
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasındaki lider diplomasisi F-35 alımı konusundaki süreci hızlandırdı. Müzakereler hali hazırda Türkiye’ye ait olan 6 adet F-35’in teslimine yoğunlaştı. Başkan R.T Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki lider diplomasisi süreci hızlandırdı! 6F-35 uçağı için geri sayım başladı. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki “lider diplomasisi” sayesinde önemli konularda aşama kat ediliyor. Türkiye’nin ABD’nin, Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamından çıkarılması yönünde modeller üzerinde çalışılıyor. CAATSA, iki ülke arasında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, bu sorunun çözümü için ilk kez “4-6 ay” gibi bir süreden bahsederek 2026’nın ilk yarısını işaret etti. CAATSA yaptırımları ile F16 ve F-35 alımları meselesinin 10 yıldır devam ettiğini belirten Barrack, Trump’ın Türkiye’ye yönelik yaptırımları “anlamsız” bulduğunu söyledi.
Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ankara-Washington hattında problemin çözümüne yönelik formüller üzerinde hummalı bir çalışma yapılıyor.
6 ADET F-35 Ankara, müttefiklerinden temin edemediği S-400 hava savunma sistemini Rusya’dan satın aldığı için üretim ortağı olduğu F 35’leri temin edemedi.
1.4 milyar dolarlık ödeme yapıldığı halde Türkiye için üretilen F-35 uçakları Türkiye’ye CAATSA sebebiyle gelmedi. 6 Türk F-35’i, 7 yıldır bakımları yapılarak ABD’de depoda tutuluyor. Başkan Erdoğan ile Trump’ın Eylül ayında Beyaz Saray’da gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından bu sorunun çözülmesi yönünde müzakereler başladı. Bu müzakereler halihazırda Türkiye’ye ait olan 6 adet F 35 uçağının teslim edilmesi üzerinde yoğunlaştı. ABD, S400 hava savunma sistemlerinin Türkiye’de bulunmasının çözüm önündeki en büyük engel olduğu tezini savunurken, Ankara yapıcı bir yaklaşım iradesi sergiliyor.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Bakanlığın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulunda, “F-16 Blok 70 uçaklarının tedarikine ilişkin süreç ABD’li muhataplarımızla koordineli biçimde devam etmektedir.
F-35 dâhil ülkemizin çıkarları ve savunma ihtiyaçları doğrultusunda ilgili süreç yeniden değerlendiriliyor” dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da geçtiğimiz günlerde özel bir medya kurumuna verdiği röportajda, Trump’ın ikinci döneminde F-35 sorununu çözeceğinden ve CAATSA yaptırımlarını kaldıracağından umutlu olduğunu dile getirdi.
İstanbul cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ne” yönelik hazırlanan iddianamede yer alan reklam alanlarındaki vurgun, Sayıştay raporuna da yansıdı. Sayıştay denetim raporu, İBB’nin İstanbul genelindeki reklam alanlarının kiralanmasına ilişkin ihalelerinde rekabeti fiilen ortadan kaldıran şartlar uygulandığını ortaya koydu. Rapora göre,2886 sayılı devlet İhale Kanunu kapsamında yapılan ihalelere katılım koşulları piyasadaki firmaların çoğunu devre dışı bırakacak şekilde belirlendi. Denetim bulgularına göre, reklam alanlarının işletme hakkının kiraya verilmesine ilişkin ihalelerde isteklilerden yüksek sermaye yüksek ciro ve iş denetim belgesi talep edildi. Ancak aynı idarenin yaptığı diğer kiralama ihalelerinde yer alan ‘’İdareye borcu olmama’’şartı bu reklam ihalelerinde aranmadı.
Raporda dikkat çeken bir diğer unsur ise ihaleleri kazanan firmalar oldu. Sayıştay, söz konusu ihalelerin idareye vadesi geçmiş borçları bulunan Kültür AŞ, Medya AŞ ve Metro AŞ gibi İBB iştiraklerine verildiğini tespit etti. Normal şartlarda ihalelere katılımı engellemesi gereken bu durumun, reklam alanı ihalelerinde görmezden gelindiği kayda geçti.
İstanbul Ticaret Odası›nın verilerine göre, 2023 itibarıyla İstanbul›da reklam sektöründe faaliyet gösteren, yaklaşık 5 milyon TL sermaye tutarı düzeyinde bin 105 firma bulunuyor. Buna rağmen bazı ihalelerde 12 – 20 – 40 milyon TL gibi sermaye şartları arandı. İTO verilerine göre, sermayesi 12 milyon TL ve üzeri 82, 20 milyon TL ve üzeri 56, 40 milyon TL ve üzeri 25 firma olmasına rağmen, ihaleye sadece belirlenen firmaların davet edildiği kaydedildi. Sayıştay, firma sayısının bu denli daraltılmasının açıklık ve rekabet ilkelerini ağır biçimde zedelediğini vurguladı. Ayrıca raporda, ihaleye giren firmaların tamamının İBB›nin hissedarı olduğu iştirak şirketleri olduğu belirtildi.
İhaleleri kazanan İBB iştirakleri, reklam alanlarını alt yüklenicilere kiraladı. Belediye şirketleri, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu›na tabi olmadıkları için, bu alt kiralama işlemlerini herhangi bir ihale yapmadan gerçekleştirdi.
Denetim raporuna göre, 10 ayrı reklam alanı işletme hakkı için İBB iştirakleri, aldıkları alanları ihale bedellerinin toplam 170 milyon 532 bin 745 TL üzerinde bedellerle alt yüklenicilere devretti.
Bu devirle de kamu kaynakları üzerinden rant yapıldı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.