|
Sorun başta değil başka

Şöyle bir geriye dönük bakıyorum da Süper Lig’de bu zamana kadar huzurlu başlayıp, huzurlu biten bir sezona şahit olamadım desem yeridir.

‘Büyük kulüp mü, büyük takım mı’ tartışmaları içinde geçen onca yılın bugüne getirdiği birikim sadece 8 aylık futbol takviminde yaşanan kısır çekişmeler ve popülist davranışlarla sınırlı kalarak futbolumuza bir arpa boyu yol aldırmadı.

Büyüklük kriterinin taraftar sayısıyla belirlenmesinin yeterli olduğu, ekonomik ve sportif başarının göz ardı edilerek günü kurtarma ve şampiyon olmak için ‘her yol mubahtır’ anlayışının futbolu getirdiği nokta ortada.

Hal böyle iken halen daha her şeyi üç direk arasından geçen topa bağlayan anlayış, idealist geçinen yönetimler, futbolu sadece istatistiklere ve sonuca endeksli hale getiren teknik anlayış, çelişki yumağının kartopu gibi büyümesinden ve kontrol edilemez hale gelmesinden başka bir işe yaramıyor.

Sezonun henüz üçüncü haftasında Fenerbahçe'nin rekorları alt üst ederek şampiyon olacak iddiaları ile ortada dolaşan yazar - çizer takımından, bugün Galatasaray’ı aynı noktada değerlendiren anlayışın fikir karmaşası içinde değerlendirdiği futbolun arka bahçesinde ki çöplüğü göz ardı etmesi anlaşılır gibi değil.

Günümüzde Dolar ile Euro arasına sıkışmış futbolun sadece şampiyonluğa endeksli hale getirilmesinde kulüp yöneticileri ve teknik adamlar sorumluyken ve bu sorumluluk beraberinde sorumsuzluğu getirirken bunun çözümünü bankalarda arayan bir anlayışın bana göre artık ne karşılığı ne de çözümü var.

Futbolun; sorumsuzluk ve sorunsuzluk ikilemi içerisinde yaşam mücadelesi verdiği günümüzde bana göre büyüklük kriterinin çok da önemi yok…

Sanıyorum ve inanıyorum ki büyük kulüp, büyük camianın hangilerinin olduğu yeni spor yasasının yürürlüğe girmesi ile daha net olarak ortaya çıkacaktır. Para verip büyük takım kuranların, büyük kulüp ve camia kriterine uygunluğu da o zaman daha net ortaya çıkacaktır.

Buradan yola çıkarak Trabzonspor’un durumuna bakmak gerekirse, bugün içinde birçok sorunu barındırdığı zannedilen camianın aslında tek bir sorunu var ve bu sorunun kıskacında zaman törpüleniyor.

Geçen sezonu rekorlarla şampiyon tamamlayan Trabzonspor’da, değişen ne var diye bakarsak.

Aynı başkan, aynı yönetim ve aynı teknik adamla Trabzonspor’un yaşadığı istikrarsızlığı kadro değişimine bağlamaya kalkmak kolaycılık olur sanırım.

Şampiyon olmasına rağmen Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyen ve bu nedenle ekonomik dar boğazdan çıkmak için kadroda değişim yapan Trabzonspor’da sorun ne başkanda, ne yönetimde, ne teknik heyette, ne de futbolcu kadrosunda. Net olarak belirtmek gerekirse Trabzonspor’daki tek sorun ekonomik.

Son günlerde yaşanan sokak ağzı tartışmaların içerisine girmek istemiyorum ama sadece şunu belirtmek isterim ki böylesine hayati önem taşıyan bir problem Abdullah Avcı tarafından kendi içinde çözümlenmeliydi.

Fiziki şartların yetersizliği, ekonomik sorunlar ve çalışma şartlarının olumsuzluğu kamuoyu ile paylaşılabilir fakat ihanet noktasına gelen ve bilinen bir eylemin çözümü tamamen Abdullah Avcı’nın sorumluluğundadır.

Kamuoyu desteğini almış, kulübün tüm futbol organizasyonlarının sorumlusu olan Abdullah Avcı, kendi tabiri ile ihanet içinde olan biri veya birileri var ise kulağından tutup kapının önüne koymakla yetkilidir.

Yok; böyle devam edip sorunu kendi içinde çözmeye devam ederse bilmelidir ki; sorunu yaşatanlarla o sorunu çözmek mümkün olmaz…

O nedenledir ki Trabzonspor’da her ne kadar başta gibi görünse de sorunlar başka…

#Süper Lig
#Trabzonspor
#Abdullah Avcı
1 yıl önce
Sorun başta değil başka
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’