|

Zor hayatını azimle güzel günlere taşıdı

Anne ve babasız büyüyen ve 14 yaşında evlendirilen Hatice Altunkaya okuma hayaliyle kendine yeni bir gelecek kurdu. Kızıyla birlikte ders çalışan ve liseyi dışardan bitirip üniversiteye giren Altunkaya doçent doktor oldu. İnanç ve azimle kadınlara örnek olan Altunkaya yaşadıklarını bir kitapta anlattı.

04:00 - 16/01/2022 Pazar
Güncelleme: 01:31 - 16/01/2022 Pazar
Yeni Şafak
Hatice Altunkaya (Sağ)
Hatice Altunkaya (Sağ)
DİLBER DURAL
Daha beş yaşındayken hayat Hatice Altunkaya’yı annesinden kopardı. Annesi elektrik çarpması sonucu vefat ettiğinde henüz bir yaşında kardeşi vardı. Daha acısı tazeyken iki yıl sonra da babasını trafik kazasında kaybetmesiyle yetim kaldı. “Annemin ilk öldüğü yıllarda sorumluluk duygusu yaşamaya başladım. Cenab-ı Allah sorumluluk duygusu da bağışladı bana” diyor Altunkaya. Annesinin ölümünün ardından küçük kardeşiyle anneannesinde kaldı. Anneannesi bir müftü kızıydı ve onun tedrisattından geçtiler. Anneannesinin söylediği her söz ilmek ilmek işlendi yüreğine. Altunkaya’nın.
“Anadolu’nun kalbi, kültürü halen yüreğimdedir”
diyor onu anlatırken. Ortaokuldan sonra okulla ilişiği kesildi. 14 yaşına geldiğinde kendini evli olarak buldu. Evliliğinin ilk günleri evcilik oynuyormuş gibi geliyordu. Çocuktu, idrak edemediği günlerdi aslında. O evliyken arkadaşı evinin önünden okula gidiyordu. Arkasından bakakalıyordu öylece. Gözyaşları içerisinde arkadaşları gözden kaybolana kadar izliyordu.
“Gözyaşlarım yanağımdan süzülen bir gözyaşı değil, yağmur gibi yere aktığını kulaklarım duyacak gibiydi. Her gün ben onun okula gidiş saatine bakar ağlardım”
şeklinde anlatıyor. Okula gidememek içinde ukde kalmıştı.

EN İYİ ÇALI SİZ OLUN

  • Kızı ilkokula başlıyor, Altunkaya okumaya olan aşkını kızında sürdürüyor. “Ben okuyamadım ama kızım çok iyi okusun” diyor. Okulda daha öğretilmeyen bilgileri kızına öğretiyor. Yeri geliyor matematiği, yeri geliyor cümle kurarak Türkçeyi öğretiyor. Sürekli kızına kitaplar okuyor derken Afyon’da ortaokul mezunlarına yönelik bir memurluk sınavı yapılıyor ve Altunkaya o sınava giriyor. Türkiye’de o kadar kişi arasından 195’inci oluyor. Şans yüzüne gülüyor ve yaşadığı yer Afyon’da alınan tek kişi oluyor. Hizmetli kadrosuyla bir okulda çalışmaya başlıyor. “Duvar dibinde bir çalı da olsa en iyi çalı siz olun” cümlesine kendisine hayat felsefesi edinen Altunkaya işini var gücüyle, en mükemmel şekilde yapıyor. Bütün okulun camlarını siliyor, kapısının önünü kovayla su götürüp yıkıyor.

ANNE-KIZ BİRLİKTE OKUYOR

Çalışırken bir taraftan açık liseye başlayan Altunkaya, çocuklarıyla birlikte okuyor. Kızı ortaokula giderken Altunkaya liseye gidiyor. Anne-kız birlikte okuyor, birlikte öğreniyor. Altunkaya bir Anadolu kadını ve gelin olarak çok büyük sıkıntılar yaşadığı o dönemi şöyle anlatıyor:
“14 yaşında evlendiğimde hemen o yıl açık liseye başvurmak istedim eşim destekledi ve yanımda olacağını ifade etti. Ama bu durum gelin olma durumu için kolay olmadı, açık liseye başlayabilmek için 13 yıl beklemem gerekti.”
Açık liseyi bitirdikten sonra kendi imkanlarıyla üniversiteye hazırlanıyor. Aynı yıl kızı da fen liselerine hazırlanıyor. Beraber soru çözüyorlar, testlerini kontrol ediyorlar. Kızı fen lisesini kazanıyor, Altunkaya da Konya Selçuk Üniversitesi Türkçe Öğretmenliğini kazanıyor. Hem de sözelde tek bir yanlış yaparak.

