Devlet Opera ve Balesi için sezon yaz boyunca doludizgin sürecek. Genel Müdürlük bünyesinde düzenlenen İstanbul Opera Festivali, 21 Haziran’da başlıyor. Festivali programında bu yıl “Saraydan Kız Kaçırma”, “La Traviata”, “Zorba” gibi eserler yer alıyor. Açılış konseri ise dünyaca ünlü soprano Nino Machaidze’in katılımıyla yapılacak. 7 Temmuz’da sona erecek festivalin ardından 1-15 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Bale, 4-18 Eylül tarihleri arasında ise 25. Aspendos Opera ve Bale Festivali seyirciyle buluşacak.
DEV PRODÜKSİYON YOLDA
Genel Müdür Murat Karahan, hem festivalleri hem de önümüzdeki sezon planlarını anlattı. Geçtiğimiz Mart ayında, Türkiye’nin zengin kültüründen unsurlar içeren yeni opera ve bale eserlerinin üretilmesi konusunda bir yol haritası belirleneceğini açıklayan Karahan, bu konuda atılacak somut adımlardan bahsetti. İlk etapta “Troya” yılı kapsamında bir “Troya” operası yapılacağını belirten Karahan, “Çok büyük bir prodüksiyona hazırlanıyoruz. Yeni Türk operası markasını oluşturmak için sanatçılarla buluştuk. Çok önemli sonuçlara ulaştık. Bunlardan biri de Troya operası. Bakanımızın talimatıyla bir Troya eseri oluşturduk. Bir epik opera. Ankara ve İzmir Müdürlüklerimizin ortak yapımı olacak. Sahnede 254 kişinin olacağı dev bir prodüksiyon” diye konuştu.
DÜNYA LİGİNE GİRECEĞİZ
Bu sezon Türk operası üzerine çalışacaklarını belirten Karahan, yerel ezgilerimizin dünyanın en zengin melodik yapıya sahip olduğunu söyledi. “Bu melodik yapıdan kopmadan yerel unsurlarla üretim yapalım” diyen Karahan şöyle konuştu: “Puccini yazmış bitirmiş, ötesine geçemiyorsunuz. Üretim konusunda yerel dokuyla üretmemiz gerekiyor. Bunu başarabildiğimiz zaman Türk operası markası nasıl oluyor hep beraber göreceğiz. Ve dünya opera ligine gideceğiz.”
Sahne Münir Nurettin Selçuk’un
Devlet Opera ve Balesi’nin bu sezon hayata geçirmeyi planadığı yapımlardan birisi ise “Münir” operası. Münir Nurettin Selçuk’u anlatacak eser için çalışmalar başladı. Genel Müdür Murat Karahan, hikaye kısmında sanatçının oğlu Timur Selçuk ile temas kurulduğunu dile getirdi. Karahan, “Zaten Münir Nurettin Selçuk’un kendisi de iyi eğitim almış bir tenor. Neden onun hayatı bir operaya konu olmasın? Kapanışında neden bir “Dönülmez Ufkun Akşamındayız” aryası olmasın ve neden Viyana’da söylemesin? Bunları hayal ediyoruz. Çalışmalara başladık. Operayı biraz daha efektif olarak kullanmak çok önemli” diye konuştu.
