
Pandemi süreci hayatımızdaki pek çok ezberi bozdu. Kırsal yaşam, kamp hayatına dair yeni akımlar, yeni sektörler ortaya çıktı.
Ayrıca pandemi döneminde özellikle şehirde yaşayan gençlerin tarımsal üretime bakış açısında kayda değer bir değişim yaşandı. Köyden kente hızlı göç nedeniyle boşalan toprakların bu değişimden güçlenerek çıkacağından ümitliyim.
Gün geçmiyor ki, şehir hayatından bunalarak köye yerleşen genç bir çiftin hikayesine tanıklık etmeyelim. Yerli tohum, yeni tarım uygulamaları, hayvancılık sevdasıyla ata topraklarına sahip çıkan onlarca bereketli hikâye...
ABD’den Burdur’a, ata topraklarına yerleşip, susuz tarım yapan Aynur Onur’un hikayesini imrenerek okuduk. Bir öğretmen bir polis, Neslihan-Fahrettin Uyanık çiftinin baba ocağı Tefenni’de tarım sevdasına sosyal medyada tanıklık ediyoruz.
2025 yılında yaşadığımız ağır zirai don, kuraklık başta olmak üzere tarımsal üretimin çözüm bekleyen sorunları var elbette…
Bununla birlikte; tarıma dair kötü niyetli karamsar sesler yükselirken, öte yanda tarlada, ahırda, serada sessiz sedasız büyüyen hikâyeler var.
‘’Tarımsal üretim bitti’’, “gençler kaçıyor” söylemi tarlada karşılık bulmuyor. Anadolu’nun birçok yerinde gençlerin kurduğu hayallerin, kadınların üretime katıldığının şahidiyim.
Düzce Gümüşova’da Esra, 15 gebe düve desteğiyle başladı, 70 büyükbaş hayvan ile sayılı ari işletmelerden biri haline geldi.
Antalya’da Gülay, 20 dönüm kapalı 10 dönüm açık arazide muz üreticisi oldu, 2017 yılında 1 milyon TL hibe alarak işlerini geliştirdi.
Bitlis Hizan’da Yeter… ‘Genç Çiftçi Projesi’ ile 40 kovanla arıcılığa başladı, kovan sayısını 600’e çıkardı ve yılda 2-3 ton bal üretir hale geldi.
Diyarbakır’da Vasfiye ise TKDK’dan aldığı hibe desteği ile mesire alanı, hobi bahçesi, restoran işletmesini kurdu.
Ve daha yüzlerce örnek…
Tarımsal teşvikleri anlattığımız bir toplantıda, bir TKDK yetkilisi “Yeter ki projeniz tarım ile ilişkili olsun ve hayata geçebileceğinize bizi ikna edin, gerekirse projenizi birlikte yazalım ve siz üretin’’ demişti, bir salon dolusu kadına…
Toprak, tohum, koyun-kuzuya emek vermek artık bir nevi vatan görevi.
19 yaşındaki üniversite öğrencisi Yusuf’un ekilmeyen dede topraklarında mısır yetiştirmesi de 21 yaşındaki Bilal’in bölgesi için yeni ve katma değeri yüksek bir ürün olan yabanmersini yetiştirmesi de aynı sevdadan.
Gençler!
Ve hayalinizi en yakın Tarım İl/İlçe Müdürlüğü ile ete kemiğe büründürün.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.