İNANCIM BENİ AYAKTA TUTTU

  • Tam her şey yolunda giderken, hayallerine kavuşmuşken üniversitenin ilk yılı yol arkadaşı, hayat arkadaşı eşi kansere yakalanıyor
    . Bir imtihanla daha mücadele ediyor, zorlu bir süreçten daha geçiyor Altunkaya. Ama ne yazık ki eşi vefat ediyor. Altunkaya bu sefer iki çocuğuyla mücadeleye devam ediyor ve şartları ne olursa olsun yılmıyor ve kendini okumaya adadığı için belki de bölümünü ikinci olarak tamamlayarak mezun oluyor.
    İki çocuğuyla nasıl bu kadar güçlü kaldığını şu sözlerle ifade ediyor Altunkaya: Güçlü kalmanın en güzel yolu inancımız. Şükürler olsun Müslümanız. Rabbimiz
    "Şüphesiz her zorlukla beraber bir kolaylık vardır"
    buyuruyor. Her zaman Rabbimden yardım istedim. Bu zorlu süreçte ilkokul öğretmenim örnek insan Süheyla Gölen hep yanımda oldu. Maddi manevi destek oldu. Ve tabi en büyük desteğim evlatlarımdı. Birlikte büyüdük, okuduk, tutunduk.”

Hindistan’a öğretmen olarak gidiyor

İlkokul öğretmeninin iknasıyla yüksek lisans yapmaya başlıyor Altunkaya. Bu sefer kızı Malatya İnönü Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi’ni kazanıyor. Çocuklarıyla birlikte Malatya’ya taşınıyor ve her hafta 10 saat otobüsle Malatya’dan Konya’ya yüksek lisans eğitimi için gidiyor.

Yüksek lisans bittikten sonra Malatya’da bir yandan cezaevinde öğretmenlik yaparken, diğer yandan doktora yapıyor. Daha sonra doçent olan Altunkaya, şu anda çalıştığı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde Türkçe Eğitimi Bölümü’nde akademisyen olarak çalışmaya başlıyor.

  • Doçent olduktan sonra da Altunkaya, Hindistan’daki bir üniversiteye Türkçe öğretmeni olarak atanıyor. Burada kadınların yaşadıklarından çok etkileniyor ve kendi hikayesinden de yola çıkarak bir kitap yazmaya karar veriyor.

YAPABİLECEĞİMİZİN EN İYİSİNİ YAPMALIYIZ

Hatice Altunkaya bütün bu yaşadıklarını ve dünyadaki kadınlardan da örnekler vererek yazdığı kitabın adı: Lotus Çiçekleri. Kutabında zorlukları aşarak başarmış kadınların hikayesi var. Kitapta kendi hikayesini Esma olarak, Hindistanlı kadının hikayesini Ayşe olarak ve Kanadalı bir kadının hikayesini Maria olarak anlatıyor. Altunkaya,
“Ben Lotus Çiçekleri kitabım ile tüm kadınlara ilham olmak istiyorum. Türkiyeli, Hindistanlı ve Kanadalı bir kadının yaşamı var. Bu kadınların ortak noktası,hayatın çeşitli sıkıntılarından, imtihanlarından da geçseler ümitlerini kaybetmeden azimle mücadeleye devam ederek kendilerini gerçekleştirmeleri. Kendilerini gerçekleştiren kadınlar, etraflarına da ışık oluyorlar. Bu üç kadın karakteri okuyan okurumun ilham almasını istiyorum. Dİğer bütün kadınlara bu üç kadının yaşadığı zorlukları görünür kılarak siz de yapabilirsiniz diyorum aslında. Her birimizin yaşadığı sıkıntılar birbirinden farklı. Her zaman ümit içerisinde kadınlar olarak yapabileceğimizin en iyisini yapmalıyız”
diyor.
#Hatice Altunkaya
#Türkçe
#Anadolu
2 yıl önce