İNANCI YAŞAMAK İÇİN
- İslami söylemde ise göç, “hicret” kavramı ile çok daha özel bir çerçeveyle karşımıza çıkıyor. Hicrette, yaşamak için güvenlikli yerlere kaçış değil, inancı yaşatmak için hayatta kalma ideali yer alıyor. Bu nedenle zorlayıcı sebepler ortaya çıktığında uygun yerlere göç edilmesi gerektiğini Allah (cc) Nisa suresi 100. ayette açıkça belirtiyor:“Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da.”
DERSİ ENSAR’DAN ALIYORUZ
MALLARINI PAYLAŞMAK İSTERLER
- Hicretten bir süre sonra Hz. Peygamber, Ensar’ın “Ya Rasulallah, mallarımızı kardeşlerimizle aramızda paylaştır” şeklindeki tekliflerini geri çevirir.Kur’an bu yüksek ruhlu insanların fedakârlıklarını Haşr suresindeki “Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine’ye) ve imana yerleşmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler” ayeti ile insanlık tarihine mal eder.Ensar’ı ensar yapan İslam’ın inşa ettiği bu ruhtur şüphesiz. Bu şekilde ortaya çıkan yaşam modeli insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir sosyal olay ve yardımlaşma ruhudur.
ALLAH’A YARDIM EDERSENİZ, ALLAH DA SİZE YARDIM EDER
Şimdi bu örneği bir kez daha hayata geçirme görevi bizlerin omuzlarına yüklendi. Son yıllarda sıkıntı yaşayan komşularımızdan ve zorlu coğrafyalardan gelen muhacir kardeşlerimiz ülkemize sığınıyor. Biz de ilk günden beri -bazı istisnalara rağmen- misafirlerimize merhamet ve hoşgörü ile yaklaştık, yaklaşmaya devam ediyoruz. Allah Müzzemmil suresi 20. ayette, peygamberlerine, gönderdiği dine ve bunlara bağlanan müminlere yardımcı olmayı mecazi bir üslupla kendine yapılmış yardım olarak tanımlar, “Allah’a güzel bir borç verin” ve Muhammed suresi 7. ayette bu yardımın mükafatını açıklar: “Eğer Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder.” Kısaca bu ve benzeri ilahî mesajlar yoluyla Ensar olmaya davet ediliyoruz.
KARDEŞLİĞİMİZ BAKİ OLSUN
- Ensar olmak, darda kalan müminlere yardım edip kucak açarak onların insanca yaşamalarını sağlamaktır. Sonuçta da İslam’a yani Allah’a götüren yola yardımcı olmak, onun ebedî hakikatlerine kucak açmaktır. Ülkemize sığınan bu insanların hayatlarına ülkelerinde devam etmeleri elbette başta kendileri olmak üzere herkesin temennisi. Ancak bunun ne zaman gerçekleşeceğini şartlar belirleyecek. Durum ne olursa olsun, bu kitleler halkımızdan layık oldukları iyi niyet ve iyi muameleyi görmeye devam etmeliler.