|

Sorularımız var, hem de çok

Nihayet, dördüncü yılını yeni bir kadroyla karşılıyor. Tasarım, içerik ve hacim olarak da yeniliğe giden derginin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Murat Özel, “Sorularımız var, hem de çok” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 7/01/2018 Pazar
Güncelleme: 05:32 - 6/01/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
FOTOĞRAF: SEDAT ÖZKÖMEÇ
FOTOĞRAF: SEDAT ÖZKÖMEÇ

Dosya konuları ve yazar kadrosuyla her sayıda düşünce alanını genişleten Nihayet dergisi, 37. sayısında yeni yüzü ve içeriğiyle okur karşısına geçiyor. Derginin değişim sürecini ve hedeflerini Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Murat Özel ile konuştuk.

Bir hatırlatmayla başlayalım... Nihayet’in son sayılarında birer sorudan oluşan dosyalar vardı. Bu sorular, hangi cevaplar içindi?

Varolan muğlaklığı gidermeye, her sayıda memleketin bir meselesini sorgulamaya çalışıyoruz. Mevlana, Alim kimdir dosyalarımızda bir kafa karışıklığını gidermeye çalıştık. Bir önceki sayıda Türk Evi’nin bir çıkış olup olamayacağını sorduk. Eylülde “Hababam Sınıfı çok mu haksızdı” derken, yaygın, örgün eğitimin dışında bir eğitim modelini neden tartışmayalım dedik. Sorularımız var, hem de çok.


NESNELER ÜZERİNDEN DEĞİŞİMİ ANLATIYORUZ
* Dergiye hangi müdahalelerde bulundunuz?

Bir derginin hayatına bir yerinde katılıp, onda bazı değişimlere yeltenmek biraz, nasıl desem, travmatik bir şey. Nihayet, yılların dergisi. Özenli, bilgili, görgülü bir okur kitlesi var. Yapmak istediğimiz değişikliği bir kaç cümleyle özetlemek yerine, şimdilik onların takdirine havale etmeyi tercih ederim. İleride konuşuruz bu konuları.

* Dergide, kalem, mendil, tespih gibi nesneler hakkında metinler var. Böyle bir yönelimin sebebi nedir?

Nesneler üzerinden bir değişimin, bir zihniyet dönüşümünün hikayesini bakmak istiyoruz. Örneğin mendil dosyamızda, işlenmiş, kişisel bir eşya olan mendilin terk edilip kağıt mendile geçişi düşündük. Dergide teorik ve fikri meseleler var. Yazarlarımızın çoğu akademisyen. Ancak biz bunu mesafeli bir akademik bir dille anlatmak istemiyoruz. Konularımızı bir hikaye, bir kurgu içinde dolayımlamayı deniyoruz. Örneğin Türkiye’deki tüketici alışkanlıklarını sosyolojik bir dil yerine mendil üzerinden anlatmayı tercih ediyoruz. Eşyaların, kullan-at döngüsünden çıkartılıp daha özenli ele alınması için teorik yazılar yerine dolma kalem dosyası yapmak daha işimize geliyor.

Derginin içeriğinde okuru neler bekliyor?

Taze ve özgün içerikler oluşturmaya çalışıyoruz dergide. Bir çok yazımızın gündeme getirdiği konuyu, aslında ilk kez Nihayette okuyabilirsiniz. Bir çok yazımız, yegane içerik niteliği taşıyor. Doğudan batıdan, gözümüze kestirdiğimiz isimlere ulaşıyoruz, Türkçede ilk kez biz onlarla röportaj yapmış oluyoruz.

ELEŞTİRİNİN YANINDA ÖNERİ DE VAR
* İçerik seçiminde nelere dikkat ediyordunuz?

Güncel tartışmalara ya da tartışılması gereken başlıklara öneriler getiren, argümanlar üreten bir dergi yapmalıyız. Mesela etkileyici bir bahçe tasarım geleneğimiz var ancak biz bugün bunu terk etmişiz. Bahçelerimiz, belediye bahçeleri, peyzajları da dahil, kötü. Ama tek başına eleştirmek yerine, önerimizi de paylaşıyoruz.

* Ocak sayısındaki “Babamın Kitapları” dosyası da bu düşünce için idealdi sanırım...

Evet bu dosyada evde bulunan kitaplardan çocuklar nasıl etkilenir sorusunu, kişisel tanıklıklar üzerinden anlatmak istedik. Cemil Meriç’in kütüphanesini Ümit Meriç, Ahmet Kot’un kütüphanesini Yusuf Kot, Sümeyye Kavuncu, Cüneyt Köksal dedelerinin, ailesinin kitaplarını anlatınca teori yerine deneyimi konuşturmuş oluyoruz.

* Tasarım, logo ve kapakta renk, hacim bakımından yenilikler var. Bu değişim hakkında ne söylemek istersiniz?

Derginin içeriği tasarım diline tercüme edilse ne olurdu diye sorduk ve bu sonuca ulaştık. Derginin içi dışına çıktı yani. Derginin son sayısının yarattığı heyecana bakılırsa iyi de oldu.


Hikayelerimiz sokağa çıkıyor
* Dergide çizgiler de yer alıyor. Bu sayfalar devam edecek mi?

Edecek ve keşke daha da çok olsa. İşimiz temelde teori, nazariyat ama teoriyi, nefes alıp veren, sokağa çıkan ve hikayelere gömülü olarak ele almanın peşindeyiz. Çizgi de bu niyetimizle örtüşüyor.

  • Yazarların kapısını çalıyoruz
  • *
    Yazar kadrosu ve dosyalar hakkında ne söylenebilir?
  • Nihayette az sayıda sabit yazar var. Bizim kafamızda, her dosyanın söyleyeceği bir cümle var. Bunu da elden kaçırmamak adına derginin editoryal aklı, içeriğe müdahil olsun istiyoruz. Bu sebeple, dosyalarımız için doğru olduğunu düşündüğümüz yazarların kapısını biz çalıyoruz. Dolayısıyla her sayıda çoğu yazarımız değişiyor.
#Nihayet
#Ahmet Murat Özel
#Dergi
6 yıl önce