Açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan herkese, özellikle el yazması eser bağışlayın çağrısı yaptı. Kütüphaneyi gezmek için beklerken ben de davetlilere bu bağışla ilgili fikirlerini sordum. Bu çağrının ilerideki günlerde tam anlamıyla karşılığını bulacağını umut ediyorum. Mesela kütüphanenin açılışı için gelen pek çok isimle sohbet ederken elllerinde kıymetli el yazması eserler olduğunu söylediler. Ancak o eserlerinden kopmaları onlar için de oldukça zorlu bir süreç. Her biri evlatları gibi. Hatta hat ustası Hüsrev Subaşı sohbetimiz sırasında şöyle dedi: “Öyle muhteşem bir kütüphane ki insan bu kütüphaneyi ve emekleri görünce elimdeki kitaplarımdan bir kısmını ben de buraya getireyim hissini uyandırıyor.”

Sohbetin sohbeti açtığı kitapların kitapları işaret ettiği bu kütüphaneden çıkmak kolay değil. Özellikle şehir dışından gelenler en az dört beş saatini ayırsın derim.

  • Her yaşa hitap ediyor
  • Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde, 5-10 yaş arası çocuklar için Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi, 10-15 yaş arası için Gençlik Kütüphanesi bulunuyor. Ayrıca Ses ve Görüntü Kütüphanesi, Nadir Eserler Kütüphanesi, Araştırma Kütüphanesi, Cihannüma Salonu, Süreli Yayınlar Salonu, Selçuklu Müze ve Sergi Salonu, Anadolu Salonu, Divan Salonu, Mücellithane, Kitap Şifahanesi ve davet kabul alanları, konferans salonu, teknoloji sınıfları, mesleki eğitim sınıfları, özel grup çalışma ve film izleme alanları, yemek salonları, seminer salonları, mescit, personel çalışma alanları ve dinlenme alanları bulunuyor. Her kata her ziyaretçi çıkabiliyor bilgisini de burada ekleyelim.

Herkese açık

Kütüphaneyi kullanmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, e-Devlet üzerinden üye olabilecek, yeni kimlik kartlarıyla giriş yapabilecek. Eski kimlik sahipleri ise kütüphaneye, kapıda alacakları geçici kart ile girebilecek. Yabancı uyruklular ise pasaportları karşılığında verilecek geçici giriş kartlarıyla kütüphane hizmetlerinden faydalanabilecek. 7/24 saat açık kütüphanede yiyecek içecekler ise ücretsiz.

Tanzimat Fermanı ilk kez sergileniyor

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’yle birlikte açılan iki sergi var ve bu iki sergi de iki ay boyunca açık olacak. Eksi 2. katta yer alan bu sergileri gezdikten sonra kütüphanenin ana salonuna çıktım. Mutlaka görülmesi gereken bu sergilerden biri Hatt-ı Hümayun Sergisi. Hatt-ı Hümayunlar, Osmanlı padişahlarının el yazılarını ihtiva ediyor. Bu yazılar arasında Osmanlı fermanları, beratları da yer alıyor. Elli bir adet Osmanlı belgesinden oluşan Hatt-ı Hümayunlar ilk kez vatandaşların ziyaretine açıldı.



İKİNCİ MAHMUT’UN HAT ESERİ VAR

Osmanlı padişahlarının birbirinden farklı yazı çeşitleri var. Burada Sultan 2. Mahmut’a ait Arapça ‘Allahü veliyyüt-tevfîk’ dediğimiz bir hat yazısı var. “Başarım ancak Allah’tandır, O’na güvendim; O’na yöneliyorum” ayetini yazdığı altı metre boyundaki hat yazı kalıbı görülmeye değer. Bu eserin orijinal levhası ise kendisi de hattat olan ve sergiyi birlikte gezdiğimiz Doç. Dr. Hilal Kazan’ın verdiği bilgiye göre Ayasofya’da asılı. Yine sergiyi gezerken bir üniversite hocasının Tanzimat Fermanı önünde şu sözlerini duyduğumu söylemek isterim: “Yıllardar derslerde anlattığım Gülhane Hattı Hümayunu’nu nihayet görebildim. “

Kitaba yolculuk sergisi

Mürekkebin İzi:
Yazma Eserler Seçkisi Sergisi’ yine Eksi 2.katta. Yazma Eserler Kurumu Başkanı Muhittin Macit sergi ile ilgili bazı bilgiler verdi. Sergi için 78 tane yazma eser Türkiye’deki 5 kurumdan getirilmiş. Sergideki her bir eser her bir dönemi, medeniyet coğrafyamızın her bir bölgesini yansıtıyor. Macit, 78 eser seçtiklerini dile getiriyor.

8’inci asırdan 20’nci asra kadar yaklaşık bin 200 yıllık bir dönemi içeren sergide Mushaflar ve ilk dönem parşömen Mushaflardan başlayarak geziliyor. Eserler arasında Yıldırım Beyazıt’a Memluk Sultanı Berkuk’un hediye ettiği bir mushaf da var. Kütüphanede, Erdoğan’ın kendi kütüphanesinden el yazması Kuran-ı Kerim de yer alıyor. Yine de kutsal metinlerin, İslam coğrafyasında yazılmış bazıları Arapçaya çevrilmiş, bazıları Grekçe, bazıları Ermenice, bazıları Süryanice Tevrat, İncil, Zebur metinleri var. Onlar da kutsal metinler bölümünde yerini alıyor. Macit, ayrıca ilk defa sergilere çıkmış olan bir eser olarak 15’inci asırda yazılmış 62 ciltlik ‘Keşfü’l-beyân an sıfati’l-hayevân’ isimli ansiklopediden bahsediyor.

#Millet Kütüphanesi
#Kitap
#Recep Tayyip Erdoğan
#Eser
4 yıl önce