'Naravenya Cumhuriyeti'nin Başbakanı Kash Barkudza bir gün ilginç bir mektup aldı. Her satırını okudu, derin bir nefes aldı. O artık eski Barkudza değil, dünyaya barış getiren 216 üstün projenin fikir babasıydı.' Bu hikayenin ayrıntılarını merak ediyorsanız, kitapları ortalama 100 bin satan Erdal Demirkıran'ın 'Sadece Başbakan Okusun' isimli son kitabını okumanız gerekiyor.
Yazar Erdal Demirkan'ı “Yerim Seni Öss” kitabından hatırlarsınız. Şimdilerde son kitabı 'Sadece Başbakan Okusun' ile kitabevlerinin raflarını süsleyen Demirkıran, ortalama 100 bin satış rakamına ulaşan nadir yazarlardan biri… Askerde başladığı karalamalarına 7 yıl boyunca devam eden Demirkıran, yazdıklarını yırtıp yırtıp atarken bir yandan da sürekli okuyarak kendini geliştirmiş. Sekizinci kitabıyla okurlarının karşısına çıkan Demirkıran ile yazma serüvenini, projelerini ve kitaplarına ilham veren “Kashna” felsefesini konuştuk.
Kashna felsefesini orjinallik kelimesiyle özetleyen Demirkıran, orijinal olmaya giden yolu şu cümleyle açıklıyor: “Aldığın oksijenin hakkını ver, yok veremiyorsan hiç nefes alma daha iyi”
Demirkıran'ın 2016 yılında yaşandığı varsayılan bir hikâyeden esinlenerek yazdığı son romanının başkahramanı Naravenya Cumhuriyeti'nin Başbakanı olan Kash Barkudza… Bir gün üzerinde 'Sadece Başbakan Okusun' yazan bir mektup alan Barkudza, mektupta yazılanlardan çok etkilenir. Sonraki mektuplar, başbakanın bilincini aydınlattıkça bambaşka bir insana dönüştürür ve dünyanın en güçlü insanı haline getirir. Kitabında ilginç önerilerde de bulunan Demirkıran'ın projelerden bazıları şöyle: Emekliliğin kaldırılıp yerine üstün vatandaşlık priminin getirilmesi, 55 yaşına kadar hiç çalışmayan kişiye acizlik sertifikası verilmesi, mirasın kaldırılması, ev, daire, yerine fabrika gibi istihdam kapısı olan yerlerin miras bırakılmasının kolaylaştırılması. Paranın kaldırılıp kartlı sisteme geçilerek kayıt dışı ekonominin hırsızlığın ve gasp sorununun çözülmesi...
Hayatında hiçbir zaman keşke demediğini belirten Erdal Demirkıran, “Türkiye'de olduğum için bazı insanlar saçmaladığımı düşünüyor, saçmalamak müthiş bir duygudur. Dünya yuvarlaktır fikri de bir saçmalamanın ürünü, zeki olmak için yabancı ya da ölü olmak gerekiyor” diyor. Sosyal hayatta insanların değerinin paraya, popülariteye göre azalıp arttığını hatırlatan Demirkıran, Türkiye'de ölen kişilere olan sevginin artmasını da “nekrofilik vaka” yani ölü sevicilik olarak niteliyor. Hayatta iken değeri bilinmeyen insanların varlıkların ölünce anlaşıldığını belirten Demirkıran, Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının ardından Sivas'ta belediyeyi BBP'nin kazanmasının trajik olduğunu dile getiriyor. Motivasyon, beyni etkin kullanma, hedef belirleme, az uyuma, etkili karar verme gibi seminerler veren Demirkıran adının NLP ile anılmasından da oldukça rahatsız. NLP'nin insana modellemeyi ve takliti öğrettiğini, Kashna felsefesinin ise orjinalliği tetiklediğini belirten Demirkıran, “Sultan Fatih, o güç ve cesarete NLP ile sahip olsaydı, gemileri asla karadan yürütümezdi.” diyor.
Yeni paraların üzerindeki gülen Atatürk fikrinin babası olduğunu da belirten Demirkıran, “Tarih boyunca paraların üzerlerindeki tüm liderlerin yüzü asıktı. İnsanlara moral vermek için değişik bir şey düşündük. Ben Yozgat Milletvekili Osman Coşkun'a bunu ilettim o da TBBM'de teklif verdi” diyor. Osman Coşkun da doğruluyor.






