Batı Konferansı’nda en yakın rakibi ile arasında 6 galibiyetlik bir fark bulunan lider Lakers’ın bu yıl en çok eleştirildiği konu büyük maçlarda başarılı sonuçlar alamamasıydı. Takım, bu eleştirilere cevabı ise iki gün içerisinde üst üste ligin favorileri diyebileceğimiz Bucks ve Clippers’ı yenerek verdi.
- Bu yılın sonunda Kralın tacını koruyabileceği mi yoksa Antetokounmpo’nun tahtın yeni sahibi mi olacağı sorularının cevabını bulacağız. Şu an gözüken ise Kaan Kural'ın dediği gibi: 'Kral ölmeden taht kavgası olmaz'
- ESPN’den Romana Shelburne’ün aktardığına göre James bu yaz Space Jam 2 filminin çekimlerine oyuncu olarak devam ederken stüdyoya spor salonu yapılmasını istemiş. Her sabah çekimler başlamadan önce kalkıp idman yapmasının, çalışmayı hiçbir zaman bırakmamasının stüdyo yetkililerini ne kadar etkilediğinden bahsediliyor.
Takımın görünen en büyük eksiği ise James dinlenirken takımı yönlendirebilecek bir point guard eksikliği. Rakipler, Rajon Rondo’nun şutunu riske edip savunmada Davis ve James’e çift kişilik baskı uygulayabiliyor. Bunun play-off’larda ciddi bir problem olacağının Lakers da farkında olduğu için takımın o bölgeye alternatif arayışları uzun süredir devam ediyor.
Ligin galibiyet yüzdesi en yüksek takımı Bucks, bu yıl için Lakers’ın en büyük rakibi. Bucks, potansiyel MVP’ye sahip olmasının yanında kadro derinliği açısından favori takımlar arasındaki en güçlü bench’e sahip.
- Budenholzer ile tam bir koç takımı kimliğine sahip olan Bucks, Lakers ile Clippers’ın isolation üzerinden kurguladığı hücum yapılarına karşı topu paylaşmaya dayalı bir sistem ile oynuyor. Bu da Bucks’a rakiplerine nazaran ciddi bir avantaj sağlıyor çünkü diğer favori takımlar süperstarlarının formuna ihtiyaç duyarken Bucks doğru oyunu farklı oyuncuların iyi olduğu günlerde sürdürebilir.
Bunun gibi birçok örnek benzer kalitede oyuncuların birbirini ikame edebilmesinin şampiyonluk için olmazsa olmaz bir durum olduğunu gösteriyor. Şu an Bucks’ın diğer takımlara karşı en büyük avantajı ise bu derinlik.